1 |
laundry |
çamaşır |
n. |
|
- Let us have an end to the laundry list economic summit!
- Çamaşır listesi ekonomik zirvesine bir son verelim!
- The amount of laundry and how soiled it is also affects dosage.
- Çamaşır miktarı ve ne kadar kirli olduğu da dozajı etkilemektedir.
- The amount of laundry and how soiled it is also affects dosage.
- Çamaşır miktarı ve ne kadar kirli olduğu da dozajı etkiler.
- He stuffed his laundry into a large bag.
- Büyük bir çanta içine çamaşırlarını doldurdu.
- The laundry can wait.
- Çamaşır bekleyebilir.
- I have to get the laundry dried.
- Çamaşırları kurutmam lazım.
- Bring the laundry in.
- Çamaşırı içeri getir.
- I'm doing my laundry.
- Çamaşırlarımı yıkıyorum.
- I hung the laundry out to dry last night and by morning it had frozen hard as a rock.
- Dün gece kurutmak için çamaşırı dışarı astım ve sabaha kadar kaya gibi donmuştu.
- Is my laundry ready?
- Çamaşırlarım hazır mı?
- I guess the laundry isn't getting done tonight.
- Sanırım çamaşırlar bu gece yıkanmayacak.
- Tomorrow's laundry day.
- Yarın çamaşır günü.
- I need to fold the laundry.
- Çamaşırları katlamam gerek.
- I hung the laundry out to dry last night and by morning it had frozen hard as a rock.
- Dün gece çamaşırları kuruması için astım ve sabaha kadar taş gibi donmuştu.
- Tom is folding his laundry.
- Tom çamaşırlarını katlıyor.
- Tom told Mary he could hang up the laundry.
- Tom Mary'ye çamaşırları asabileceğini söyledi.
- Get the laundry.
- Çamaşırları al.
- Someone stole my laundry after I left it in the dryer.
- Kurutucuda bıraktığım çamaşırlarımı biri çaldı.
- May I wash all my laundry at once?
- Tüm çamaşırlarımı tek seferde yıkayabilir miyim?
- I need to fold the laundry.
- Çamaşırları katlamam lazım.
- It's laundry day.
- Bugün çamaşır günü.
- Tom helped Mary fold the laundry.
- Tom Mary'nin çamaşırları katlamasına yardım etti.
- I have to get the laundry dried.
- Ben çamaşırı kurutmak zorundayım.
- When the laundry is not evenly distributed inside the washing machine, it can cause the washing machine to vibrate or even move.
- Çamaşırlar çamaşır makinesinin içinde eşit olarak dağıtılmadığında, çamaşır makinesinin titremesine ve hatta hareket etmesine neden olabilir.
- Oh dear, it's raining, and I've already hung the laundry out to dry; what shall I do?
- Tanrım, yağmur yağıyor ve çamaşırları kuruması için çoktan astım; ne yapmalıyım?
- Tom and I'll hang up the laundry together.
- Tom ve ben çamaşırları birlikte asacağız.
- Someone stole my laundry after I left it in the dryer.
- Birisi kurutma makinesinde bıraktıktan sonra çamaşırlarımı çaldı.
- Bring the laundry in.
- Çamaşırları getirin.
- He stuffed his laundry into a large bag.
- Çamaşırlarını büyük bir torbaya doldurdu.
- May I wash all my laundry at once?
- Bütün çamaşırımı bir defada yıkayabilir miyim?
- Tom and Mary hung up the laundry together.
- Tom ve Mary çamaşırları birlikte astılar.
- I guess the laundry isn't getting done tonight.
- Sanırım çamaşırlar bu gece hallolmayacak.
- Washing laundry by hand is hard and time-consuming.
- Çamaşırları elle yıkamak zor ve zaman alıcıdır.
- I need to pick up the laundry.
- Çamaşırları toplamalıyım.
- Is my laundry ready?
- Benim çamaşırım hazır mı?
- Get the laundry.
- Çamaşırları getirin.
- On a hot day like this, the laundry will be dry in no time.
- Bunun gibi sıcak bir günde çamaşırlar göz açıp kapayana dek kuruyacaktır.
- Is the laundry dry yet?
