Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Synonymes
Phrases
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Historique
çalışıyor
Sens de
"çalışıyor"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 3 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
Computer
1
Computer
çalışıyor
working
expr.
2
Computer
çalışıyor
running
expr.
3
Computer
çalışıyor
operational
expr.
Sens de
"çalışıyor"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 85 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
çalışıyor olmak
be in employment
v.
Colloquial
2
Colloquial
(bir şey) üzerinde çalışıyor olmak
be at (something)
v.
3
Colloquial
(bir şey) üzerinde azimle çalışıyor olmak
be at (something)
v.
4
Colloquial
(bir şey) üzerinde ısrarla çalışıyor olmak
be at (something)
v.
5
Colloquial
(bir şey) üzerinde bıkmadan usanmadan çalışıyor olmak
be at (something)
v.
6
Colloquial
üzerinde çalışıyor olmak
be at it
v.
7
Colloquial
üzerinde azimle çalışıyor olmak
be at it
v.
8
Colloquial
üzerinde ısrarla çalışıyor olmak
be at it
v.
9
Colloquial
üzerinde bıkmadan usanmadan çalışıyor olmak
be at it
v.
10
Colloquial
üzerinde çalışıyor olmak
be at
v.
11
Colloquial
üzerinde azimle çalışıyor olmak
be at
v.
12
Colloquial
üzerinde ısrarla çalışıyor olmak
be at
v.
13
Colloquial
üzerinde bıkmadan usanmadan çalışıyor olmak
be at
v.
14
Colloquial
gerektiği gibi/normal çalışıyor
wai (works/working as intended)
expr.
15
Colloquial
sorunsuz çalışıyor
wai (works/working as intended)
expr.
16
Colloquial
ne demeye çalışıyor?
what is (one) driving at?
expr.
17
Colloquial
nereye varmaya çalışıyor?
what is (one) driving at?
expr.
18
Colloquial
ne demeye çalışıyor?
what is (one) getting at?
expr.
19
Colloquial
nereye varmaya çalışıyor?
what is (one) getting at?
expr.
Idioms
20
Idioms
birçok kez onarım görse de hâlâ çalışıyor/çalışır durumda olmak
take a licking but keep on ticking
v.
21
Idioms
çalışıyor olmak
be on the clock
v.
22
Idioms
(taksi için) taksimetresi çalışıyor olmak
be on the clock
v.
23
Idioms
çalışıyor görünmek
go through the motions
v.
24
Idioms
çalışıyor olmak
be in good condition
v.
25
Idioms
bir şey üzerinde çalışıyor olmak
be in the thick of it
v.
26
Idioms
bir şey üzerinde çalışıyor olmak
be in the thick of things
v.
27
Idioms
çalışıyor olmak
be off the (starting) blocks
v.
28
Idioms
çalışıyor olmak
be out of the blocks
v.
29
Idioms
nasıl çalışıyor/onu çalıştıran ne?
what makes it tick?
expr.
30
Idioms
herkes harıl harıl çalışıyor
it's all systems go
expr.
31
Idioms
(birinin) kafası çalışıyor
(one's) head is more than just a hat rack
expr.
32
Idioms
kafası çalışıyor
more than just a hat rack
expr.
33
Idioms
(biri) dinlemeye/kulak misafiri olmaya çalışıyor
(someone's) ears are flapping
expr.
34
Idioms
(hala) çalışıyor/iş görüyor
(still) going strong
expr.
35
Idioms
(hala) tıkır tıkır çalışıyor
(still) going strong
expr.
36
Idioms
dinlemeye/kulak misafiri olmaya çalışıyor
his/her ears are flapping [uk]
expr.
37
Idioms
işte şimdi gerçekten/randımanlı olarak çalışıyor
now (one's) cooking (with gas)
expr.
Speaking
38
Speaking
amacına ulaşmak için çok çalışıyor
he is working hard to reach his goal
n.
39
Speaking
babam çok çalışıyor
dad works so hard
expr.
40
Speaking
bu davada kaç kişi çalışıyor?
how many people are working on this case?
expr.
41
Speaking
burada kim çalışıyor?
who works here?
expr.
42
Speaking
bu araba benzinle çalışıyor/çalışır
this car runs on gas
expr.
43
Speaking
babam çok çalışıyor
dad works very hard
expr.
44
Speaking
babam çok çalışıyor
my father works very hard
expr.
