|
- Many people and organisations would like to see this policy promoted during the Irish presidency.
- Pek çok kişi ve kuruluş İrlanda'nın dönem başkanlığı sırasında bu politikanın desteklendiğini görmek istemektedir.
- In view of this I welcome the declaration of Irish neutrality at the summit in Seville.
- Bu itibarla Sevilla'daki zirvede İrlanda'nın tarafsızlığını ilan etmesini memnuniyetle karşılıyorum.
- I would like to say something about the Irish yes-vote.
- İrlanda'nın evet oyu hakkında bir şeyler söylemek istiyorum.
- There is no doubt that this matter of the Irish Box is all-important.
- Hiç şüphe yok ki İrlanda'nın hassas biyolojik alanlarına ilişkin bu mesele çok önemlidir.
- I will also be pressuring her to have Irish television here too.
- Ayrıca İrlanda televizyonunun da burada olması için baskı yapacağım.
- The Irish Box is one of the most important nursery and spawning grounds in European waters.
- İrlanda'nın biyolojik olarak hassas alanı, Avrupa sularındaki en önemli yavrulama ve yumurtlama alanlarından biridir.
- I know that Nice does not impact on Irish neutrality.
- Nice'in İrlanda'nın tarafsızlığını etkilemediğini biliyorum.
- It is vital that the Irish Box is maintained as a biologically sensitive zone.
- İrlanda'nın duyarlı alanının, biyolojik açıdan hassas bir bölge olarak muhafaza edilmesi hayati önem taşımaktadır.
- Of course there is restricted access within the Irish Box.
- Elbette İrlanda'nın biyolojik olarak hassas alanına erişim kısıtlıdır.
- From an Irish perspective, the Seville Summit was a most important one.
- İrlanda perspektifinden bakıldığında Sevilla Zirvesi çok önemliydi.
- From an Irish perspective, we view the proposal very positively.
- İrlanda perspektifinden baktığımızda öneriye çok olumlu bakıyoruz.
- The same applies to Irish cattle.
- Aynı şey İrlanda sığırları için de geçerlidir.
- There is a clear demand for better computer resources in Irish schools.
- İrlanda okullarında daha iyi bilgisayar kaynaklarına yönelik açık bir talep vardır.
- However, I should point out that this is not something which only applies to an Irish ship.
- Bununla birlikte, bunun sadece İrlanda gemileri için geçerli bir durum olmadığını belirtmeliyim.
- It is not just Irish heritage, it is European heritage.
- Bu sadece İrlanda mirası değil, Avrupa mirasıdır.
- In view of this I welcome the declaration of Irish neutrality at the summit in Seville.
- Bu bağlamda, Sevilla'daki zirvede İrlanda'nın tarafsızlığını ilan etmesini memnuniyetle karşılıyorum.
- For example, from an Irish perspective, I have some concerns relating to a number of issues.
- Örneğin, İrlanda perspektifinden baktığımda, bir dizi konuyla ilgili bazı endişelerim var.
- Irish industry is currently paying a levy to Repak to meet commitments that are not being met.
- İrlanda endüstrisi şu anda yerine getirilmeyen taahhütleri karşılamak için Repak'a bir vergi ödemektedir.
- From an Irish perspective, the Seville Summit was an important one.
- İrlanda açısından Sevilla Zirvesi önemli bir zirve olmuştur.
- I would like to say something about the Irish yes-vote.
- İrlanda'nın evet oyu hakkında da bir şeyler söylemek istiyorum.
- You cannot allow what is going to happen to the Irish Box to go ahead.
- İrlanda'nın hassas biyolojik alanlarına olacakların devam etmesine izin veremezsiniz.
- There is a clear demand for better computer resources in Irish schools.
- İrlanda okullarında daha iyi bilgisayar kaynakları için açık bir talep vardır.
- This is why we cannot disregard the outcome of the Irish vote but must give it our utmost attention.
- İşte bu nedenle İrlanda'daki oylamanın sonucunu göz ardı edemeyiz ancak buna azami dikkat göstermeliyiz.
- For example, from an Irish perspective, Aer Lingus is highly dependent on transatlantic travel.
- Örneğin, İrlanda açısından bakıldığında, Aer Lingus büyük ölçüde transatlantik seyahatlere bağımlıdır.
- Today not only Irish but also Portuguese waters are under attack.
