wink - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
wink göz kırpmak v.
  • Sami gave Layla a wink.
  • Sami, Leyla'ya bir göz kırptı.
  • Tom looked up at Mary and winked.
  • Tom, Mary'ye baktı ve göz kırptı.
  • A wink was his only answer.
  • Bir göz kırpma onun tek cevabıydı.
Show More (25)
wink kırpmak v.
  • I'll bet you didn't sleep a wink last night.
  • Eminim dün gece gözünü bile kırpmamışsındır.
  • I bet Tom doesn't sleep a wink tonight.
  • Bahse girerim Tom bu gece gözünü bile kırpmaz.
  • Tom didn't sleep a wink last night.
  • Tom dün gece gözünü bile kırpmadı.
Show More (12)