yankı

Significados de "yankı" en diccionario inglés turco : 21 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	yankı	echo n.
If you shout from the top of a cliff, you can hear the echo of your voice. Bir kayalığın tepesinden bağırırsan sesinin yankısını duyabilirsin. More Sentences
General
2	General	yankı	repercussion n.
The repercussions of the forest fires which swept through Portugal this summer are far from over. Bu yaz Portekiz'i kasıp kavuran orman yangınlarının yankıları henüz bitmiş değil. More Sentences
3	General	yankı	echo n.
We heard the echo of our voices from the other side of the valley. Sesimizin yankısını vadinin diğer tarafından duyduk. More Sentences
Telecom
4	Telecom	yankı	echo n.
Empty places produce the best echoes. Boş yerler en iyi yankıları üretir. More Sentences
Meteorology
5	Meteorology	yankı	echo n.
Empty places produce the best echoes. Boş yerler en iyi yankıyı üretir. More Sentences
Card
6	Card	yankı	echo n.
His compositions represent the last echo of Renaissance music. Besteleri Rönesans müziğinin son yankısını temsil ediyor. More Sentences
General
7	General	yankı	replication n.
8	General	yankı	reflexion n.
9	General	yankı	echoey n.
10	General	yankı	rebound n.
11	General	yankı	reflection n.
12	General	yankı	bounce back n.
13	General	yankı	ruboff n.
14	General	yankı	surge n.
Trade/Economic
15	Trade/Economic	yankı	feedback n.
16	Trade/Economic	yankı	reflection n.
17	Trade/Economic	yankı	replication n.
Technical
18	Technical	yankı	reverberation n.
Computer
19	Computer	yankı	reverb n.
Aeronautic
20	Aeronautic	yankı	blip n.
Music
21	Music	yankı	reverb n.

Significados de "yankı" con otros términos en diccionario inglés turco: 157 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	yankı yapmak	echo v.
The shouting echoes loud. Bağırmak yüksek sesle yankı yapar. More Sentences
2	General	yankı yapan	echoer n.
3	General	yankı oluşturan	echoer n.
4	General	yankı zamanı	reverberation time n.
5	General	yankı yapmayan oda	anechoic room n.
6	General	yankı imgesi	ghost n.
7	General	büyük yankı uyandıran olay/dava	cause celebre n.
8	General	yankı yapan	echoist n.
9	General	yankı oluşturan	echoist n.
10	General	odundan gelen yankı sesi	wood echo n.
11	General	yankı yapma	ringing n.
12	General	yankı uyandırmak	have repercussions v.
13	General	yankı yapmak	reverberate v.
14	General	yankı yapmak	resonate v.
15	General	yankı uyandırmak	create reactions v.
16	General	yankı uyandırmak	influence v.
17	General	geniş yankı bulmak	have a broad repercussion v.
18	General	basında geniş yankı bulmak	have a broad repercussion in press v.
19	General	büyük yankı bulmak	make tremendous impact v.
20	General	büyük yankı bulmak	make an overwhelming impression v.
21	General	büyük yankı bulmak	create a tremendous impression v.
22	General	yankı uyandırmak	repercuss v.
23	General	yankı yapmak	revoice v.
24	General	yankı yapan	resonant adj.
25	General	yankı yapan	hollow adj.
26	General	dünya çapında yankı uyandıran	world-shaking adj.
27	General	yankı özelliğine sahip olmayan	nonechoic adj.
28	General	yankı benzeri	echolike adj.
29	General	yankı gibi	echolike adj.
30	General	yankı benzeri	echoic adj.
31	General	yankı gibi	echoic adj.
32	General	yankı yapmayan	unreverberant adj.
33	General	yankı yapan	brass adj.
34	General	yankı yapan	holler adj.
35	General	yankı yaratan	reverberant adj.
36	General	yankı yapan	reverberant adj.
37	General	yankı yapan	reverberant adj.
38	General	yankı yaratan	reverberant adj.
39	General	yankı yapan	plangent adj.
40	General	yankı yaparak	resonantly adv.
41	General	yankı yaparak	resonantly adv.
42	General	yankı yaparak	resoundingly adv.
Phrasals
43	Phrasals	yankı uyandırmak (halk arasında vs)	resonate with someone v.
44	Phrasals	bir şeyde baştan başa yankı yapmak/çınlamak	resound through something v.
45	Phrasals	bir şeyde baştan başa yankı yapmak/çınlamak	resound throughout something v.
Phrases
46	Phrases	ses ol yankı olma	be a voice not an echo expr.
47	Phrases	ses ol yankı değil	be a voice not an echo expr.
Idioms
48	Idioms	yankı uyandırmak	cause a splash v.
49	Idioms	yankı uyandırmak	make a splash v.
50	Idioms	yankı uyandırmak	make news v.
Technical
51	Technical	ayrımsal yankı bastırma	differential echo suppressor n.
52	Technical	bir yansıtıcının yankı yüksekliği	echo height of a reflector n.
53	Technical	darbe yankı tekniği	pulse echo technique n.
54	Technical	darbe/yankı tekniği	pulse-echo technique n.
55	Technical	uzak uçtaki yankı	far end echo n.
56	Technical	uzun zaman gecikmeli yankı sinyali	long delay echo (lde) n.
57	Technical	uzun zaman gecikmeli yankı sinyali	long delayed echo (lde) n.
58	Technical	yankı yaratma yeteneği	echogenicity n.
59	Technical	yankı cihazı	echo sounder n.
60	Technical	yankı bastırımı	echo suppression n.
61	Technical	yankı yüksekliği	echo height n.
62	Technical	yankı giderici	echo canceller n.
63	Technical	yankı yitimi	echo loss n.
64	Technical	yankı isteği	echo request n.
65	Technical	yankı uzaklık radarı	echo ranging sonar n.
66	Technical	yankı giderici	echo suppressor n.
67	Technical	yankı eğrisi	echo curve n.
68	Technical	yakın uçtaki yankı	near end echo n.
69	Technical	yankı eşiği	echo threshold n.
70	Technical	yankı giderimi	echo cancellation n.
71	Technical	yankı kutusu	echo box n.
72	Technical	yankı tekniği	reflection method n.
73	Technical	yankı zamanı	reverberation time n.
74	Technical	yankı kırpışması	echo flutter n.
75	Technical	yayıncılıkta veya ses kaydında yankı ve yansıma efektleri oluşturmak için kullanılan elektromekanik alet	echo plate n.