45
Speaking
bankada çalışıyor
she works in a bank
expr.
46
Speaking
babam çok çalışıyor
my father works so hard
expr.
47
Speaking
çalışıyor musun?
are you working?
expr.
48
Speaking
çenen çok çalışıyor
you run your mouth too much
expr.
49
Speaking
çalışıyor olacağım
I will be working
expr.
50
Speaking
hala çalışıyor musun?
are you still working?
expr.
51
Speaking
geç saatlere dek çalışıyor
he's working late
expr.
52
Speaking
hangi şirkette çalışıyor?
what company does he work for?
expr.
53
Speaking
geç saatlere kadar çalışıyor
he's working late
expr.
54
Speaking
geceleri çalışıyor
he works nights
expr.
55
Speaking
fıskiyeler mi çalışıyor?
are the sprinklers on?
expr.
56
Speaking
o bir fabrikada mı çalışıyor?
does she work in a factory?
expr.
57
Speaking
nerede çalışıyor?
where does he work?
expr.
58
Speaking
onun kafası çalışıyor
he has a good head on his shoulders
expr.
59
Speaking
nasıl çalışıyor bu?
how does this work?
expr.
60
Speaking
kim burada çalışıyor?
who works here?
expr.
61
Speaking
nasıl çalışıyor/onu çalıştıran ne?
what makes it work?
expr.
62
Speaking
şu anda bazı şeyleri anlamaya/oturtmaya çalışıyor
I’m just working through some stuff right now
expr.
63
Speaking
sen geçen hafta çalışıyor muydun?
were you working last week?
expr.
Trade/Economic
64
Trade/Economic
çalışıyor gibi görünüp tüm mesaisini kendi kişisel amaçları doğrultusunda internette harcayan ve bu şekilde firmanın verimini baltalayan (çalışan)
cyberslacking
n.
65
Trade/Economic
çalışıyor gibi görünüp tüm mesaisini kendi kişisel amaçları doğrultusunda internette harcayan ve bu şekilde firmanın verimini baltalayan (çalışan)
cyberbludging
n.
66
Trade/Economic
çalışıyor gibi görünüp tüm mesaisini kendi kişisel amaçları doğrultusunda internette harcayan ve bu şekilde firmanın verimini baltalayan (çalışan)
cyberloafing
n.
67
Trade/Economic
çalışıyor gibi görünüp tüm mesaisini kendi kişisel amaçları doğrultusunda internette harcayan ve bu şekilde çalıştığı firmanın verimini baltalayan (çalışan)
goldbricking
n.
68
Trade/Economic
çalışıyor gibi görünüp tüm mesaisini kendi kişisel amaçları doğrultusunda internette harcayan ve bu şekilde firmanın verimini baltalayan (çalışan)
oldbricking
n.
69
Trade/Economic
çalışıyor gibi görünüp tüm mesaisini internette geçiren ve firmanın verimini baltalayan (çalışan)
cyberslacking
n.
70
Trade/Economic
çalışıyor gibi görünüp tüm mesaisini internette geçiren ve firmanın verimini baltalayan (çalışan)
cyberbludging
n.
71
Trade/Economic
çalışıyor gibi görünüp tüm mesaisini internette geçiren ve firmanın verimini baltalayan (çalışan)
cyberloafing
n.
Technical
72
Technical
zaten çalışıyor
already working
expr.
Computer
73
Computer
artalanda çalışıyor
working in background
expr.
74
Computer
aygıt çevrim dışı çalışıyor
device offline
expr.
75
Computer
çevrimdışı çalışıyor
working offline
expr.
76
Computer
çevrimdışı olarak çalışıyor
working offline
expr.
77
Computer
hizmet çalışıyor
service running
expr.
78
Computer
zaten çalışıyor
already running
expr.
Automotive
79
Automotive
kontak açık/motor çalışıyor
key on/engine running
n.
80
Automotive
motor vuruntulu çalışıyor
engine knocking occurs
n.
81
Automotive
motor rölantide çalışıyor
engine idling
n.
82
Automotive
motor çalışıyor
engine running
n.
83
Automotive
düğme açık motor çalışıyor
key on engine running
expr.
Military
84
Military
cihazlar iyi çalışıyor kodu
well
n.
Slang
85
Slang
iş üstünde/çalışıyor
on the grind
expr.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of çalışıyor
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy