uğruna - Turco Inglés Diccionario

uğruna

Significados de "uğruna" en diccionario inglés turco : 7 resultado(s)

Turco Inglés
General
uğruna pursuit n.
She underwent four operations in the pursuit of physical beauty.
Fiziken güzelleşmek uğruna dört operasyon geçirdi.

More Sentences
uğruna for prep.
We must not relinquish their freedom simply for the benefit of a new empire.
Sırf yeni bir imparatorluk uğruna onların özgürlüklerinden vazgeçmemeliyiz.

More Sentences
uğruna over prep.
Difference is the essence of humanity, and it should therefore be totally respected and never fought over.
Farklılık insanlığın özüdür ve bu nedenle tamamen saygı duyulmalı ve asla uğruna savaşılmamalıdır.

More Sentences
uğruna for the sake of prep.
uğruna in the cause of prep.
Idioms
uğruna for sake expr.
Speaking
uğruna for you expr.

Significados de "uğruna" con otros términos en diccionario inglés turco: 154 resultado(s)

Turco Inglés
General
uğruna mücadele etmek fight for v.
This type of Europe is not the European Europe for which I have fought for 40 years.
Bu tür bir Avrupa, benim 40 yıldır uğruna mücadele ettiğim Avrupa değildir.

More Sentences
uğruna savaşmak fight for v.
That is a right one should of course be prepared to fight for.
Bu, elbette uğruna savaşmaya hazır olunması gereken bir haktır.

More Sentences
uğruna ölmek die for v.
The values they died for are the values that now unite us across our continent.
Uğruna öldükleri değerler, bugün bizi kıtamızın dört bir yanında birleştiren değerlerdir.

More Sentences
uğruna ölmeye değer worth dying for adj.
There are very few, extremely few causes worth dying for.
Uğruna ölmeye değer çok az, son derece az neden vardır.

More Sentences
Phrasals
(bir amaç/sebep) uğruna çalışmak work for (something) v.
This just isn't the best time to be working for a cause.
Bu bir amaç uğruna çalışmak için en iyi zaman değil.

More Sentences
Phrases
(bir şey) uğruna in favor of (something) expr.
Some students neglect their studies in favor of sports.
Bazı öğrenciler spor uğruna derslerini ihmal ediyor.

More Sentences
Colloquial
bir hiç uğruna for nothing expr.
This could all be for nothing.
Hepsi bir hiç uğruna olmuş olabilir.