76	Technical	yankı uzaklığı belirleme işlemi	echo ranging n.
77	Technical	radarskopta hedef yankı büyüklüğünün dalgalanması	bounce n.
78	Technical	çelik üretilen bir tür yankı fırını	open-hearth furnace n.
79	Technical	ses kaydında meydana gelen yankı	preecho n.
80	Technical	yankı yapmak	resound v.
81	Technical	yankı özelliğine sahip olan	echoic adj.
82	Technical	yankı yaratan	reverberate adj.
83	Technical	yankı yapan	reverberate adj.
84	Technical	yankı yapan	reverberate adj.
85	Technical	yankı yaratan	reverberate adj.
Computer
86	Computer	ayrımsal yankı bastırma	differential echo suppressor n.
87	Computer	uzak uçtaki yankı	far-end echo n.
88	Computer	uzak uçtaki yankı	far end echo n.
89	Computer	yankı giderici	echo canceller n.
90	Computer	yankı imgesi	ghost n.
91	Computer	yankı chorus	reverb chorus n.
92	Computer	yankı bastırıcı	echo suppressor n.
93	Computer	yankı odası	reverb room n.
94	Computer	yankı gecikmesi	reverb delay n.
95	Computer	yakın uçtaki yankı	near-end echo n.
96	Computer	yankı bastırımı	echo suppression n.
97	Computer	yankı süresi	reverb time n.
98	Computer	yankı eğrisi	echo curve n.
99	Computer	yankı giderimi	echo cancellation n.
100	Computer	yankı karışımı	reverb mix n.
101	Computer	yankı sesi	reverb volume n.
102	Computer	yankı yitimi	echo loss n.
103	Computer	yakın uçtaki yankı	near end echo n.
104	Computer	yerel yankı	local echo n.
105	Computer	dalga yankı sessiz	wave rvrb mute expr.
106	Computer	gönderilen yankı iletisi/sn	sent echo/sec expr.
107	Computer	yankı açık	echo on expr.
108	Computer	yankı yok	no reverb expr.
109	Computer	yankı ekle	add echo expr.
Informatics
110	Informatics	yankı bastırıcı	echo suppressor n.
111	Informatics	yankı kaynaklı bozulma	echo distortion n.
112	Informatics	yankı giderimi	echo cancellation n.
113	Informatics	yankı bastırımı	echo suppression n.
Telecom
114	Telecom	akustik yankı giderici	acoustic echo canceller n.
115	Telecom	çoklu yankı	multiple echo n.
116	Telecom	ses yankı bilimi	audio acoustics n.
117	Telecom	yankı iptali	echo cancellation n.
118	Telecom	yankı kaynaklı bozulma	echo distortion n.
119	Telecom	yankı denetim	echo check n.
120	Telecom	yankı giderimi	echo cancellation n.
121	Telecom	yankı dönüş kaybı	echo return loss n.
Electric
122	Electric	yankı bastırıcı	echo suppressor n.
123	Electric	yankı kırpışması	echo flutter n.
124	Electric	yankı giderici	echo suppressor n.
125	Electric	yankı kutusu	echo box n.
126	Electric	yankı uzaklık radarı	echo ranging sonar n.
Construction
127	Construction	yankı meydana gelmeyecek şekilde sonlandırılmış kanal	anechoically terminated duct n.
Automotive
128	Automotive	yankı odası	resonance chamber n.
129	Automotive	yankı borusu	resonance pipe n.
Aeronautic
130	Aeronautic	yankı bölgesi	echoing area n.
Marine
131	Marine	yankı uyarlama aygıtları	acoustic adaptation equipment n.
132	Marine	yankı balıkçılık yöntemi	acoustic fishing method n.
133	Marine	yankı düzenleme	acoustic conditioning n.
134	Marine	yankı doppler tipi akıntı ölçer	acoustic doppler current meter n.
135	Marine	yankı oşinografisi	acoustical oceanography n.
136	Marine	ses dalgalarının yankı süresini ölçerek deniz derinliğini tespit eden bir alet	fathometer ® n.
Psychology
137	Psychology	yankı belleği	echoic memory n.
138	Psychology	yankı hafızası	echoic memory n.
Physics
139	Physics	yankı ve yansıyan ses dalgalarını inceleyen akustik dalı	cataphonics n.
140	Physics	yankı sondajı	echo sounding n.
141	Physics	yankı odası	echo chamber n.
Biology
142	Biology	yankı odası	echo chamber n.
Marine Biology
143	Marine Biology	yankı iskandili	echo sounder n.
144	Marine Biology	yankı işareti	echo signature n.
145	Marine Biology	yankı iskandili ekranı	fish scope n.
Astronomy
146	Astronomy	radyo yankı gözlemleri	radio echo observations n.
Zoology
147	Zoology	yankı ile yer belirleme	echolocation n.
Linguistics
148	Linguistics	yankı-sözcük	onomatopoeic word n.
Music
149	Music	yankı klavyesi	echo n.
150	Music	yankı durdurma düğmesi	echo n.
151	Music	yankı klavyesi	echo organ n.
152	Music	yankı durdurucu	echo stop n.
153	Music	yankı ölçer	echometer n.
154	Music	tiz sesli ve yankı yapan bir viyola çeşidi	viola damore n.
155	Music	yankı pedalı	reverb n.
156	Music	yankı veya derinlik etkisi yaratmak için kullanılan cihaz	reverb n.
157	Music	yankı pedalı	reverberation pedal n.