çoktan

Sens de "çoktan" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 9 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	çoktan	already adv.
Commissioner Reding, who is responsible for communications, has already given the go-ahead. İletişimden sorumlu olan Komisyon Üyesi Reding çoktan harekete geçmiştir. More Sentences
General
2	General	çoktan	long since adv.
We have long since passed that stage when we are talking about security issues. Güvenlik konularından bahsederken o aşamayı çoktan geçtik. More Sentences
3	General	çoktan	long adv.
The social dialogue has often acted as a brake on reform and its overhaul is long overdue. Sosyal diyalog çoğu zaman reformlar üzerinde bir fren görevi görmüştür ve revizyonu çoktan gecikmiştir. More Sentences
4	General	çoktan	already adv.
These massacres and exactions are intolerable and Parliament has already denounced them. Bu katliamlar ve zorlamalar kabul edilemez ve Parlamento bunları çoktan kınamıştır. More Sentences
5	General	çoktan	long time ago adv.
6	General	çoktan	deja adv.
7	General	çoktan	for a long time adv.
8	General	çoktan	a long time ago adv.
9	General	çoktan	done [dialect] adv.

Sens de "çoktan" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 71 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	çoktan seçmeli sınav	multiple choice exam n.
Tom doesn't like multiple choice exams. Tom çoktan seçmeli sınavları sevmez. More Sentences
2	General	çoktan seçmeli	multiple-choice adj.
Multiple-choice tests are not uncommon. Çoktan seçmeli testler sıradışı değildir. More Sentences
3	General	çoktan beri	long since adv.
Scientists have long since left the conception of higher purpose behind. Bilim insanları yüce amaç kavramını çoktan beri aşmış durumdalar. More Sentences
Colloquial
4	Colloquial	çoktan ölmüş	stone dead adj.
The tree is rotten and stone dead, and could fall at any time. Ağaç çürümüş ve çoktan ölmüş ve her an devrilebilir. More Sentences
5	Colloquial	zamanı çoktan gelmişti	(it's) about time expr.
It's about time. Zamanı çoktan gelmişti. More Sentences
Technical
6	Technical	çoktan seçmeli	multiple choice n.
The test was multiple choice. Sınav çoktan seçmeliydi. More Sentences
General
7	General	olay yerine varıldığında/veya hastaneye getirildiğinde hastanın/yaralının çoktan yaşamını yitirdiğini belirten bir kısaltma	doa (dead on arrival) n.
8	General	(çoktan seçmeli sınavda) çeldirici seçenek	distractor n.
9	General	çoktan ben bulunan veya muteber olan	of lonq standing adj.
10	General	çoktan beri bulunan	of long standing adj.
11	General	çoktan unutulmuş	long forgotten adj.
12	General	yaşını çoktan geçmiş ama hala gençler gibi giyinip onlar gibi takılan kimse	adultescent adj.
13	General	vadesi çoktan geçmiş	long-overdue adj.
14	General	çoktan beri	for a long time adv.
15	General	çoktan beri	for ages adv.
16	General	çoktan beri	for a long time (now) adv.
Phrases
17	Phrases	onu çoktan yaptım	been there, done that, bought the T-shirt expr.
18	Phrases	çoktan beri	this many a day expr.
19	Phrases	zamanı çoktan gelmiş geçmiş	it's long overdue expr.
Proverb
20	Proverb	çoktan çok azdan az gider	the bigger they come, the harder they fall
21	Proverb	çoktan çok, azdan az gider	bigger they are, the harder they fall
22	Proverb	çoktan çok, azdan az gider	the bigger they come, the harder they fall
Colloquial
23	Colloquial	çoktan bitmiş	dead 'n' buried adj.
24	Colloquial	çoktan/dünden hazır/razı	more than willing to expr.
25	Colloquial	çoktan ölmüş	It is all over with someone expr.
26	Colloquial	çoktan ölmüş	it's all over for (someone) expr.
27	Colloquial	zamanı çoktan gelmişti	(it's) bout time expr.
28	Colloquial	(çoktan) umursamayı bırakmış	(way) past caring expr.
29	Colloquial	(çoktan) geride bırakmış	(way) past caring expr.
30	Colloquial	(çoktan) aşmış	(way) past caring expr.
31	Colloquial	çoktan hazırım	I was born ready expr.
32	Colloquial	…'nın zamanı çoktan gelmişti	it's high time (that)... expr.
33	Colloquial	…'nın zamanı çoktan gelmişti	it's about time (that)... expr.
Idioms
34	Idioms	çoktan başlamış olmak	be off the (starting) blocks v.
35	Idioms	çoktan başlamış olmak	be out of the blocks v.
36	Idioms	modası çoktan geçmiş	noachian adj.
37	Idioms	modası çoktan geçmiş	noachic adj.
38	Idioms	çoktan ölmüş	dead and gone adj.
39	Idioms	çoktan bitmiş	dead and buried adj.
40	Idioms	çoktan bitmiş	dead and gone adj.
41	Idioms	çoktan ölmüş	dead as a dodo adj.
42	Idioms	çoktan ölmüş	dead as a doornail adj.
43	Idioms	çoktan ölmüş	deader than a doornail adj.
44	Idioms	çoktan ölmüş	dead as a doornail adj.
45	Idioms	çoktan ölmüş	dead as a herring adj.
46	Idioms	çoktan ölmüş	dead as mutton adj.
47	Idioms	çoktan ölmüş	dead as the dodo adj.
48	Idioms	o tren çoktan kaçtı	that ship (has) already sailed expr.
49	Idioms	o gemi çoktan kaçtı	that ship (has) already sailed expr.
50	Idioms	o fırsat çoktan kaçtı	that ship (has) already sailed expr.
51	Idioms	o tren çoktan kaçtı	that train (has) already left the station expr.
52	Idioms	o gemi çoktan kaçtı	that train (has) already left the station expr.
53	Idioms	o fırsat çoktan kaçtı	that train (has) already left the station expr.
54	Idioms	o tren çoktan kaçtı	that train has left the station expr.
55	Idioms	o gemi çoktan kaçtı	that train has left the station expr.
56	Idioms	o fırsat çoktan kaçtı	that train has left the station expr.
Speaking
57	Speaking	çoktan gitmişler	they're long gone expr.
58	Speaking	seni çoktan unuttum bile!	I am so over you! expr.
59	Speaking	zayıf noktasını çoktan öğrendim	I already know his weak point expr.
Trade/Economic
60	Trade/Economic	çoktan seçimli soru	multiple-choice question n.
Technical
61	Technical	çoktan bire	many-to-one adj.
62	Technical	çoktan çoka	many-to-many adj.
Computer
63	Computer	çoktan türeme	multiple inheritance n.
Informatics
64	Informatics	çoktan bire ilişki	many-to-one relationship n.
Linguistics
65	Linguistics	çoktan seçmeli madde	multiple-choice item n.
66	Linguistics	çoktan seçmeli madde	multiple choice item n.
67	Linguistics	çoktan seçmeli sınav	multiple choice test n.
68	Linguistics	çoktan seçmeli soru	multiple-choice question n.
Sport
69	Sport	(körling) taşı çoktan oynanmış olan taşın dış kenarına çarptırarak hedefe atmak	outwick [scotland] v.
Latin
70	Latin	çoktan tek	e pluribus unum n.
Slang
71	Slang	çoktan bayatlamak/bozulmak	stink on ice v.