|
Catégorie |
Turc |
Anglais |
|
General |
|
1 |
General |
üzerinde çok durma |
overemphasising n.
|
|
2 |
General |
üzerinde çok durma |
overemphasizing n.
|
|
3 |
General |
üzerinde çok fazla düşünülmeden oluşturulmuş fikir |
ill-thought n.
|
|
4 |
General |
çok önemli olmayan ve üzerinde uzun uzadıya düşünülmesi gerekmeyen |
no-brainer n.
|
|
5 |
General |
normalin çok üzerinde faaliyet |
overactivity n.
|
|
6 |
General |
üzerinde çok durmak |
harp on v.
|
|
7 |
General |
üzerinde çok durmak |
stress too much v.
|
|
8 |
General |
üzerinde çok durmak |
overemphasise v.
|
|
9 |
General |
üzerinde çok durmak |
overemphasize v.
|
|
10 |
General |
üzerinde çok durmak |
put excessive emphasis on v.
|
|
11 |
General |
(piyasanın) çok üzerinde fiyat biçmek/koymak |
price out of the market v.
|
|
12 |
General |
bir şey üzerinde çok çalışmak |
work hard at something v.
|
|
13 |
General |
üzerinde çok durmak |
niggle v.
|
|
14 |
General |
(bir şeyin üzerinde) çok büyük etkisi olmak |
overaffect v.
|
|
15 |
General |
üzerinde çok durulmuş |
overemphasized adj.
|
|
16 |
General |
üzerinde çok durulan |
overstressed adj.
|
|
17 |
General |
üzerinde çok durulmuş |
overstressed adj.
|
|
18 |
General |
üzerinde çok durulan |
overemphasized adj.
|
|
19 |
General |
üzerinde çok kafa yorularak meydana getirilmiş |
well thought out adj.
|
|
|
20 |
General |
üzerinde çok durulmuş |
overemphasised adj.
|
|
21 |
General |
üzerinde çok durulan |
overemphasised adj.
|
|
22 |
General |
üzerinde çok az düzeltme yapılmış |
clean adj.
|
|
Phrasals |
|
23 |
Phrasals |
bir şey üzerinde çok çalışmak |
labor at something v.
|
|
24 |
Phrasals |
bir şey üzerinde çok çaba sarf etmek/çalışmak |
labor over something v.
|
|
25 |
Phrasals |
üzerinde çok uğraşmak |
sweat over something v.
|
|
26 |
Phrasals |
(bir iş üzerinde) çok sıkı çalışmak |
bang (away) at v.
|
|
27 |
Phrasals |
bir konunun/meselenin üzerinde çok durmak |
dwell on something v.
|
|
28 |
Phrasals |
(bir şey) üzerinde durmaksızın/çok sıkı çalışmak |
bang away at (something) v.
|
|
29 |
Phrasals |
üzerinde çok/sıkı çalışmak |
labor at v.
|
|
30 |
Phrasals |
üzerinde çok çaba sarf etmek/çalışmak |
labor over v.
|
|
Colloquial |
|
31 |
Colloquial |
çok zayıf insanların köprücük kemikleri üzerinde oluşan oyuk |
saltcellar [uk] n.
|
|
32 |
Colloquial |
bu konu üzerinde (çok/gereğinden) fazla durmadan |
without putting too fine a point on it expr.
|
|
Idioms |
|
33 |
Idioms |
ortalamanın çok üzerinde boylu olan kimse |
tall enough to hunt geese with a rake n.
|
|
34 |
Idioms |
üzerinde çok kafa yorulmuş olduğu belli olan |
smell of the lamp n.
|
|
35 |
Idioms |
üzerinde çok emek sarfedilmiş olduğu belli olan |
smell of the lamp n.
|
|
36 |
Idioms |
bir konu üzerinde çok düşünmek |
rack one's brain v.
|
|
37 |
Idioms |
bir şey üzerinde çok çalışmak |
hammer away at v.
|
|
38 |
Idioms |
bir konu üzerinde çok düşünmek |
rack one's brains v.
|
|
39 |
Idioms |
çok üzerinde durmamak |
give a bye on v.
|
|
|
40 |
Idioms |
üzerinde çok vakit harcamak |
slave over something v.
|
|
41 |
Idioms |
üzerinde çok uğraşmak/çabalamak |
strain away (at something) v.
|
|
42 |
Idioms |
üzerinde çok çalışmak |
slave over something v.
|
|
43 |
Idioms |
üzerinde çok uğraşmak |
slave over something v.
|
|
44 |
Idioms |
üzerinde çok durmak |
make great play of/with something v.
|
|
45 |
Idioms |
üzerinde çok durmak |
make much play of/with something v.
|
|
46 |
Idioms |
bir şeyin üzerinde çok durmak |
make great play of something v.
|
|
47 |
Idioms |
bir şeyin üzerinde çok durmak |
make a great play of something [uk] v.
|
|
48 |
Idioms |
'-in üzerinde çok durmak |
make play of v.
