shelter - Turco Inglés Diccionario

shelter

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "shelter" en diccionario turco inglés : 34 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
shelter n. barınak
This sum was sufficient for the first stage of the Shelter Implementation Plan.
Bu miktar, Barınak Uygulama Planı'nın ilk aşaması için yeterli olmuştur.

More Sentences
shelter n. sığınak
It provides shelter for women and children who are the victims of domestic violence.
Aile içi şiddet mağduru kadın ve çocuklar için sığınak sağlamaktadır.

More Sentences
General
shelter n. sığınma
It provides shelter for women and children who are the victims of domestic violence.
Aile içi şiddet mağduru kadın ve çocuklar için sığınma evi sağlamaktadır.

More Sentences
shelter n. korunma
Tom sought shelter from the rain.
Tom yağmurdan korunmak istedi.

More Sentences
shelter n. sığınak
Residents are advised to seek shelter at once.
Bölge sakinlerinin bir an önce sığınak aramaları tavsiye edilir.

More Sentences
shelter v. barındırmak
Unlike birds, which feed and shelter their young, fish abandon their eggs.
Yavrularını besleyen ve barındıran kuşların aksine, balıklar yumurtalarını terk eder.

More Sentences
shelter v. saklamak
Dan, a mafia boss, sheltered all of his money in Switzerland.
Bir mafya babası olan Dan, tüm parasını İsviçre'de saklıyordu.

More Sentences
shelter v. barınmak
Studies show that once the basic needs of shelter and food are met, additional wealth adds very little to happiness.
Araştırmalar, temel barınma ve gıda ihtiyaçları karşılanır karşılanmaz, ilave zenginliğin mutluluğa çok az şey kattığını gösteriyor.

More Sentences
Technical
shelter n. barınak
They have no education, no access to health care, no employment and no shelter.
Eğitimleri yok, sağlık hizmetlerine erişimleri yok, istihdamları yok ve barınakları yok.

More Sentences
shelter n. sığınak
I built myself a shelter.
Kendime bir sığınak yaptım.

More Sentences
Star Wars
shelter n. barınak
They have no water, sanitation, energy, medicine, education or reliable shelter.
Su, sanitasyon, enerji, ilaç, eğitim ya da güvenilir barınakları yok.

More Sentences
General
shelter n. muhafaza
shelter n. siper
shelter n. han
shelter n. kaçamak
shelter n. koruma
shelter n. melce
shelter n. korunak
shelter n. sundurma
shelter n. siperlik
shelter n. selamet ordusu'nun evsizler için çalışan kurumu
shelter n. bir kuruma bağlı olarak çalışan sığınma evi
shelter v. sığınmak
shelter v. yatırmak
shelter v. siperlenmek
shelter v. saklanmak
Trade/Economic
shelter n. vergi sığınağı
shelter n. vergi koruması
shelter v. (parayı) vergi sığınağına yatırmak
shelter v. vergi sığınağına para yatırmak
Law
shelter v. barındırmak
Technical
shelter n. koruma yeri mahallı
shelter n. sundurma
shelter v. korumak

Significados de "shelter" con otros términos en diccionario inglés turco: 138 resultado(s)

Inglés Turco
General
bomb shelter n. sığınak
Tom went down into the bomb shelter.
Tom sığınağa indi.

More Sentences
bus shelter n. otobüs durağı
Someone broke all the bus shelter windows.
Birisi tüm otobüs duraklarının camlarını kırdı.

More Sentences
animal shelter n. hayvan barınağı
An anonymous benefactor bequeathed several hundred thousand dollars to an animal shelter.
İsimsiz bir hayırsever, bir hayvan barınağına birkaç yüz bin dolar miras bıraktı.

More Sentences
homeless shelter n. evsizler barınağı
Tom has been at a homeless shelter.
Tom evsizler barınağındaydı.

More Sentences
hurricane shelter n. kasırga sığınağı
Michelle, nothing that happened in that hurricane shelter was your fault, or had anything to do with you.
Michelle, o kasırga sığınağında olan hiçbir şey senin hatan değildi ya da seninle bir ilgisi yoktu.

More Sentences
take shelter v. siper almak
Come on, let's take shelter.
Haydi siper alalım.

