sustainable

Significados de "sustainable" en diccionario turco inglés : 8 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	sustainable adj.	sürdürülebilir
The government has certain incentives for sustainable agriculture. Hükümetin sürdürülebilir tarım konusunda bazı teşvikleri bulunmaktadır. More Sentences
Law
2	Law	sustainable adj.	sürdürülebilir
Only a long-term vision can bring sustainable development. Sadece uzun vadeli bir vizyon sürdürülebilir kalkınmayı sağlayabilir. More Sentences
General
3	General	sustainable adj.	güçlendirilebilir
4	General	sustainable adj.	dayanılır
5	General	sustainable adj.	teyidi mümkün
6	General	sustainable adj.	ispat edilir
7	General	sustainable adj.	doğrulanabilir
Trade/Economic
8	Trade/Economic	sustainable adj.	dayanılır

Significados de "sustainable" con otros términos en diccionario inglés turco: 82 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	sustainable development n.	sürdürülebilir kalkınma
That also indicates the lack of respect for this important issue of sustainable development. Bu aynı zamanda sürdürülebilir kalkınma gibi önemli bir konuya saygı duyulmadığını da göstermektedir. More Sentences
Trade/Economic
2	Trade/Economic	sustainable development n.	sürdürülebilir kalkınma
That is why humble fishermen have always been unwittingly engaged in sustainable development. Bu nedenle mütevazı balıkçılar her zaman farkında olmadan sürdürülebilir kalkınmaya dahil olmuşlardır. More Sentences
3	Trade/Economic	sustainable growth n.	sürdürülebilir büyüme
We set ourselves the target of creating a competitive, knowledge-based society based on sustainable growth. Kendimize sürdürülebilir büyümeye dayalı, rekabetçi ve bilgi temelli bir toplum yaratma hedefi koyduk. More Sentences
4	Trade/Economic	sustainable economic growth n.	sürdürülebilir ekonomik büyüme
Yes, there is enlargement, and yes, there is sustainable economic growth, perhaps security and stability too. Evet, genişleme var, evet, sürdürülebilir ekonomik büyüme var, belki güvenlik ve istikrar da var. More Sentences
5	Trade/Economic	sustainable investment n.	sürdürülebilir yatırım
Money is being wasted on it rather than being put into sustainable investment. Para, sürdürülebilir yatırımlara aktarılmak yerine boşa harcanıyor. More Sentences
Politics
6	Politics	sustainable development n.	sürdürülebilir kalkınma
Sustainable development must lead to sustainable growth. Sürdürülebilir kalkınma sürdürülebilir büyümeye yol açmalıdır. More Sentences
7	Politics	sustainable growth n.	sürdürülebilir büyüme
Even if he advocates sustainable growth, sustainability does not come into it. Sürdürülebilir büyümeyi savunsa bile, sürdürülebilirlik buna dahil değildir. More Sentences
8	Politics	sustainable development n.	sürdürülebilir kalkınma
The Commission has decided on sustainable development as the third focus of its attention. Komisyon, üçüncü odak noktası olarak sürdürülebilir kalkınmaya karar vermiştir. More Sentences
9	Politics	sustainable peace n.	sürdürülebilir barış
It will be essential to address these issues in order to ensure sustainable peace in the country. Ülkede sürdürülebilir barışın sağlanması için bu meselelerin ele alınması elzem olacaktır. More Sentences
10	Politics	sustainable agriculture n.	sürdürülebilir tarım
It is urgent that we re-orientate direct aid in order to promote sustainable agriculture. Sürdürülebilir tarımı teşvik etmek amacıyla doğrudan yardımları yeniden yönlendirmemiz aciliyet arz etmektedir. More Sentences
Tourism
11	Tourism	sustainable tourism n.	sürdürülebilir turizm
