öldürme - Turc Anglais Dictionnaire

öldürme

Sens de "öldürme" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 22 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
öldürme killing n.
Terrorism, killing, robbery and the destruction of property are to be forbidden, Well, they are already forbidden.
Terörizm, öldürme, soygun ve mülke zarar verme yasaklanmalıdır ki Zaten bunlar yasaklanmıştır.

More Sentences
öldürme murder n.
The police stand by laughing at the brutal scenes of intimidation and even murder of honest citizens.
Polis, dürüst vatandaşlara yönelik acımasız sindirme ve hatta öldürme sahnelerine gülüp geçiyor.

More Sentences
General
öldürme shoot n.
Why, therefore, should we shoot and kill, when we can have everything without shooting and killing?
Öyleyse neden vurmadan ve öldürmeden her şeye sahip olabilecekken vurup öldürelim?

More Sentences
Common Usage
öldürme kill n.
General
öldürme slaughter n.
öldürme destruction n.
öldürme bloodshed n.
öldürme dispatch n.
öldürme putting to death n.
öldürme wipe-out n.
öldürme wipeout n.
öldürme mort n.
öldürme occision [obsolete] n.
öldürme murderment [obsolete] n.
öldürme difflation n.
öldürme culling n.
öldürme slaughtery n.
Colloquial
öldürme gore n.
Agriculture
öldürme culling n.
Military
öldürme neutralisation n.
öldürme neutralization n.
Slang
öldürme rubout n.

Sens de "öldürme" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 282 résultat(s)

Turc Anglais
General
adam öldürme manslaughter n.
They accused him of manslaughter.
Onu adam öldürmekle suçladılar.

More Sentences
bebek öldürme infanticide n.
Fadil wanted to learn more about infanticide.
Fadıl bebek öldürme hakkında daha fazla şey öğrenmek istedi.

More Sentences
adam öldürme murder n.
It wasn't until long after they got married that Tom found out that Mary was wanted for murder.
Evlenmelerinin üzerinden çok geçmeden Tom, Mary'nin adam öldürmekten arandığını öğrendi.

More Sentences
kasten adam öldürme voluntary manslaughter n.
Sami pled guilty to voluntary manslaughter.
Sami kasten adam öldürmekten suçlu bulundu.

More Sentences
Law
adam öldürme manslaughter n.
Tom was convicted of manslaughter.
Tom adam öldürmeden mahkum edildi.

More Sentences
kasıtsız adam öldürme involuntary manslaughter n.
After a lengthy trial, the woman was sentenced to 5 years in prison for involuntary manslaughter.
Uzun bir yargılamadan sonra, kadın kasıtsız adam öldürme suçundan 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

