|
- The majority of Frenchmen are, in general, more intelligent than France.
- Fransızların çoğunluğu genel olarak Fransa'dan daha zekidir.
- He tried to pass himself off as a Frenchman, but his accent gave him away.
- O kendisini bir Fransız olarak göstermeye çalıştı ama aksanı onu ele verdi.
- I have a daughter who's married to a Frenchman.
- Bir Fransız'la evli bir kızım var.
- We have a daughter who is married to a Frenchman.
- Kızımız bir Fransız'la evli.
- They attacked a group of Frenchmen and killed ten of them.
- Bir grup Fransız'a saldırdılar ve on tanesini öldürdüler.
- We have a daughter who is married to a Frenchman.
- Bir Fransız'la evli bir kızımız var.
- He's a Frenchman.
- O bir Fransız.
- He was a Frenchman, as I discovered from his accent.
- Aksanından anladığım kadarıyla bir Fransız'dı.
- We have a daughter who is married to a Frenchman.
- Fransız bir adamla evli bir kızımız var.
- The two Frenchmen speak French and eat French bread.
- İki Fransız Fransızca konuşuyor ve Fransız ekmeği yiyor.
- I have a daughter who married a Frenchman.
- Bir Fransız'la evlenen bir kızım var.
- The Frenchman sings.
- Fransız şarkı söylüyor.
- He was a Frenchman, as I discovered from his accent.
- Aksanından anlayabildiğim kadarıyla o bir Fransızdı.
- I could tell from his accent that he was a Frenchman.
- Aksanından Fransız olduğunu anlayabiliyordum.
- He speaks English well for a Frenchman.
- Bir Fransız için iyi İngilizce konuşuyor.
- The two Frenchmen speak French and eat French bread.
- İki Fransız Fransızca konuşur ve Fransız ekmeği yer.
- He is not an American but a Frenchman.
- O bir Amerikalı değil, bir Fransız.
- I could tell from his accent that he was a Frenchman.
- Aksanına dayanarak onun bir Fransız olduğunu söyleyebilirdim.
- He tried to pass himself off as a Frenchman, but his accent gave him away.
- Kendini Fransız gibi göstermeye çalıştı ama aksanı onu ele verdi.
Show More (16)
|