Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | prickle n. | ufak diken | ||
General | prickle n. | dalama (kumaş/giysi) | ||
General | prickle n. | sivri uç | ||
General | prickle n. | karıncalanma | ||
General | prickle n. | iğne | ||
General | prickle n. | diken | ||
General | prickle n. | iğnelenme | ||
General | prickle n. | sivri uç batmasından ileri gelen acı | ||
General | prickle n. | meyve ve çiçek taşınan bir çeşit söğüt sepet | ||
General | prickle n. | yaklaşık bir sepete karşılık gelen eski bir ağırlık birimi | ||
General | prickle v. | iğnelemek | ||
General | prickle v. | hafifçe batırmak | ||
General | prickle v. | karıncalanmak | ||
General | prickle v. | batmak (ufak diken vb) | ||
General | prickle v. | dalamak (kumaş/giysi) | ||
General | prickle v. | iğnelenmek | ||
General | prickle v. | batırmak | ||
General | prickle v. | dikleşmek | ||
General | prickle v. | dikenleşmek | ||
General | prickle v. | küçük delik açmak | ||
General | prickle v. | delik oluşturmak |
Anglais | Turc | |
---|---|---|
Biology | ||
Biology | prickle cell n. | derinin germinal tabakasında bulunan bol dikenli bir hücre |
Botanic | ||
Botanic | prickle-weed n. | kuzey amerika'nın çayırlarında yetişen, beyaz çiçekli çok yıllık bir ot |
Botanic | prickle palm n. | uzun siyah dikenli ve halkalı gövdesi olan bir batı hint palmiyesi |
Star Wars | ||
Star Wars | sevarcosan prickle pig n. | sevarcos dikenli domuzu |