More Sentences
General
din uğruna yapılan savaş crusade n.
amacı uğruna tehlikeyi göze alma brinkmanship n.
kötü bir amaç uğruna insanların sevgisini kazanma charm offensive n.
kariyer uğruna her şeyi feda etme careerism n.
inanç uğruna yapılan savaş jihad n.
zorluklara rağmen bir amaç uğruna mücadele eden kimse dead ender n.
bir amaç uğruna savaşan etrafı kuşatılmış şövalye white knight n.
kuruluş üyelerinin bir amaç uğruna birlikte çalıştığı gönüllülük projesi work camp n.
popüler trendleri takip etmek uğruna sürekli fikirlerini veya ilkelerini değiştirme girouettism n.
belirli bir siyasi amaç uğruna hazırlanmış organize kampanya offensive n.
belirli hedef uğruna hazırlanmış organize eylem planı offensive n.
köklü bir amaç veya ilke uğruna çalışan grup old guard n.
demode bir amaç veya ilke uğruna çalışan grup old guard n.
uğruna kara sevdaya düşülen kimse infatuation n.
uğruna dua edilen şey prayer n.
bir amaç uğruna yaşamak live to do something v.
ülkesi uğruna ölmek die for his country v.
birbirlerini ırk uğruna/yüzünden öldürmek kill each other over race v.
bir şey uğruna yaşamak live for something v.
yasa dışı amaçlar uğruna hile yapmak jigger v.
(bir neden, dava uğruna) zulmetmek crucify v.
uğruna ölünecek worth dying for adj.
uğruna yalvarılmamış unbegged adj.
uğruna savaşılmamış unfought adj.
vatan uğruna for the sake of one's country adv.
sırf görev uğruna for the sake of duty adv.
görev uğruna for the sake of duty adv.
Phrasals
uğruna kavga etmek fight over someone v.
(biri için/uğruna) hararetli tartışmak rage over someone v.
uğruna kavga etmek war over someone v.
bir şey uğruna bir şey tüketmek/kullanmak expend something in something v.
(birisi/bir şey) uğruna göz yaşı dökmek weep for (someone or something) v.
(biri/bir şey) uğruna ağlamak weep for (someone or something) v.
bir hedef uğruna çok çalışmak gun for (someone or something) v.
bir şeyi birinin/bir şeyin uğruna ziyan etmek squander something on someone or something v.
uğruna çabalamak chase after v.
amacı uğruna çok çalışmak lay about v.
bir şey uğruna savaşmak/savaş vermek battle for something v.
bir şey için/uğruna kavga vermek battle for something v.
(bir şey) uğruna savaşmak/çarpışmak contend for (something) v.
(biri/bir şey) uğruna ölmek die for (someone or something) v.
(biri/bir şey) uğruna savaşmak fight for (someone or something) v.
(bir şey) için/uğruna çok çalışmak labor for (something) v.
(bir şey) için/uğruna canını dişine takmak labor for (something) v.
(bir şey) uğruna yaşamak live to v.
için/uğruna hararetli tartışmak rage over v.
(bir şey) için/uğruna vazgeçmek renounce for (something) v.
(bir şey) için/uğruna feragat etmek renounce for (something) v.
(birine/bir şeye başka biri/bir şey) uğruna kıymak sacrifice (someone or something) for (someone or something else) v.
(birini/bir şeyi başka biri/bir şey) uğruna harcamak sacrifice (someone or something) for (someone or something else) v.
-e/uğruna feda etmek sacrifice to v.
-e/uğruna kurban etmek sacrifice to v.
uğruna ziyan etmek squander on v.
(bir şey) uğruna (bir şeyi) riske atmak stake (something) on (something) v.
(bir şey) uğruna mücadele etmek vie for (something) v.
(bir şey) uğruna mücadele etmek vie over (something) v.
(biriyle bir şey) uğruna savaşmak/çarpışmak vie with (one) for (something) v.
(biriyle bir şey) uğruna savaşmak/çarpışmak vie with (one) over (something) v.
bir şeyi elde etmek uğruna başka bir işi geciktirmek buy time v.
Phrases
her şey iyi bir amaç uğruna all for a good cause expr.
(zarar görmesi) uğruna at one's expense expr.
daha iyi bir amaç uğruna for the greater good expr.
Colloquial
idealleri uğruna hiçbir eylemde bulunmayan liberal kimse armchair liberal n.
sevgili uğruna arkadaşları ihmal etmek hiberdate v.
bir amaç uğruna bir şeyin parçası olmak be in it for v.
bir amaç uğruna bir şeye girmek be in it for v.
(bir amaç) uğruna çalışmak be (all) out to (do something) v.
bir amaç uğruna çalışmak be (all) out to do something v.
bir amaç uğruna çalışmak be (all) out for something v.
belli bir amaç uğruna katılmak/girmek be in for v.
enstrümanı gayretle ve belirli bir amaç uğruna çalmak woodshed v.
bir amaç uğruna çalışmak be out to do something v.
bir amaç uğruna yaşamak live to do v.
bir hiç uğruna for the sake of nothing expr.
bir hiç uğruna for two cents expr.
Idioms
sanat uğruna/için dilbilgisi kurallarından sapma artistic license n.
sanat uğruna veya belli bir amaçla tarihsel olaylarda yapılan ufak değişiklikler artistic license n.
sevgi/aşk uğruna yapılan iş a labour of love n.
bir hiç uğruna ölmek die for nothing v.
bir hedefi gerçekleştirmek uğruna maddi riske girmek skin in the game v.
daha önemli bir şey uğruna feda/kurban edilmek be sacrificed on the altar of something v.
ilkeler uğruna, iyi niyetle, doğru bir amaç için mücadele etmek fight the good fight v.
uğruna her şeyi vermek give one's right arm for someone v.
