work-out

Significados de "work-out" en diccionario turco inglés : 1 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
Trade/Economic
1	Trade/Economic	work-out adj.	kesin ihaleler ve teklifler içermeyen

Significados de "work-out" con otros términos en diccionario inglés turco: 85 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
Common Usage
1	Common Usage	work out v.	işe yaramak
I hope that it works out. Umarım işe yarar. More Sentences
General
2	General	work out v.	sonuçlanmak
How will the registration of Christian communities and churches work out? Hristiyan toplulukların ve kiliselerin kayıt altına alınması nasıl sonuçlanacak? More Sentences
3	General	work out v.	başarılı olmak
I hope it works out. Onun başarılı olacağını umuyorum. More Sentences
4	General	work out v.	hesaplamak
I have worked out the cost - 10 cents per kilo. Maliyeti hesapladım - kilo başına 10 sent. More Sentences
5	General	work out v.	çözmek (problemi/sorunu)
If I had the time, I could work out what emissions trading might mean in the future for Latin America. Zamanım olsaydı, emisyon ticaretinin gelecekte Latin Amerika için ne anlama gelebileceğini çözebilirdim. More Sentences
6	General	work out v.	halletmek
We're divorced and there's some scheduling stuff we should work out first. Boşandık ve önce halletmemiz gereken bazı planlama işleri var. More Sentences
7	General	work out v.	vücut egzersizi yapmak
Tom works out regularly. Tom düzenli vücut egzersizi yapar. More Sentences
8	General	work out v.	antrenman yapmak
He works out every day except weekends. Hafta sonları hariç her gün antrenman yapar. More Sentences
9	General	work out v.	tasarlamak
How did he work out the plan? Planı nasıl tasarladı? More Sentences
10	General	work out v.	idman yapmak
You've been working out, haven't you? İdman yapıyorsunuz, değil mi? More Sentences
11	General	work out v.	yoluna girmek
Didn't I tell you everything would work out? Sana her şeyin yoluna gireceğini söylemedim mi? More Sentences
12	General	work out at v.	denk gelmek
13	General	work out v.	anlamaya çalışmak
14	General	work out at to v.	gelmek (belirli bir miktara)
15	General	work out the kinks v.	bir plan veya sistemdeki ufak tefek pürüzleri düzeltmek
16	General	work out at v.	gelmek (belirli bir miktara)
17	General	be unable to work out v.	içinden çıkamamak
18	General	work out v.	başarılı olmak veya iyi bir şekilde sonuçlanmak (plan/proje vb)
19	General	work out v.	karar vermek
20	General	work out v.	gelişmek
21	General	work out v.	düzenlemek (bir plan vb'ni)
22	General	work out v.	yerinden çıkmak (makine parçası)
23	General	work out v.	hesap etmek
24	General	work out v.	hazırlamak (bir plan vb'ni)
25	General	work out v.	çözmek
26	General	work out v.	çözümlemek
27	General	work out the cost v.	maliyet çıkarmak
28	General	work out the cost v.	maliyeti çıkarmak
29	General	work out v.	çözüm üretmek
30	General	work out v.	(makine parçası) yerinden çıkmak
31	General	work out v.	istenildiği gibi olmak
32	General	work out v.	(maden ocağı) işletmek
33	General	work out the meaning of something v.	mana çıkarmak
34	General	work out v.	vücut çalışmak
35	General	work out v.	spor yapmak
36	General	work out v.	vücut geliştirmek
37	General	work out v.	vücut geliştirme yapmak
38	General	work out the bugs v.	herhangi bir sürece ya da ürüne etki eden ufak problemleri çözmek
39	General	work out of somewhere v.	bir yeri merkez alarak çalışmak
40	General	work out the problem v.	problemi halletmek
41	General	well-work-out adj.	işe yaramış
Phrasals
42	Phrasals	work out v.	emekle başarmak
43	Phrasals	work out v.	silmek
44	Phrasals	work out v.	temizlemek
45	Phrasals	work out v.	kazımak
46	Phrasals	work out v.	ücretle çalışmak
47	Phrasals	work out v.	(tazminat veya borcu) para yerine çalışarak ödemek
48	Phrasals	work out v.	belirli bir sonuca ulaşmak
49	Phrasals	work out v.	belirli bir sonuç elde etmek
50	Phrasals	work out v.	başarılı olduğunu kanıtlamak
51	Phrasals	work out v.	etkili olduğunu kanıtlamak
52	Phrasals	work out v.	yeterli olduğunu kanıtlamak
53	Phrasals	work out v.	yatıştırmak
54	Phrasals	work out v.	sakinleştirmek
55	Phrasals	work out of v.	-den çıkarmak
56	Phrasals	work out of v.	'-den ayıklamak
57	Phrasals	work out of v.	'-den gidermek
58	Phrasals	work out of v.	'-den uğraşıp çıkarmak
59	Phrasals	work out of v.	uğraşarak/üzerinde çalışarak yok etmek
Idioms
60	Idioms	work out for one's own salvation v.	kendini kurtarmak
61	Idioms	work out all right v.	yolunda gitmek
62	Idioms	work out for the best v.	her şey düzelmek
63	Idioms	work out for the best v.	sonuçta her şey güzel olmak
64	Idioms	work out for the best v.	her şey iyi sonuçlanmak
65	Idioms	work out for the best v.	her şey yoluna girmek
66	Idioms	work out for the best v.	iyi şekilde sonuçlanmak
67	Idioms	work out for the best v.	sonucu iyi olmak
68	Idioms	work out for the best v.	hayırlısı olmak
Speaking
69	Speaking	things didn't work out expr.	bir şeyler yürümedi
70	Speaking	everything will work out for the best expr.	her şey yoluna girecek
71	Speaking	everything will work out all right expr.	her şey yoluna girecek
72	Speaking	everything will work out for the best expr.	her şey düzelecek
73	Speaking	things will work out expr.	her şey yoluna girecek
74	Speaking	things will work out for the best expr.	her şey düzelecek
75	Speaking	things will work out expr.	her şey düzelecek
76	Speaking	things will work out for the best expr.	her şey yoluna girecek
77	Speaking	everything will work out expr.	her şey düzelecek
78	Speaking	things will work out all right expr.	her şey yoluna girecek
79	Speaking	things will work out all right expr.	her şey düzelecek
80	Speaking	everything will work out expr.	her şey yoluna girecek
81	Speaking	everything will work out all right expr.	her şey düzelecek
82	Speaking	in the event that things don't work out expr.	işlerin yolunda gitmemesi durumunda
83	Speaking	in the event that things don't work out expr.	işlerin aksaması durumunda
Trade/Economic
84	Trade/Economic	work out compound interest n.	faize faiz yürütülmesi
85	Trade/Economic	work out v.	hesap etmek