Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | sweltering adj. | bunaltıcı | ||
The sweltering heatwave forced people to seek shade. Bunaltıcı sıcak hava dalgası insanları gölge yer aramaya mecbur bırakıyordu. More Sentences |
||||
General | sweltering n. | terleme | ||
General | sweltering adj. | aşırı sıcak | ||
General | sweltering adj. | bayıltıcı (sıcak) | ||
General | sweltering adj. | cehennem gibi | ||
General | sweltering adj. | insanı çok terletip bunaltan (sıcaklığıyla) | ||
General | sweltering adj. | çok sıcak | ||
General | sweltering adj. | boğucu (sıcak) |