|
|
49 |
Idioms |
(bir şeyin) üzerinde çok durmak |
make play of (something) v.
|
|
50 |
Idioms |
(bir şeyin) üzerinde çok durmamak |
not give (something) a second thought v.
|
|
51 |
Idioms |
(bir şeyin) üzerinde çok durmamak |
not give (something) another thought v.
|
|
Trade/Economic |
|
52 |
Trade/Economic |
satıcılar çok sayıda iken birkaç büyük alıcının piyasaya egemen olduğu ve fiyat üzerinde belirli bir denetim gücüne sahip bulunduğu piyasa yapısı |
oligopsony n.
|
|
Media |
|
53 |
Media |
(gazetede, televizyonda) bir konunun üzerinde çok fazla durmak |
overcover n.
|
|
Technical |
|
54 |
Technical |
üzerinde çok sayıda krank kolu bulunan krank |
multithrow crankshaft n.
|
|
55 |
Technical |
üzerinde çok sayıda delik bulunan havagazı borusu |
jet burner n.
|
|
Computer |
|
56 |
Computer |
kullanıcının, internet üzerinde pek çok kaynağa ve hizmete ulaşmasına olanak tanıyan büyük kaynak sitesi |
web portal n.
|
|
Construction |
|
57 |
Construction |
arazi üzerinde paletli ya da yığın halde her türlü yükün taşınması ve yüklenmesi gibi çeşitli işlerde kullanılan çok işlevli iş makinesi |
telescopic handler n.
|
|
58 |
Construction |
arazi üzerinde paletli ya da yığın halde her türlü yükün taşınması ve yüklenmesi gibi çeşitli işlerde kullanılan çok işlevli iş makinesi |
telehandler n.
|
|
Railway |
|
59 |
Railway |
vagon gövdesi üzerinde tekerleğin çok sıkışık olduğunda sürtündüğü demir koruma |
rub iron n.
|
|
Biology |
|
60 |
Biology |
(aynı bitki üzerinde) çok sayıda gamet üreten formu olan |
polyoicous adj.
|
|
Zoology |
|
61 |
Zoology |
beyaz ipeksi tüyleri ve üzerinde soluk pembe plakaları olan çok küçük bir arjantin armadillosu |
fairy armadillo (chlamyphorus truncatus) n.
|
|
62 |
Zoology |
beyaz ipeksi tüyleri ve üzerinde soluk pembe plakaları olan çok küçük bir arjantin armadillosu |
pichiciago n.
|
|
63 |
Zoology |
beyaz ipeksi tüyleri ve üzerinde soluk pembe plakaları olan çok küçük bir arjantin armadillosu |
pichiciego n.
|
|
64 |
Zoology |
beyaz ipeksi tüyleri ve üzerinde soluk pembe plakaları olan çok küçük bir arjantin armadillosu |
chlamyphore n.
|
|
Botanic |
|
65 |
Botanic |
abd'nin colorado platosuna özgü, eğik saplar üzerinde sarı çiçekleri olan çok yıllık bir bitki |
nodding groundsel (senecio bigelovii) n.
|
|
66 |
Botanic |
üzerinde kırmızı ve beyaz benekleri olan, kırmızı-mor veya parlak gül rengi çiçekleri olan, avrupa'ya özgü çok yıllık bir çalı |
wall germander (teucrium chamaedrys) n.
|
|
67 |
Botanic |
güney afrika'ya özgü, hayvanlar üzerinde öldürücü etkisi olan çok yıllık bir çalı |
gif n.
|
|
68 |
Botanic |
güney afrika'ya özgü, hayvanlar üzerinde öldürücü etkisi olan çok yıllık bir çalı |
gifblaar n.
|
|
69 |
Botanic |
güney afrika'ya özgü, hayvanlar üzerinde öldürücü etkisi olan çok yıllık bir çalı |
dichapetalum cymosum n.
|
|
Environment |
|
70 |
Environment |
çok küçük bir alan üzerinde çok yıkıcı etkileri olan hortum |
tornado n.
|
|
Geography |
|
71 |
Geography |
new york'un kuzeydoğusunda, vermont'un kuzeybatısında ve quebec’in güneyinde bulunan, tarihte üzerinde pek çok savaşın yapıldığı göl |
lake champlain n.
|
|
Hunting |
|
72 |
Hunting |
aynı kubuz üzerinde birden fazla kalibrede yivli-yivsiz namluları olan çok amaçlı silah |
combination gun n.
|
|
Sport |
|
73 |
Sport |
buz pateninde tek ayak üzerinde bir çok yöne dönme |
twizzle n.
|
|
Entomology |
|
74 |
Entomology |
üzerinde çok sayıda hiperparazit taşıyan minik sinekleri içeren bir cins |
tetrastichus n.
|
|
Modern Slang |
|
75 |
Modern Slang |
askerin üzerinde ekipman varken hafif hafif/çok yavaş şekilde koşması |
airborne shuffle n.
|
|