special - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
special özel adj.
  • This draft also makes provision for special aid for hazelnuts.
  • Bu taslak aynı zamanda fındığa özel yardım yapılmasını da öngörmektedir.
  • We should be able to solve the transit question in a different way, possibly by means of a special passport system.
  • Transit meselesini farklı bir şekilde, muhtemelen özel bir pasaport sistemiyle çözebilmeliyiz.
  • The Special World Olympics will take place in summer 2003 in Dublin.
  • Özel Dünya Olimpiyatları 2003 yazında Dublin'de gerçekleştirilecektir.
Show More (702)
special spesiyal n.
  • What's the special today?
  • Bugünün spesiyali ne?
  • Today's special is fish.
  • Bugünün spesiyali balık.
  • Let me tell you about our special.
  • Size spesiyalimizden bahsedeyim.
Show More (6)
special bilhassa adj.
  • As politicians, we must devote special attention to defending consumer interests.
  • Politikacılar olarak tüketici çıkarlarını savunmaya bilhassa önem vermeliyiz.
Show More (-2)
special yemek (lokantaya has) n.
  • Today's special is fish.
  • Bugünün yemeği balıktır.
Show More (-2)
special spesiyalite n.
  • Let me tell you about our special.
  • Sana spesiyalitemizden bahsedeyim.
Show More (-2)