|
- Later on I paid 1 000 Ugandan shillings in the Sheraton Hotel for just one cup of coffee!
- Daha sonra Sheraton Otel'de sadece bir fincan kahve için 1 000 Uganda şilini ödedim!
- We also know, however, that it is difficult to find a hotel for fifty visitors.
- Bununla birlikte elli ziyaretçi için otel bulmanın zor olduğunu da biliyoruz.
- Inside though, it was very obviously a nice cheap hotel.
- İçerisi çok açık ki güzel ve ucuz bir oteldi.
- Some people wonder why they always sleep better in a hotel.
- Bazı insanlar neden otelde her zaman daha iyi uyuduklarını merak ediyor.
- Two employees at the hotel, another two were attending the conference.
- Oteldeki iki çalışan, diğer ikisi de konferansa katılıyordu.
- The hotel is just a 5-minute walk from French Tower.
- Otel, Fransız Kulesi'ne sadece 5 dakika yürüme mesafesindedir.
- Two employees at the hotel, another two were attending the conference.
- Otelde iki çalışan vardı, diğer ikisi de konferansa katılıyordu.
- Our Hotel is a green paradise, designed for comfort and fun.
- Otelimiz huzur ve eğlence için tasarlanmış tam bir yeşillik cennetidir.
- If you really want to impress, this is the hotel for you.
- Eğer gerçekten etkilemek istiyorsanız, bu otel tam size göre.
- Do not waste time in looking for a hotel.
- Otel aramakla zaman kaybetmeyin.
- A hotel is a nice place to lay your head for the night.
- Otel, geceyi geçirmek için güzel bir yer.
- Our Hotel is a green paradise, designed for comfort and fun.
- Otelimiz konfor ve eğlence için tasarlanmış yeşil bir cennettir.
- Two employees at the hotel, another two were attending the conference.
- Otelin iki çalışanı, diğer ikisi de konferansa katılıyordu.
- I have stayed at this hotel for years and loved it there.
- Ben yıllardır bu otelde kalıyorum ve burayı seviyorum.
- The hotel is just a 5-minute walk from French Tower.
- Otel, Fransız Kulesi'ne sadece 5 dakikalık yürüme mesafesindedir.
- Wake up, have breakfast at the hotel, and then check out.
- Uyanın, otelde kahvaltınızı yapın ve ardından otelden çıkış yapın.
- A hotel is a nice place to lay your head for the night.
- Otel, geceyi geçirmek için güzel bir yerdir.
- Some people wonder why they always sleep better in a hotel.
- Bazı insanlar neden hep otelde daha iyi uyuduklarını merak ederler.
- Inside though, it was very obviously a nice cheap hotel.
- Ama içerisi çok açık bir şekilde ucuz bir oteldi.
- Inside though, it was very obviously a nice cheap hotel.
- İçerisi ise açık bir şekilde iyi ve ucuz bir oteldi.
- I will have the manager check you out of the hotel and send you the bill.
- Müdürün otelden çıkışınızı yapmasını ve faturayı size göndermesini sağlayacağım.
- A hotel is a nice place to lay your head for the night.
- Bir otel, geceyi geçirmek için harika bir yerdir.
- We put up at a small hotel just on the edge of the town.
- Kasabanın kenarında küçük bir otelde kaldık.
- I found the hotel crowded with foreign tourists.
- Oteli yabancı turistlerle dolu buldum.
- He stayed in the hotel.
- Otelde kaldı.
- Is this really our hotel?
- Burası gerçekten bizim otelimiz mi?
- The hotel he's living in is downtown.
- Kaldığı otel şehir merkezinde.
- She is in her hotel now.
- O şimdi otelinde.
- We stayed at a hotel in front of the station.
- Biz istasyonun önünde bir otelde kaldık.
- We put up at a small hotel on the edge of the town.
- Şehrin kenarında küçük bir otele yerleştik.
- This hotel has a magnificent view of the sea.
- Bu otel harika bir deniz manzarasına sahip.
- A motel is like a hotel only much smaller and is used mostly by people traveling by automobile.
- Motel, otel gibidir, sadece çok daha küçüktür ve çoğunlukla otomobille seyahat eden insanlar tarafından kullanılır.
- Do you have a tennis court in this hotel?
- Bu otelde tenis kortunuz var mı?
- The hotel which I am staying at is near the station.
- Kaldığım otel istasyona yakın.
- That hotel was very near the lake.
- O otel göle çok yakındı.
- Tom booked a room for me at a hotel near where he lived.
- Tom yaşadığı yere yakın bir otelde benim için bir oda ayırttı.
- Fadil was running a busy hotel.
- Fadıl yoğun bir otel işletiyordu.
- This hotel is very near the lake.
- Bu otel göle çok yakın.
- Since the flat is actually a hotel, will the room be cleaned every day?
- Daire aslında bir otel olduğuna göre, oda her gün temizlenecek mi?
- It's the best hotel in this town.
- Bu şehirdeki en iyi otel.
- How long does it take from the airport to the hotel?
- Havaalanından otele gitmek ne kadar sürer?
- We stayed at a hotel surrounded by trees.
- Ağaçlarla çevrili bir otelde kaldık.
- We have enough money to pay for the hotel.
- Otele ödeme yapacak kadar paramız var.
- It was dark when I reached the hotel.
- Otele vardığımda hava kararmıştı.
- The hotel we stayed at last summer is near the lake.
- Geçen yaz kaldığımız otel göle yakındı.