More Sentences
Common Usage
adam öldürme homicide n.
General
adam öldürme assassination n.
öldürme hali bloodguiltiness n.
önceden tasarlamadan adam öldürme manslaughter n.
kendi çocuğunu öldürme filicide n.
annesini öldürme matricide n.
evli olduğu kişiyi öldürme mariticide n.
elektrik vererek öldürme electrocuting n.
kasten adam öldürme murder in the first degree n.
kazığa oturtarak öldürme empaling n.
kızkardeşi öldürme sororicide n.
kasıtsız öldürme manslaughter n.
yeni doğmuş çocuğu öldürme infanticide n.
babayı öldürme patricide n.
kadın öldürme femicide n.
adam öldürme soruşturması homicide investigation n.
bir yaşından küçük çocuğu öldürme infanticide n.
akrabasını öldürme parricide n.
kazığa bağayarak öldürme stake n.
asarak öldürme scragging n.
adam öldürme homicide n.
adam öldürme killing n.
babasını öldürme parricide n.
boğarak öldürme scragging n.
onda birini öldürme decimation n.
kazara adam öldürme manslaughter n.
kral öldürme regicide n.
kardeşini öldürme fratricide n.
çocuk öldürme infanticide n.
kazığa bağlayarak öldürme stake n.
bunalım sonucu öldürme arzusu amok n.
babasını öldürme patricide n.
baskınla öldürme scuppering n.
(thuglar tarafından gerçekleştirilen) adam öldürme thuggee n.
boğarak öldürme smothering n.
boğazını sıkarak öldürme garroting n.
adam öldürme trucidation n.
zalimi öldürme tyrannicide n.
kendini öldürme kastı olmadan intihara teşebbüs parasuicide n.
çaresiz durumdaki hastayı öldürme mercy killing n.
elektrik akımı vererek öldürme electrocution n.
(kasıtsız) adam öldürme manslaughter n.
hedef gözeterek öldürme targeted killing n.
kendini öldürme suicide n.
(bir kavga sırasında) kazara adam öldürme accidental killing of a person in a fight n.
adam öldürme blood n.
öldürme yetkisi license to kill n.
zaman öldürme idle time n.
para adına öldürme killing in the name of money n.
kasıtlı adam öldürme premeditated murder n.
kasten öldürme delibrate killing n.
kasten öldürme delibrate murder n.
kurban olarak kesme/öldürme immolation n.
cinnet sonrası öldürme arzusu amuck n.
vakit öldürme procrastination n.
zararlı hayvanları öldürme veya savma işi rat-catching n.
bir kişiyi boynuna lastik geçirip lastiği ateşe vererek öldürme yöntemi necklacing n.
zaman öldürme time killing n.
zaman öldürme trifling n.
binalarda haşere öldürme işi yapan kimse exterminator n.
her yirminci kişiyi öldürme eylemi vigesimation [rare] n.
her yirminci kişiyi öldürme eylemi vicesimation [rare] n.
(ellerinde kan olmak ifadesindeki anlamıyla) bir kimseyi öldürme veya yaralama suçu veya sorumluluğu blood n.
(santeria dininde) ruh çağırma, intikam alma ve insan öldürme alanlarında uzman olan din görevlisi mayombero n.
öldürme eylemi occision [obsolete] n.
savaşta insanları öldürme murder n.
(kişi, canlı aşırı güç kullanarak öldürme overkill n.
zaman öldürme potter n.
(soygun amacıyla vb.) boğma teliyle öldürme garrote n.
(soygun amacıyla vb.) boğma teliyle öldürme garrotte n.
vurarak öldürme shoot-down n.
vurarak öldürme shooting-down n.
sosyal paylaşım sitelerinde zaman öldürme social notworking n.
kardeşini öldürme ile ilgili fratricidal adj.
despot öldürme ile ilgili tyrannicidal adj.
öldürme amaçlı (atış) shoot-to-kill adj.
Phrases
adam/insan öldürme blood is shed expr.
adam/insan öldürme blood is spilled expr.
Colloquial
vakit öldürme shilly-shallying n.
bir yere götürüp öldürme joy ride n.
adam öldürme oyunu shoot 'em up expr.
Idioms
öldürme/kötü olma içgüdüsü killer instinct n.
kendini öldürme the dutch cure n.
bilerek zaman öldürme merry dance n.
öldürme girişiminde bulunmak make an attempt on someone's life v.
öldürme/ölme arzusu olmak have a death wish v.
(birini) öldürme (kötü bir ceza verme anlamında) (one's) head on a plate/platter expr.
Law
öldüreni öldürme talion n.
bir bebeği doğumunun üzerinden 24 saat geçmemişken öldürme suçu neonaticide n.
adam öldürme cürümleri homicide felonies n.
adam öldürme için ölüm cezası death penalty for murder n.
adam öldürme homicide n.
adam öldürme murder n.
adam öldürme homicide n.
adam öldürme unlawful killing n.
adam öldürme suçu murder n.
