tereddütlü

Significados de "tereddütlü" en diccionario inglés turco : 29 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	tereddütlü	hesitant adj.
Instead, you are hiding behind a hesitant judiciary in Belgium and Luxembourg. Bunun yerine, Belçika ve Lüksemburg'da tereddütlü bir yargının arkasına saklanıyorsunuz. More Sentences
General
2	General	tereddütlü	faltering adj.
Political decision-making should not be faltering, fragile or equivocal. Siyasi karar alma mekanizması tereddütlü, kırılgan ya da ikircikli olmamalıdır. More Sentences
3	General	tereddütlü	shilly-shally n.
4	General	tereddütlü	uncertain adj.
5	General	tereddütlü	irresolute adj.
6	General	tereddütlü	vacillating adj.
7	General	tereddütlü	halting adj.
8	General	tereddütlü	reluctant adj.
9	General	tereddütlü	wavering adj.
10	General	tereddütlü	suspensive adj.
11	General	tereddütlü	unresolved adj.
12	General	tereddütlü	undecided adj.
13	General	tereddütlü	hesitating adj.
14	General	tereddütlü	unsettled adj.
15	General	tereddütlü	unsteadfast adj.
16	General	tereddütlü	vacillant adj.
17	General	tereddütlü	vacillant adj.
18	General	tereddütlü	weak-willed adj.
19	General	tereddütlü	dainty [obsolete] adj.
20	General	tereddütlü	groping adj.
21	General	tereddütlü	feebleminded [obsolete] adj.
22	General	tereddütlü	feeble-minded [obsolete] adj.
23	General	tereddütlü	shillyshally adj.
24	General	tereddütlü	shittle adj.
25	General	tereddütlü	shy adj.
26	General	tereddütlü	sus adj.
Idioms
27	Idioms	tereddütlü	soft-shoe adj.
Archaic
28	Archaic	tereddütlü	changeling adj.
29	Archaic	tereddütlü	scrupulous adj.

Significados de "tereddütlü" con otros términos en diccionario inglés turco: 18 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	tereddütlü olma	irresoluteness n.
2	General	tereddütlü olma	unsteadfastness n.
3	General	duraklama ve ünlemlerle tereddütlü ve anlaşılmaz bir şekilde konuşma	hemming and hawing n.
4	General	tereddütlü kimse	ditherer n.
5	General	tereddütlü kimse	doubtful n.
6	General	tereddütlü olma	standstill n.
7	General	tereddütlü yürümek	sidle v.
8	General	tereddütlü olmak	be doubtful about v.
9	General	tereddütlü görünen	vacillatory adj.
10	General	tereddütlü bir şekilde	falteringly adv.
11	General	tereddütlü bir şekilde	waveringly adv.
12	General	tereddütlü olarak	waveringly adv.
13	General	tereddütlü bir şekilde	unsteadfastly adv.
14	General	tereddütlü bir şekilde	hesitatingly adv.
Idioms
15	Idioms	tereddütlü olmak	be wishy-washy v.
16	Idioms	(bir şey yapmak) konusunda tereddütlü	reluctant to (do something) adj.
17	Idioms	yapmak konusunda tereddütlü	reluctant to do adj.
Pathology
18	Pathology	ataksik yürüyüş ve tereddütlü konuşma ile karakterize bir sinir sistemi hastalığı	hereditary cerebellar ataxia n.