uğruna/yolunda bir şeyi feda etmek sacrifice something on the altar of something v.
uğruna savaşmak contend for v.
uğruna her şeyi vermek give one's eyeteeth for someone v.
uğruna kavga etmek go to war over someone v.
(kutsal bir amaç uğruna) hayatını kaybetmek pay the ultimate price v.
(kutsal bir amaç uğruna) ölmek pay the ultimate price v.
uğruna her şeyi göze almak would give one's right arm v.
uğruna her şeye katlanmak would give one's right arm v.
aynı amaç uğruna çalışmak work hand in hand v.
tek bir amaç uğruna çalışmak work hand in hand v.
aynı amaç uğruna çalışmak be shooting for the same target v.
(biri için bir şey yapmak uğruna) aşırı çaba sarf etmek bend over backwards (to do something) (for someone) v.
(biri için bir şey yapmak uğruna) uğraşmak bend over backwards (to do something) (for someone) v.
(biri için bir şey yapmak uğruna) kendini paralamak bend over backwards (to do something) (for someone) v.
(biri için bir şey yapmak uğruna) dört dönmek bend over backwards (to do something) (for someone) v.
(biri için bir şey yapmak uğruna) göbeği çatlamak bend over backwards (to do something) (for someone) v.
(biri için bir şey yapmak uğruna) yırtınmak bend over backwards (to do something) (for someone) v.
bir şey uğruna her şeyini vermek give your eye teeth for v.
bir şey/bir şey yapmak uğruna her şeyini vermek give your eye teeth for something/to do something v.
(inançları/düşünceleri/biri uğruna) her şeyi yapmak go to the stake for v.
(inandığı şeyi savunmak için/inançları uğruna) her şeyi yapmak go to the stake for (something) v.
(biri için bir şey yapmak uğruna) kendini paralamak knock oneself out (to do something) (for someone or something) v.
(biri için bir şey yapmak uğruna) canını dişine takmak knock oneself out (to do something) (for someone or something) v.
(bir şeyi) bir şey uğruna tehlikeye/riske sokmak lay (something) on the line v.
(biri/bir şey için/uğruna) canını feda etmek lay down your life (for somebody/something) v.
(biri/bir şey için/uğruna) hayatını ortaya koymak lay down your life (for somebody/something) v.
(biri/bir şey için/uğruna) hayatını feda etmek lay down your life (for somebody/something) v.
-in uğruna birini/bir şeyi feda/kurban etmek sacrifice someone or something on the altar of v.
(bir şeyden) hiç uğruna vazgeçmek sell (something) for a mess of pottage v.
(biri/bir şey) uğruna ün/şöhret/namını tehlikeye atmak stake (one's) reputation on (someone or something) v.
uğruna ün/şöhret/namını tehlikeye atmak stake reputation on v.
uğruna her şeyi göze almak would give your right arm for v.
uğruna her şeye katlanmak would give your right arm for v.
bir arzu/tutku uğruna ölüp bitmiş consumed by desire adj.
bir arzu/istek uğruna gözü dönmüş consumed by desire adj.
uğruna ölünebilir it's to die expr.
(bir şey) uğruna for the love of (something) expr.
Speaking
öldürmeye değer, ölmeye değer, uğruna cehenneme gitmeye değer worth killing for, worth dying for, worth going to hell for expr.
senin uğruna for you expr.
Trade/Economic
amaç uğruna eşit temel üzerinde birleşerek çalışma affectio societatis n.
Law
çevresel amaçlar uğruna şiddet uygulayan kimse ecoterrorist n.
belirli bir menfaat uğruna ödenen para fine n.
Politics
siyasi amaçlara ulaşma uğruna barışçıl taktikleri şiddeti tercih eden doktrin, politika veya uygulama nonviolence n.
ortak bir çıkar uğruna komşu devletlerin (şehirlerin) ortak hareket etmesi amphictyony n.
aşkı uğruna her şeyi göze alan erkek knight n.
cihad uğruna savaşan müslüman gerilla mujahadeen n.
cihad uğruna savaşan müslüman gerilla mujahadein n.
cihad uğruna savaşan müslüman gerilla mujahadin n.
cihad uğruna savaşan müslüman gerilla mujahedeen n.
Social Sciences
doğal ve toplumsal güçlerin yararlı bir amaç uğruna kullanılması telesia n.
doğal ve toplumsal güçlerin yararlı bir amaç uğruna kullanılması telesis n.
Literature
uğruna yalvarılmamış unimplored adj.
History
ortaçağ'da kötülük yerine iyi amaçlar uğruna büyü yaptığına inanılan cadılar white witch n.
ortaçağ'da kötülük yerine iyi amaçlar uğruna büyü yaptığına inanılan cadılar cunning folk n.
ortaçağ'da kötülük yerine iyi amaçlar uğruna büyü yaptığına inanılan cadılar cunni̇ng folk n.
Religious
islamiyet uğruna yapılan kutsal savaş jihad n.
islamiyet uğruna yapılan kutsal savaş jehad n.
sosyal yaşamın dini deneyimler uğruna feda edildiği manastır hayatı eremitism n.
mesih'in tüm insanlık uğruna kendini feda etmesi sacrifice n.
inanç uğruna yapılan savaş jehad n.
dava uğruna hayatını feda eden ilk şehit protomartyr n.
Mythology
ebeveynlerin uğruna çocuklarını kurban ettiği kenan ve fenike tanrısı molech n.
kaz dağı'nda yaşayıp sevgilisi paris tarafından helen uğruna terk edilen bir peri oenone n.
Modern Slang
genellikle kendi bencilce ihtiyaçları uğruna, çocuk gerçek ailesine ulaşamasın diye deniz aşırı ülkelerden veya orijinal doğum bilgileri silinmiş şekilde çocuk evlat edinen kimse adoptoraptor n.