dazzle - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
dazzle gözlerini kamaştırmak v.
  • The electric lights dazzled her eyes.
  • Elektrik lambaları onun gözlerini kamaştırdı.
  • The electric lights dazzled her eyes.
  • Elektrik ışıkları gözlerini kamaştırdı.
  • He was dazzled by her good looks.
  • Mary'nin yakışıklılığı gözlerini kamaştırmıştı.
Show More (0)
dazzle göz kamaştırmak v.
  • Where did you dazzle them?
  • Nerede gözlerini kamaştırdınız?
Show More (-2)