Firstly, with regard to sustainable tourism, obviously tourism is best dealt with where you have human populations. İlk olarak, sürdürülebilir turizmle ilgili olarak, turizmin en iyi insan nüfusunun olduğu yerde ele alınacağı açıktır. More Sentences
Automotive
12	Automotive	sustainable transport n.	sürdürülebilir ulaşım
Sustainable transport systems cannot be achieved by modal shift actions alone. Sürdürülebilir ulaştırma sistemleri sadece mod değiştirme eylemleriyle sağlanamaz. More Sentences
Marine Biology
13	Marine Biology	sustainable use n.	sürdürülebilir kullanım
I do not know whether you have seen the letter we received this week from the European Sustainable Use specialist group. Bu hafta Avrupa Sürdürülebilir Kullanım uzman grubundan aldığımız mektubu görüp görmediğinizi bilmiyorum. More Sentences
Agriculture
14	Agriculture	sustainable agriculture n.	sürdürülebilir tarım
It is urgent that we re-orientate direct aid in order to promote sustainable agriculture. Sürdürülebilir tarımı teşvik etmek üzere doğrudan yardımları yeniden yönlendirmemiz aciliyet arz etmektedir. More Sentences
15	Agriculture	sustainable farming n.	sürdürülebilir tarım
The emphasis should be on decentralised production using low-cost, sustainable farming methods. Düşük maliyetli, sürdürülebilir tarım yöntemleri kullanılarak merkezi olmayan üretim üzerinde durulmalıdır. More Sentences
Forestry
16	Forestry	sustainable forest management n.	sürdürülebilir orman yönetimi
New environmental agreements are also needed, particularly for sustainable forest management. Özellikle sürdürülebilir orman yönetimi için yeni çevre anlaşmalarına da ihtiyaç var. More Sentences
Social Sciences
17	Social Sciences	sustainable development n.	sürdürülebilir gelişim
This communication concerned a strategy for the sustainable development of aquaculture in Europe. Bu bildirim, Avrupa'da su ürünleri yetiştiriciliğinin sürdürülebilir gelişimi için bir strateji ile ilgiliydi. More Sentences
General
18	General	sustainable architecture n.	sürdürülebilir mimari
19	General	sustainable development n.	süreklilik içeren gelişme
20	General	sustainable design n.	çevreci tasarım
21	General	sustainable investment n.	sürekli yatırım
22	General	sustainable environment n.	sürdürülebilir çevre
23	General	ecologically sustainable development n.	ekolojik bakımdan sürdürülebilir kalkınma
24	General	project for sustainable agricultural practices n.	sürdürülebilir tarım uygulamaları projesi
25	General	sustainable efficiency n.	sürdürülebilir verimlilik
26	General	sustainable procurement n.	sürdürülebilir tedarik
27	General	policy coherence for sustainable development n.	sürdürülebilir kalkınma için politika ahengi
28	General	sustainable food safety n.	sürdürülebilir gıda güvenliği
29	General	self-sustainable adj.	kendini sürdürülebilir
30	General	self-sustainable adj.	kendini idame ettirebilir
31	General	self-sustainable adj.	kendi kendini sürdürebilir
32	General	self-sustainable adj.	kendi devamlılığını sağlayabilir
33	General	on a sustainable basis adv.	sürekli bir tabana oturacak şekilde
Trade/Economic
34	Trade/Economic	sustainable stock exchanges initiative n.	sürdürülebilir borsalar girişimi
35	Trade/Economic	sustainable development goals (sdgs) n.	sürdürülebilir kalkınma hedefleri (skh)
36	Trade/Economic	institutional framework for sustainable development n.	sürdürülebilir kalkınma için kurumsal çerçeve
37	Trade/Economic	sustainable competitive advantage n.	sürdürülebilir rekabet avantajı
38	Trade/Economic	sustainable competitive advantage n.	sürdürülebilir rekabet üstünlüğü
39	Trade/Economic	sustainable competitive advantage n.	sürdürülebilir rekabetçi üstünlük