- Bugün sadece İrlanda değil Portekiz suları da saldırı altında.
- Clearly the way forward for an energy market such as the Irish one is through interconnection.
- İrlanda'daki gibi bir enerji piyasası için ileriye dönük yolun enterkoneksiyondan geçtiği açıktır.
- The same applies to Irish cattle.
- Aynısı İrlanda sığırları için de geçerlidir.
- The Irish situation is an excellent case study in point.
- İrlanda'nın durumu bu konuda mükemmel bir örnek teşkil etmektedir.
- The Irish Box was specially recognised as an area of biological sensitivity.
- İrlanda'nın hassas bölgesi, özellikle biyolojik hassasiyete sahip bir alan olarak kabul edildi.
- Irish luck places us in the right place at the right time.
- İrlanda şansı bizi doğru zamanda doğru yere yerleştiriyor.
- That should, apparently, be the result of this Irish referendum, at least if we were to take it into account.
- Görünüşe göre en azından dikkate alacak olursak, İrlanda referandumunun sonucu bu olmalıdır.
- We must ensure proper protection for sensitive nursery and spawning grounds such as the Irish Box.
- İrlanda'nın biyolojik bölgeleri gibi hassas yavrulama ve yumurtlama alanları için uygun korumayı sağlamalıyız.
- I like Irish music.
- İrlanda müziğini severim.
- It's an old Irish tradition.
- O eski bir İrlanda geleneği.
- Jig, reel and hornpipe are the most popular irish dances.
- Jig, reel ve hornpipe en popüler İrlanda danslarıdır.
- I like Irish music.
- Ben İrlanda müziğini beğeniyorum.
- It's an old Irish tradition.
- Bu eski bir İrlanda geleneğidir.
- Tom loves playing Irish tunes on the fiddle.
- Tom kemanla İrlanda ezgileri çalmaya bayılır.
- I love Irish music.
- İrlanda müziğini severim.
- Tom played an old Irish song on his new French horn.
- Tom yeni Fransız kornosuyla eski bir İrlanda şarkısı çaldı.
- Tom doesn't like Irish coffee.
- Tom İrlanda kahvesini sevmez.
- Your Irish temper scares me.
- İrlanda huyun beni korkutuyor.
- I'm very interested in Irish folk music.
- İrlanda halk müziğiyle çok ilgileniyorum.
- It's an Irish name.
- İrlanda ismidir.
Show More (41)
|
|
- I think that Irish is not a difficult language.
- İrlandacanın zor bir dil olmadığını düşünüyorum.
- I speak Irish every day.
- Her gün İrlandaca konuşuyorum.
- I understand Irish, but I can't speak it.
- İrlandaca anlıyorum ama konuşamıyorum.
- Irish is a very beautiful language.
- İrlandaca çok güzel bir dildir.
- My best friend is an Irish speaker.
- En iyi arkadaşım, İrlandaca konuşan biridir.
- They're speaking Irish.
- İrlandaca konuşuyorlar.
- Irish is a very beautiful language.
- İrlandaca çok güzel bir dil.
- I want to learn Irish.
- İrlandaca öğrenmek istiyorum.
- I want to learn Irish.
- Ben İrlandaca öğrenmek istiyorum.
- I'm Irish, but I don't speak Irish.
- Ben İrlandalıyım ama İrlandaca bilmiyorum.
- My best friend is an Irish speaker.
- En iyi arkadaşım İrlandaca konuşur.
- They're speaking Irish.
- Onlar İrlandaca konuşuyor.
- I understand Irish, but I can't speak it.
- İrlandacayı anlıyorum ama onu konuşamıyorum.
- I speak Irish every day.
- Ben her gün İrlandaca konuşuyorum.
- I think that Irish is not a difficult language.
- Bence İrlandaca zor bir dil değil.
- I only speak a little Irish.
- Sadece biraz İrlandaca konuşabiliyorum.
- I'm Irish, but I don't speak Irish.
- Ben İrlandalıyım ama İrlandaca konuşmam.
- Do you speak Irish?
- İrlandaca konuşuyor musun?
- I only speak a little Irish.
- Sadece biraz İrlandaca konuşuyorum.
- Do you speak Irish?
- İrlandaca biliyor musun?
- I'm learning Irish.
- İrlandaca öğreniyorum.
Show More (18)
|