akrabayı öldürme suçu parricide n.
anne veya babasını öldürme suçu parricide n.
araçla adam öldürme vehicular homicide n.
araçla adam öldürme vehicular manslaughter n.
birinci dereceden adam öldürme first degree homicide n.
boğarak adam öldürme burking n.
boğarak öldürme garrotting n.
boğarak öldürme garotting n.
bilerek adam öldürme voluntary man slaughter n.
birinci dereceden adam öldürme manslaughter in the first degree n.
bir kavga sırasında hiddete kapılarak adam öldürme chaud-medley n.
birinin kendi ailesini öldürme parenticide n.
cenin öldürme suçu aborticide n.
çocuk öldürme infanticide n.
eski iskandinavlarda adam öldürme gibi suçlar için ödenen kefalet weregild n.
efendisini öldürme suçu dominicide n.
elektrik ile öldürme electrocution n.
eski iskandinavlarda adam öldürme gibi suçlar için ödenen kefalet wergild n.
eski iskandinavlarda adam öldürme gibi suçlar için ödenen kefalet wergeld n.
evlatlarını öldürme suçu prolicide n.
görev sırasında işlenen adam öldürme fiili justifiable homicidal n.
ikinci dereceden adam öldürme manslaughter in the second degree n.
kardeş öldürme suçu fratricide n.
kendi kendini öldürme self murder n.
kasıtsız adam öldürme killing without intent n.
kazara adam öldürme manslaughter n.
kasten adam öldürme aberemurder n.
kasten adam öldürme intentional killing n.
kasten adam öldürme manslaughter in the first degree n.
kasten öldürme premeditated murder n.
kastı aşan adam öldürme involuntary manslaughter n.
kazayla adam öldürme accidental killing n.
kasıtsız adam öldürme murder in the second degree n.
kasıtlı adam öldürme willful homicide n.
kasten adam öldürme murder in the first degree n.
kazayla adam öldürme homicide by misadventure n.
kasten adam öldürme wilful murder n.
kasten adam öldürme willful homicide n.
kasıtlı adam öldürme willful murder n.
kasıtlı adam öldürme murder in the first degree n.
kazayla adam öldürme excusable homicide n.
kasten adam öldürme voluntary manslaughter n.
kasten adam öldürme intentional homicide n.
kasten öldürme willful murder n.
kasıtsız adam öldürme manslaughter in the second degree n.
kasten adam öldürme murder n.
kasıtsız öldürme manslaughter n.
kasten öldürme wilful murder n.
kasten adam öldürme willful murder n.
meşru müdafaa sırasında adam öldürme chance-medley n.
öldürme tehdidi threatening with death n.
öz babasını öldürme suçu patricide n.
suç oluşturan adam öldürme culpable homicide n.
şiddet kullanarak öldürme violent death n.
suç sayılmayan adam öldürme fiili excusable homicidal n.
suç teşkil eden adam öldürme culpable homicide n.
taşlayarak öldürme lapidation n.
taksirle adam öldürme manslaughter n.
toplu öldürme mass killing n.
taammüden adam öldürme willful murder n.
taammüden adam öldürme premeditated murder n.
taksirle adam öldürme involuntary manslaughter n.
taksirle öldürme involuntary manslaughter n.
taksirle adam öldürme killing by gross carelessness n.
taammüden adam öldürme murder in the first degree n.
taksirle adam öldürme reckless homicide n.
taammüden adam öldürme willful homicide n.
taksirle öldürme reckless homicide n.
taammüden adam öldürme premeditated murder n.
taksirle adam öldürme reckless killing n.
taksirle öldürme reckless killing n.
taksirle öldürme killing by gross carelessness n.
yasadışı öldürme unlawful killing n.
yeni doğanı öldürme suçu infanticide n.
yanlışlıkla adam öldürme homicide by misadventure n.
yeni doğanı öldürme cürmü infanticide n.
(nefsi müdafaa veya görev sırasında) gerçekleştirilen haklı/yasal adam öldürme lawful killing n.
(bir kavga sırasında) kazara adam öldürme chance-medley n.
(nefsi müdafaa veya görev sırasında) gerçekleştirilen haklı/yasal adam öldürme justifiable homicide n.
kadın partnerini öldürme uxoricidal n.
öldürme niyetiyle kurbanı taşa tutan saldırgan lapidator n.
birini ateşli silahla öldürme gunning n.
çok sayıda insanı öldürme multicide n.
kendi çocuğunu öldürme infanticide n.
kasten öldürme deliberate killing n.
farklı bir suç esnasında taksirle adam öldürme felony murder n.
kasten adam öldürme first-degree murder n.