- I just happened to be in Boston at the same hotel where Tom was staying.
- Boston'da Tom'un kaldığı oteldeydim.
- She made a reservation for a room at the hotel.
- Otelde bir oda için rezervasyon yaptı.
- Is there a flower shop in the hotel?
- Otelde çiçekçi var mı?
- They arrived at the hotel.
- Onlar otele vardılar.
- I'd like to reserve a room in a hotel.
- Ben bir otelde oda ayırtmak istiyorum.
- The station is near the hotel.
- İstasyon otele yakın.
- I live in a hotel.
- Bir otelde yaşıyorum.
- Please pick me up by car in front of the hotel.
- Lütfen beni otelin önünden arabayla al.
- How far is it from here to the hotel?
- Buradan otele ne kadar var?
- Mayor Tom Jackson greeted his supporters at the entrance of the hotel.
- Belediye Başkanı Tom Jackson destekçilerini otelin girişinde karşıladı.
- Tom has a room at the hotel near the river.
- Tom'un nehir kenarındaki otelde bir odası var.
- Tom walked back into the hotel.
- Tom otele geri döndü.
- I wonder why Tom insisted that we stay at a hotel on the beach.
- Tom'un neden sahilde bir otelde kalmamızda ısrar ettiğini merak ediyorum.
- We checked into our hotel and then went out to do some sightseeing.
- Otelimize yerleştik ve sonrasında biraz etrafı gezmeye dışarı çıktık.
- What time did Fadil leave the hotel?
- Fadıl otelden ne zaman çıktı?
- This hotel does not take dogs.
- Bu otel köpekleri almaz.
- I'm not sure where my hotel is.
- Otelimin nerede olduğundan emin değilim.
- Dan checked into a hotel in London.
- Dan Londra'da bir otele yerleşti.
- Tom is looking for a hotel.
- Tom bir otel arıyor.
- Tom might be able to recommend a good hotel.
- Tom iyi bir otel tavsiye edebilir.
- The hotel where I'm staying doesn't have a parking lot.
- Kaldığım otelin bir park yeri yok.
- Tom wanted to eat at the small restaurant behind the hotel.
- Tom otelin arkasındaki küçük restoranda yemek yemek istedi.
- She got to the hotel late at night.
- O, gece geç saatlerde otele vardı.
- Can you tell me how to get to the Hilton Hotel?
- Hilton Oteli'ne nasıl gideceğimi söyleyebilir misiniz?
- What hotel will you be staying at?
- Hangi otelde kalacaksınız?
- The hotel is there.
- Otel orada.
- Do you know if he left the hotel during the night?
- Gece otelden ayrılıp ayrılmadığını biliyor musun?
- We were all living in a hotel.
- Hepimiz bir otelde yaşıyorduk.
- This is the same hotel I stayed in three years ago.
- Bu benim üç yıl önce kaldığım otelin aynısı.
- I want to reach the hotel before it gets dark.
- Hava kararmadan otele varmak istiyorum.
- Tom got to the hotel after dark.
- Tom hava karardıktan sonra otele vardı.
- The hotel can accommodate 300 people.
- Otel 300 kişiyi ağırlayabilir.
- This hotel can accommodate 700 guests.
- Bu otel 700 konuk ağırlayabilir.
- He stayed in this hotel for two days.
- Bu otelde iki gün kaldı.
- Can you recommend a hotel near the airport?
- Havaalanına yakın bir otel önerebilir misiniz?
- Tom has been staying at a hotel near my house.
- Tom evimin yakınındaki bir otelde kalıyordu.
- Is there a souvenir shop in the hotel?
- Otelde bir hediyelik eşya dükkânı var mı?
- Does this hotel have a gym?
- Bu otelin spor salonu var mı?
- I didn't know you were staying at this hotel.
- Bu otelde kaldığını bilmiyordum.
- This hotel was built in 2013.
- Bu otel 2013 yılında inşa edildi.
- I stayed at a nice hotel.
- Güzel bir otelde kaldım.
- Excuse me, but will you tell me the way to the Hilton Hotel?
- Affedersiniz ama bana Hilton Oteli'nin yolunu tarif eder misiniz?
- Is there a hotel around here?
- Bu civarda bir otel var mıdır?
- I want to go to a hotel.
- Bir otele gitmek istiyorum.
- Could you please tell me where the closest hotel is?
- Lütfen bana en yakın otelin nerede olduğunu söyler misiniz?
- The guide led us to the hotel.
- Rehber bizi otele götürdü.
- I'm staying at the Hilton Hotel.
- Hilton Otel'inde kalıyorum.
- Which hotel will you stay in when you're in Boston?
- Boston'a gittiğinde hangi otelde kalacaksın?
- I wish to stay at a five-star hotel.
- Beş yıldızlı bir otelde kalmak istiyorum.
- He makes 300 liras a day working at a resort hotel.
- Bir resort otelde çalışarak günde 300 lira kazanıyor.
- What was the name of the hotel where you stayed in Boston last year?
- Geçen yıl Boston'da kaldığınız otelin adı neydi?
- I do the dishes in a hotel.
- Bir otelde bulaşıkçıyım.
- Tom was dissatisfied with the service at the hotel where he stayed.
- Tom kaldığı oteldeki servisten memnun kalmadı.
- The hotel is down there.
- Otel, orada.
- It is not far away from the hotel.
- Otelden çok uzakta değil.
Show More (97)
|
