| Inglés | Turco | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | vicious circle n. | döngü | ||
|
The answer leads us to a vicious circle. Cevap bizi kısır bir döngüye götürür. More Sentences |
||||
| General | vicious circle n. | kısır döngü | ||
|
You have not said how we are to escape from this tragic vicious circle. Bu trajik kısır döngüden nasıl kurtulacağımızı söylemediniz. More Sentences |
||||
| Trade/Economic | ||||
| Trade/Economic | vicious circle n. | kısır döngü | ||
|
We need swift action, adequate resources and a comprehensive system of cooperation to break this vicious circle. Bu kısır döngüyü kırmak için hızlı eyleme, yeterli kaynağa ve kapsamlı bir iş birliği sistemine ihtiyacımız var. More Sentences |
||||
| Psychology | ||||
| Psychology | vicious circle n. | kısır döngü | ||
|
Only concerted, lawful, international action will finally break the vicious circle of violence. Sadece uyumlu, yasal ve uluslararası eylem, şiddet kısır döngüsünü nihayet kıracaktır. More Sentences |
||||
| General | ||||
| General | vicious circle n. | sorunların zorlaşması | ||
| General | vicious circle n. | fasit daire | ||
| Linguistics | ||||
| Linguistics | vicious circle n. | kapalı döngü | ||
| Inglés | Turco | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | a vicious circle n. | kısır döngü | ||
|
What we are at present witnessing is a vicious circle. Şu anda tanık olduğumuz şey bir kısır döngüdür. More Sentences |
||||
| General | vicious contention/circle n. | kayıkçı kavgası | ||
| Idioms | ||||
| Idioms | get in a vicious circle v. | kısır döngüye girmek | ||
| Idioms | be in a vicious circle v. | kısır döngüye girmek | ||
| Idioms | get into a vicious circle v. | kısır döngüye girmek | ||
| Idioms | in a vicious circle expr. | kısır döngüde | ||
| Trade/Economic | ||||
| Trade/Economic | vicious circle of poverty | yoksulluğun kısır döngüsü | ||
