Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | sideshow n. | ufak performans | ||
The sideshow at the carnival featured various quirky acts and games. Karnavaldaki ufak performansta çeşitli ilginç gösteri ve oyunlar yer alıyordu. More Sentences |
||||
General | sideshow n. | gündem değiştirme | ||
The scandal surrounding the politician's personal life became a sideshow to the political issues. Politikacının özel hayatıyla ilgili skandal, siyasi meseleler düşünüldüğünde bir gündem değiştirme gibi duruyor. More Sentences |
||||
General | sideshow n. | küçük performans | ||
General | sideshow n. | anlamsız hareket | ||
General | sideshow n. | yersiz uygulama | ||
General | sideshow n. | göz boyama hareketi | ||
General | sideshow n. | gösterinin parçası olan küçük bölüm | ||
General | sideshow n. | yan gösteri | ||
Politics | ||||
Politics | sideshow n. | gündem değiştirme çabası |
Inglés | Turco | |
---|---|---|
General | ||
General | sideshow [us] n. | (trafiği tıkayarak yapılan) drift gösterisi |