Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
Music | ||||
Music | yaylı çalgılar | string instruments n. | ||
String instruments are romantic. Yaylı çalgılar romantiktir. More Sentences |
||||
Music | yaylı çalgılar | bow instruments n. | ||
Music | yaylı çalgılar | strings n. |
Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
Music | ||||
Music | yaylı çalgılar dörtlüsü | string quartet n. | ||
A string quartet is rehearsing in the next room. Yan odada bir yaylı çalgılar dörtlüsü prova yapıyor. More Sentences |
||||
Music | stradivari veya ailesi tarafından yapılan keman veya diğer yaylı çalgılar | stradivarius n. | ||
Music | yaylı çalgılar ailesi | violin family n. | ||
Music | yaylı çalgılar dörtlüsünde ikinci keman | second fiddle n. | ||
Music | (klasik müzikte) üç bölümlü genişletilmiş bir formdan oluşup sonat, senfoni, yaylı çalgılar dörtlüsü, konçerto gibi eserlerin ilk bölümünün karakteristiği olan müzikal yapı | sonata form n. |