sulandırmak

Significados de "sulandırmak" en diccionario inglés turco : 11 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	sulandırmak	dilute v.
Laying down legal criteria for recognition dilutes democracy and infantilises the voter. Tanınma için yasal kriterler koymak demokrasiyi sulandırır ve seçmeni çocuklaştırır. More Sentences
2	General	sulandırmak	water v.
It was not so much me who had their mouth watering. Onların ağzını sulandıran ben değildim. More Sentences
3	General	sulandırmak	cut v.
4	General	sulandırmak	doctor v.
5	General	sulandırmak	reconstitute v.
6	General	sulandırmak	water something down v.
7	General	sulandırmak	water down v.
8	General	sulandırmak	lengthen v.
9	General	sulandırmak	make watery v.
10	General	sulandırmak	weaken v.
Technical
11	Technical	sulandırmak	water down n.

Significados de "sulandırmak" con otros términos en diccionario inglés turco: 32 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	ağzını sulandırmak	get someone drool v.
2	General	ağzını sulandırmak	make someone drool v.
3	General	ağzını sulandırmak	make one's mouth water v.
4	General	içkiyi sulandırmak	cut an alcoholic drink with water v.
5	General	ağzını sulandırmak	make one's water mouth v.
6	General	göz vb sulandırmak	blear v.
7	General	ağzını sulandırmak	make one's mouth water for v.
8	General	ağzını sulandırmak	make somebody drool at the mouth over something v.
9	General	birinin ağzını sulandırmak	make someone's mouth water v.
10	General	kan sulandırmak	dilute the blood v.
11	General	(konuyu) sulandırmak	trivialize v.
12	General	sos veya et suyu yapmak için pişirilmiş et kalıntılarını şarap veya su içinde koyarak sulandırmak	deglaze v.
13	General	(içki) sulandırmak	brew [obsolete] v.
14	General	(ifadeyi vb.) sulandırmak	qualify v.
Phrasals
15	Phrasals	hikayeyi sulandırmak	embellish something with something v.
16	Phrasals	bir şeyi (negatif bir şeyle) sulandırmak/mahvetmek	impregnate something with something v.
17	Phrasals	bir şeyi sulandırmak	water something down v.
18	Phrasals	(bir şeyi bir şeyle) sulandırmak	adulterate (something) with (something) v.
19	Phrasals	ile sulandırmak	adulterate with v.
20	Phrasals	(bir şeyi bir şeyle) sulandırmak	adulterate (something) with (something) v.
21	Phrasals	ile sulandırmak	adulterate with v.
22	Phrasals	(bir şeyi bir şeyle) sulandırmak	cut (something) with (something) v.
23	Phrasals	bir şeyi bir şeyle sulandırmak	cut something with something v.
24	Phrasals	ile inceltmek/sulandırmak	lace with v.
Idioms
25	Idioms	ağzını sulandırmak	make someone's mouth water v.
26	Idioms	ağzını sulandırmak	make one's mouth water v.
27	Idioms	ağzını sulandırmak	whet someone's appetite v.
28	Idioms	birinin ağzını sulandırmak	whet somebody's appetite v.
29	Idioms	(birinin) beynini sulandırmak	make (one's) head swim v.
30	Idioms	ağzını sulandırmak	make mouth water v.
31	Idioms	ağzını sulandırmak	make your mouth water v.
Chemistry
32	Chemistry	(asit, aşındırıcı ) sulandırmak	blunt v.