40	Trade/Economic	sustainable textile certificate n.	sürdürülebilir tekstil sertifikası
41	Trade/Economic	sustainable textile n.	sürdürülebilir tekstil
42	Trade/Economic	turkish sustainable energy financing facility n.	türkiye sürdürülebilir enerji finansman programı
Politics
43	Politics	united nations commission on sustainable development n.	birleşmiş milletler sürdürülebilir kalkınma komisyonu
44	Politics	commission on science and technology for sustainable development in the south n.	güneyde sürdürülebilir kalkınma için bilim ve teknoloji komisyonu
45	Politics	framework for strong, sustainable and balanced growth n.	güçlü, sürdürülebilir ve dengeli büyüme çerçevesi
46	Politics	sustainable development n.	kendi kendine yeterli büyüme
47	Politics	sustainable mobility n.	sürdürülebilir hareketlilik
48	Politics	sustainable development indicators n.	sürdürülebilir kalkınma göstergeleri
49	Politics	sustainable development targets n.	sürdürülebilir kalkınma hedefleri
50	Politics	sustainable development goals n.	sürdürülebilir kalkınma amaçları
51	Politics	sustainable exploitation n.	sürdürülebilirlik kullanımı
52	Politics	sustainable economic growth n.	sürdürülebilir ekonomik büyüme
53	Politics	sustainable economic growth n.	sürdürülebilir ekonomik büyüme
54	Politics	sustainable development model n.	sürdürülebilir kalkınma modeli
55	Politics	technology platform for sustainable chemistry n.	sürdürülebilir kimya teknoloji platformu
56	Politics	wssd (world summit on sustainable development) abrev.	dünya sürdürülebilir kalkınma zirvesi
Institutes
57	Institutes	world business council of sustainable development (wbcsd) n.	dünya sürdürülebilir kalkınma iş konseyi
Tourism
58	Tourism	sustainable tourism development n.	sürdürülebilir turizm gelişimi
59	Tourism	sustainable tourism n.	ziyaret edilen mahal üzerinde asgari doğal ve kültürel etki bırakan turizm
Technical
60	Technical	sustainable internal pressure n.	sürdürülebilir iç basınç
Telecom
61	Telecom	sustainable cell rate n.	sürdürülebilir hücre oranı
62	Telecom	intensification of sustainable competition n.	sürdürülebilir rekabetin yoğunlaştırılması
Construction
63	Construction	sustainable development n.	sürdürülebilir gelişme
Food Engineering
64	Food Engineering	sustainable food security n.	sürdürülebilir gıda güvencesi
65	Food Engineering	sustainable food safety n.	sürdürülebilir gıda güvencesi
Biology
66	Biology	maximum sustainable yield n.	sürdürülebilir maksimum kazanım
Marine Biology
67	Marine Biology	sustainable yield n.	artan üretim
68	Marine Biology	optimum sustainable yield n.	en iyi ürün
69	Marine Biology	maximum sustainable yield n.	en yüksek denge avı
70	Marine Biology	maximum sustainable yield n.	maksimum denge avı
71	Marine Biology	optimum sustainable yield n.	optimum ürün
72	Marine Biology	maximum sustainable yield n.	sürekli en yüksek ürün
73	Marine Biology	maximum sustainable yield n.	sürdürülebilir en yüksek ürün
74	Marine Biology	sustainable yield n.	sürdürülebilir ürün
75	Marine Biology	sustainable catch n.	sürdürlebilir av
76	Marine Biology	environmentally sustainable fishery n.	sürdürülebilir çevresel balıkçılık
77	Marine Biology	sustainable yield n.	sürdürlebilir hasat
Agriculture
78	Agriculture	sustainable farming n.	sürdürülebilir çiftçilik
Forestry
79	Forestry	sustainable forestry n.	sürdürülebilir ormancılık
Environment
80	Environment	sustainable development n.	sürdürülebilir gelişme
81	Environment	sustainable yield n.	sürdürülebilir verim (yeraltı suyunda)
82	Environment	sustainable chemistry n.	sürdürülebilir kimya