Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | şişmanlatmak | fatten v. | ||
When she was young, she would never eat anything fattening. O gençken asla şişmanlatan şey yemezdi. More Sentences |
||||
Common Usage | şişmanlatmak | plump v. | ||
Common Usage | şişmanlatmak | fat v. | ||
General | ||||
General | şişmanlatmak | flesh v. | ||
General | şişmanlatmak | fatten out v. | ||
General | şişmanlatmak | fatten up v. | ||
General | şişmanlatmak | fat up v. | ||
General | şişmanlatmak | impinguate v. | ||
General | şişmanlatmak | pinguefy [rare] v. | ||
General | şişmanlatmak | fat v. | ||
General | şişmanlatmak | plumpen v. | ||
Phrasals | ||||
Phrasals | şişmanlatmak | plump up v. | ||
Slang | ||||
Slang | şişmanlatmak | pork up v. |
Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | şişmanlatmak için kapatmak | mew [obsolete] v. | ||
General | şişmanlatmak için kümese kapatmak | mew [obsolete] v. | ||
Phrasals | ||||
Phrasals | (birini/bir hayvanı bir şeyle) şişmanlatmak | fatten (someone or an animal) up (with something) v. | ||
Idioms | ||||
Idioms | (birini bir şeyle) şişmanlatmak | fatten (one) up with (something) v. | ||
Breeding | ||||
Breeding | hayvanları şişmanlatmak için kullanılan kümes | mew n. | ||
Breeding | (besi hayvanlarını) şişmanlatmak | saginate v. | ||
Breeding | (hayvanı) duraklı besleme yöntemi ile şişmanlatmak | stall-feed v. | ||
Archaic | ||||
Archaic | duraklı besleme yöntemi ile şişmanlatmak | stall v. | ||
Slang | ||||
Slang | yedirip yedirip şişmanlatmak | pork up v. |