devlet başkanı gibi baba konumundaki birini öldürme suçunu işleyen kimse parricide n.
ebeveyni veya yakın akrabayı öldürme parricidism n.
anne veya babayı öldürme suçuna ait veya ilişkili parricidal adj.
anne veya babayı öldürme suçuna özgü parricidal adj.
anne veya babayı öldürme suçunu işleyen parricidal adj.
anne veya babayı öldürme suçuna ait veya ilişkili parricidious [obsolete] adj.
anne veya babayı öldürme suçuna özgü parricidious [obsolete] adj.
anne veya babayı öldürme suçunu işleyen parricidious [obsolete] adj.
Politics
kral öldürme regicidism n.
Technical
kimyasal dezenfektanın mantar öldürme etkisi fungicidal activity of chemical disinfectant n.
öldürme tankı kill tank n.
Computer
oyuncuları öldürme killing players n.
video oyunlarda rakibi kafa kısmından vurarak tek seferde öldürme headshot n.
öldürme serisi killstreak n.
Medical
dölüt öldürme aborticide n.
hücre içi öldürme intracellular killing n.
mikrop öldürme disinfection n.
öldürme potansiyeli olan hasar potentially lethal damage n.
hasta veya ölmek isteyen kimseyi acısız öldürme euthanasy n.
Psychology
anne öldürme matricide n.
arkadaş öldürme amicicide n.
baba öldürme patricide n.
balinaları öldürme ceticide n.
çocuklarını öldürme filicide n.
cenin öldürme feticide n.
çocuklarını öldürme prolicide n.
cenin öldürme foeticide n.
çocuk öldürme infanticide n.
despot öldürme tyrannicide n.
düşman öldürme hosticide n.
domuzları öldürme apricide n.
ebeveyn öldürme parenticide n.
filozof öldürme philosophicide n.
filleri öldürme elephanticide n.
geyikleri öldürme cervicide n.
isayı öldürme christicide n.
kadın öldürme femicide n.
kardeş öldürme fratricide n.
kanguruları öldürme macropicide n.
kadın öldürme gynaecide n.
kafir öldürme hereticide n.
kabuklu deniz hayvanlarını öldürme muricide n.
karısını öldürme uxoricide n.
kedileri öldürme felicide n.
kız kardeş veya abla öldürme sororicide n.
kurtları öldürme lupicide n.
koca öldürme mariticide n.
kuşları öldürme birdicide n.
kral öldürme regicide n.
kuşları öldürme avicide n.
köpekleri öldürme canicide n.
kümes hayvanlarını öldürme gallinicide n.
kümes hayvanlarını öldürme galicide n.
modernist öldürme modernicide n.
misafir veya ev sahibi öldürme hospiticide n.
öldürme azgınlığı androphonomania n.
öldürme delilliği androphonomania n.
öküzleri öldürme bovicide n.
piskopos öldürme episcopicide n.
peygamber öldürme vaticide n.
yaşlı insanları öldürme senicide n.
yaşlıları öldürme senicide n.
yaşlıları öldürme geronticide n.
yakın akrabaları öldürme parricide n.
Food Engineering
bakteri öldürme etkisi bactericidal n.
kimyasal dezenfektanların bakteriyofajlara karşı virüs öldürme etkinliği virucidal activity against bacteriophages of chemical disinfectants n.
mantar öldürme etkinliği fungicidal activity n.
Astronomy
süpernova öldürme kuşağı supernova kill zone n.
Botanic
kış nedeniyle öldürme winterkill n.
Agriculture
(yabani) ot öldürme ekipmanı weed-killing equipment n.
çekirge öldürme aleti dozer n.
böcek öldürme aleti dozer n.
Social Sciences
kurban etmek için öldürme mactation n.
vücutlarını kadavra olarak satmak için insanları öldürme burkism n.
History
fransız tarihinde uygulanan boğarak öldürme cezası noyade n.
kafiri yakarak öldürme auto-de-fe n.
kafirleri yakarak öldürme au·tos-da-fé n.
(19. yüzyıl irlandası'nda) arazi kirası sistemini protesto etmek için gece vakti inek sakatlama, öldürme gibi suçlar işleme moonlighting n.
Religious
kafir öldürme heretocide n.
Environment
çekirge öldürme aleti hopperdozer n.
böcek öldürme aleti hopperdozer n.
böcek öldürme insecticide n.
bir bölgede yaban hayatı popülasyonunun öldürme yoluyla azaltılması veya düzenlenmesi control n.
Military
pusu kurup öldürme dry-gulching n.
Hunting
tilki öldürme vulpicide n.
Sport
boğa öldürme mızrağı rejon n.
direğe bağlı horozu öldürme sporu cockthrowing n.
Basketball
zaman öldürme killing the clock n.
Mythology
devi öldürme giganticide n.
Slang
çeteye seçilmek için adam öldürme making your bones n.
adam öldürme oyunu shmup n.
Modern Slang
arkadaşını öldürme amicide n.
savaşta yanlışlıkla kendi ordusundan birini öldürme amicide n.