between - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
between arasında adv.
  • Firstly, I make a very clear distinction between ends and means.
  • İlk olarak, amaçlar ve araçlar arasında çok net bir ayrım yapıyorum.
  • That will soon become clear, because competition between ports is ruthless.
  • Bu yakında netleşecek, çünkü limanlar arasındaki rekabet acımasızdır.
  • Still I cling to the good Biblical institution of marriage as a lasting union between man and woman.
  • Ben yine de kadın ve erkek arasında kalıcı bir birliktelik olarak İncil'deki iyi evlilik kurumuna bağlıyım.
Show More (1930)
between arasına adv.
  • As has rightly been said, a line has to be drawn between politics and media reporting.
  • Haklı olarak söylendiği üzere, siyaset ve medya haberciliği arasına bir çizgi çekilmelidir.
  • Leaders who once said they supported Israel began putting a distance between themselves and Tel Aviv.
  • Bir zamanlar İsrail'i desteklediklerini söyleyen liderler, Tel Aviv ile aralarına mesafe koymaya başladı.
  • Leaders who once said they supported Israel began putting a distance between themselves and Tel Aviv.
  • Bir aralar İsraili desteklediklerini söyleyen politikacılar kendileriyle Tel-Aviv arasına mesafe koymaya başladılar.
Show More (23)
between ila conj.
  • Between 40% and 50% of professionally employed women in the EU have at some point been exposed to sexual advances.
  • AB'de profesyonel olarak çalışan kadınların %40 ila %50'si bir noktada cinsel saldırıya maruz kalmıştır.
  • We did not just want weekends of between 24 and 45 hours, but also 36 hours.
  • Sadece 24 ila 45 saatlik hafta sonları değil, 36 saatlik hafta sonları da istedik.
  • I reckon I have spoken to between 300 and 400 Members.
  • Sanırım 300 ila 400 Üye ile konuşmuşumdur.
Show More (12)
between aralarında prep.
  • The rapport between them is as threatening as a violent storm cloud.
  • Aralarındaki ilişki şiddetli bir fırtına bulutu kadar tehditkârdır.
  • However, this ignores the local labour markets, the differences between them and their significance.
  • Ancak bu, yerel işgücü piyasalarını, aralarındaki farklılıkları ve bunların önemini göz ardı etmektedir.
  • The rapport between them is as threatening as a violent storm cloud.
  • Aralarındaki ilişki koyu bir fırtına bulutu kadar tehditkâr.
Show More (11)
between arada adv.
  • The airlines are, as Baroness Ludford said, between a rock and a hard place.
  • Barones Ludford'un da dediği gibi hava yolu şirketleri iki arada bir derede kalmış durumdalar.
  • The airlines are, as Baroness Ludford said, between a rock and a hard place.
  • Barones Ludford'un da dediği gibi havayolu şirketleri iki arada bir derede kalmış durumdalar.
  • If we pay the rent to the landlady, we won't have any money for food; we are between the devil and the deep blue sea.
  • Kirayı ev sahibine ödersek o zaman da yemeğe paramız kalmaz; iki arada bir derede kaldık.
Show More (4)
between birlikte adv.
  • Between our rapporteur and our draftsman, they produced a very sound report.
  • Raportörümüz ve ressamımızla birlikte çok sağlam bir rapor hazırladılar.
  • I hope that, between us all, we can reach this agreement.
  • Umarım hep birlikte bu anlaşmaya varabiliriz.
Show More (-1)
between araya adv.
  • Make sure to leave some space between them for more even roasting.
  • Daha eşit bir şekilde kavrulması için aralarda biraz boşluk bıraktığınızdan emin olun.
Show More (-2)
between ortasında adv.
  • Tom shot Mary between the eyes.
  • Tom, Mary'yi gözlerinin ortasından vurdu.
Show More (-2)
between ortada adv.
  • I sat between them.
  • Ortalarına oturdum.
Show More (-2)