Tureng - refuge - Anglais Turc Phrases

Historique

	Anglais	Turc
1	refuge	sığınak	n.
	US Secretary of Defense, Donald Rumsfeld, is proclaiming that Iraq is giving refuge to al-Qa'ida terrorists. ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, Irak'ın El Kaide teröristlerine sığınak olduğunu ilan ediyor. Violence is the last refuge of the incompetent. Şiddet, beceriksizlerin son sığınağıdır. Violence is the last refuge of the incompetent. Şiddet, beceriksizin son sığınağıdır. Patriotism is the last refuge of a scoundrel. Vatanseverlik bir hainin son sığınağıdır. Patriotism is the last refuge of a scoundrel. Vatanseverlik bir alçağın son sığınağıdır. He couldn't find any refuge. Hiçbir sığınak bulamadı. Show More (3)
2	refuge	sığınmak	v.
	It is difficult for people from third countries seeking refuge to enter the EU. Üçüncü ülkelerden sığınma arayan insanların AB'ye girmesi zordur. Seeking refuge was praised as a freedom-loving act, which presupposed universal solidarity. Sığınma arayışı, evrensel dayanışmayı öngören özgürlükçü bir eylem olarak övülmüştür. It is difficult for people from third countries seeking refuge to enter the EU. Üçüncü dünya ülkelerinden sığınma talep eden insanların AB'ye girmesi zordur. Was it the lack of places of refuge? Sığınma yerlerinin olmaması mıydı? Say, I seek refuge in the Lord of mankind. De ki, insanlığın efendisine sığınırım. Show More (2)