özel mülkiyet - Turc Anglais Dictionnaire

özel mülkiyet

Sens de "özel mülkiyet" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 11 résultat(s)

Turc Anglais
Trade/Economic
özel mülkiyet private property n.
You're trespassing on private property.
Özel mülkiyete izinsiz giriyorsun.

More Sentences
Law
özel mülkiyet private property n.
If history could teach us anything, it would be that private property is inextricably linked with civilization.
Tarih bize bir şey öğretecekse, o da özel mülkiyetin uygarlıkla ayrılmaz bir şekilde bağlantılı olduğudur.

More Sentences
General
özel mülkiyet personal property n.
özel mülkiyet private ownership n.
özel mülkiyet movable n.
Trade/Economic
özel mülkiyet personal property n.
özel mülkiyet private ownership n.
özel mülkiyet personal estate n.
özel mülkiyet private ownership n.
Law
özel mülkiyet private ownership n.
özel mülkiyet exclusive property n.

Sens de "özel mülkiyet" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 14 résultat(s)

Turc Anglais
General
özel mülkiyet hakkında reklam yapma izni alan kimse squarer n.
özel mülkiyet girmek yasaktır private property no trespassing v.
Trade/Economic
özel mülkiyet hakkı right of private property n.
özel mülkiyet hakları private property rights n.
özel mülkiyet işgal kuramı occupation theory of private property n.
özel mülkiyet, fiyat mekanizması ve demokratik hakların geçerli olmadığı, ekonomik kararların merkezi planlama tarafından alındığı ekonomik ve siyasal rejim communism n.
Law
özel şartlar altında sona eren mülkiyet hakkı terminable interest n.
kişiye özel mülkiyet exclusive property n.
(antik roma'da) özel mülkiyet veya sermaye peculium n.
(çok katlı binalarda) özel mülkiyet tapusu sistemi strata title [australia] n.
(çok katlı binalarda) özel mülkiyet tapusu sistemi stratum title [new zealand] n.
(özel mülkiyet) üzerinde hukuka aykırı hak üstlenmek convert v.
History
ingiliz iç savaşı döneminde özel mülkiyet karşıtı bir siyasi hareketin mensubu kimse true leveller n.
ingiliz iç savaşı döneminde özel mülkiyet karşıtı bir siyasi hareketin mensubu kimse digger n.