- Çamaşırlar kurudu mu?
- On a hot day like this, the laundry will be dry in no time.
- Böyle sıcak bir günde çamaşırlar hemen kurur.
- Tom sorted his laundry.
- Tom çamaşırlarını ayırdı.
- Where is the laundry?
- Çamaşırlar nerede?
- Mary told Tom she could hang up the laundry.
- Mary Tom'a çamaşırları asabileceğini söyledi.
- The weather's so good I think I'll hang the laundry out to dry.
- Hava çok iyi, kuruması için çamaşırlarımı dışarıya asmayı düşünüyorum.
- Where should I put my laundry?
- Çamaşırlarımı nereye koyayım?
- Laundry is a chore.
- Çamaşır günlük ev işidir.
- How often does Tom hang up the laundry?
- Tom çamaşırları ne sıklıkla asıyor?
- Is my laundry ready?
- Çamaşırım hazır mı?
- The weather's so good I think I'll hang the laundry out to dry.
- Hava o kadar güzel ki, sanırım çamaşırları kuruması için asacağım.
- Mary washes her laundry by hand on a washboard.
- Mary çamaşırını çamaşır yıkama tahtasında elle yıkar.
- When did Tom hang up the laundry?
- Tom çamaşırları ne zaman astı?
- The laundry can wait.
- Çamaşırlar bekleyebilir.
- Where should I put my laundry?
- Çamaşırımı nereye koymalıyım?
Show More (49)
|
2 |
laundry |
çamaşır yıkama |
n. |
|
- You have washed the laundry.
- Çamaşırları yıkamışsın.
- Tom helped Mary with the laundry.
- Tom Mary'ye çamaşır yıkamada yardım ediyor.
- You have washed the laundry.
- Sen çamaşırı yıkadın.
- My mother does a laundry every day.
- Annem her gün çamaşır yıkar.
- Tom did your laundry for you.
- Tom senin için çamaşırlarını yıkadı.
- Time to start the laundry.
- Çamaşır yıkamaya başlama zamanı.
- Do you have laundry service?
- Çamaşır yıkama servisiniz var mı?
- Tom did a lot of laundry today.
- Tom bugün bir sürü çamaşır yıkadı.
- It's possible that Tom was able to convince Mary to do his laundry for him.
- Tom'un Mary'yi çamaşırlarını yıkaması için ikna etmiş olması mümkün.
- I have to do my laundry today.
- Bugün çamaşırlarımı yıkamam gerekiyor.
- Laundry is a chore.
- Çamaşır yıkamak bir angarya.
- Tom did a lot of laundry today.
- Tom bugün çok çamaşır yıkadı.
- Time to start the laundry.
- Çamaşırları yıkama zamanı.
Show More (10)
|
3 |
laundry |
çamaşırhane |
n. |
|
- She took the tablecloths to the laundry.
- Masa örtülerini çamaşırhaneye götürdü.
- Do you have laundry service?
- Çamaşırhane servisiniz var mı?
- Are there any detergents in the laundry?
- Çamaşırhanede deterjan var mı?
- She went to the laundry and has not returned yet.
- Çamaşırhaneye gitti ve henüz dönmedi.
- Where is the laundry mat?
- Çamaşırhane paspası nerede?
- This shirt must go to the laundry.
- Bu gömlek çamaşırhaneye gitmeli.
- She went to the laundry and has not returned yet.
- O çamaşırhaneye gitti ve henüz dönmedi.
- I put the rest of your clothes in the laundry.
- Kalan kıyafetlerini çamaşırhaneye koydum.
- Where is the laundry mat?
- Çamaşırhane nerede?
- She took the tablecloths to the laundry.
- O, masa örtülerini çamaşırhaneye götürdü.
- I put the rest of your clothes in the laundry.
- Elbiselerinin geriye kalanını çamaşırhaneye koydum.
- Where is the laundry?
- Çamaşırhane nerede?
Show More (9)
|
4 |
laundry |
kirli çamaşırlar |
n. |
|
- Bring the laundry in.
- Kirli çamaşırı içeri getir.
- Tom sorted his laundry.
- Tom kirli çamaşırlarını ayırdı.
Show More (-1)
|