Tureng - young lady - Anglais Turc Phrases

Historique

	Anglais	Turc
1	young lady	(nasihat ifadesi olarak) genç hanım	interj.
	That young lady is a nurse. O genç hanım bir hemşire. Who are these young ladies? Kim bu genç hanımlar? Our showroom made a hit with young ladies. Teşhir salonumuz genç hanımlar tarafından çok beğenildi. Who are those young ladies? Kim bu genç hanımlar? This is the young lady you asked to see. Görmek istediğiniz genç hanım bu. Our showroom made a hit with young ladies. Sergileme alanımız genç hanımlarca çok sevildi. Mary was a quiet and unassuming young lady. Mary sessiz ve alçakgönüllü bir genç hanımdı. Show More (4)
2	young lady	genç bayan	n.
	Rather tubby young ladies, in particular, were extremely well served by cigarettes. Özellikle tombik genç bayanlar sigaradan son derece iyi yararlandılar. Go to your room, young lady, and think about what you did! Odana git, genç bayan ve ne yaptığını düşün! You need to start taking responsibility for your actions, young lady. Eylemlerinin sorumluluğunu almaya başlamalısın, genç bayan. Where have you been, young lady? Nerelerdeydiniz, genç bayan? You need to start taking responsibility for your actions, young lady. Eylemlerin için sorumluluk almaya başlaman gerekir, genç bayan. Where have you been, young lady? Neredeydin genç bayan? Show More (3)
3	young lady	genç kadın	n.
	Mary was a quiet and unassuming young lady. Mary sessiz ve mütevazi bir genç kadındı. The young lady has less fruit than the man. Genç kadının adamdan daha az meyvesi var. The young lady in the baker's shop is beautiful. Fırıncı dükkanındaki genç kadın çok güzel. The young lady wants this. Genç kadın bunu istiyor. Show More (1)