More Sentences
take shelter v. sığınmak
They looked for a place to take shelter from the rain.
Onlar yağmurdan sığınmak için bir yer aradı.

More Sentences
take shelter in v. sığınmak
Tom took shelter in a log cabin.
Tom bir ahşap kulübeye sığındı.

More Sentences
Military
bomb shelter n. bomba sığınağı
There are a few nuclear bomb shelters in the city.
Şehirde birkaç nükleer bomba sığınağı var.

More Sentences
air-raid shelter n. hava saldırısı sığınağı
Citizens are believed to have been burnt alive in air-raid shelters.
Vatandaşların hava saldırısı sığınaklarında diri diri yakıldığına inanılmaktadır.

More Sentences
Common Usage
take shelter v. barınmak
General
taking shelter n. sığınma
emergency shelter n. acil durum sığınağı
women’s shelter n. kadın misafirhanesi
shelter deck n. barınak güverte
pet shelter n. evcil hayvan barınağı
women’s shelter n. kadın sığınma evi
collapsible shelter n. katlanır yatak
disaster prevention shelter base n. afetten korunma barınak üssü
shelter tent n. çadır
harbour to shelter n. sığınacak liman
children's shelter n. çocuk sığınma evi
children's shelter n. çocuk sığınmaevi
bombproof shelter n. bomba güvenceli sığınak
air-raid shelter n. sığınak
natural shelter n. doğal barınak
bus shelter n. üzeri kapalı otobüs durağı
horse shelter n. at barınağı
animal shelter n. hayvan barınma evi
animal shelter n. hayvan evi
natural shelter n. doğal korunak
temporary shelter n. geçici sığınak
homeless dog shelter n. sahipsiz köpek barınağı
car shelter n. araba çadırı
temporary shelter n. geçici barınma merkezi
temporary shelter n. geçici barınak
need for shelter n. barınma ihtiyacı
shelter in place n. yerinde sığınak
shelter in place n. yaşanılan mekanda, temel önlemler alarak, dışarıdan gelen tehditlere karşı oluşturulan güvenli bir alan
storm shelter n. fırtına sığınağı
take shelter in v. barınmak
take shelter v. siperlenmek
take shelter behind v. siper almak
give someone shelter v. birini korumak
shelter oneself v. gizlenmek
seek shelter from the rain v. yağmurdan korunacak yer aramak
take shelter behind v. arkasına sığınmak
seek shelter from the rain v. yağmurdan korunmak
under shelter adj. barınmış
under shelter adj. emniyetli
Trade/Economic
open shelter decker n. açık barınak güverteleri
tax shelter n. vergi koruması
tax shelter n. vergi sığınağı
tax shelter n. vergi korumacılığı
Politics
emergency shelter n. acil durum sığınağı
Institutes
purple roof women's shelter foundation n. mor çatı kadın sığınağı vakfı
Tourism
mountain shelter n. dağ barınağı/evi
mountain shelter n. dağ sığınma evi
Advertising
shelter ad n. raket reklam
Technical
temporary shelter n. geçici sığınak
air raid shelter n. hava saldırılarına karşı korunma sığınağı
shelter belts n. rüzgar kıranlar
air raid shelter n. sığınak
dock shelter n. şişme körük
portable construction shelter n. taşınır yapım koruyucu
rain shelter n. yağmur sığınağı
rain shelter n. yağmur korunağı
underground shelter n. yeraltı sığınağı
Construction
rain shelter n. yağmur korunağı
Railway
shelter-hole n. korunma yuvası
Aeronautic
hardened aircraft shelter n. güçlendirilmiş uçak koruganı
Marine
shelter deck vessels n. barınak güverteli gemiler
shelter deck vessel n. barınak güverteli gemi
shelter-belt n. emniyet kemeri
harbor shelter n. liman korunaklı alanı
shelter deck n. ana güverte üzerinde olup gross tonaja girmeyen kapalı güverte
dry deck shelter n. su altındayken özel harekat personelini, araçlarını ve donanımını denize çıkarması ve iyileştirmeler yapabilmesi için gövdesine eklenmiş olan barınak modülü
Marine Biology
fish shelter n. balık sığınağı
Environment
emergency shelter n. acil barınma
lightweight multipurpose shelter n. çok amaçlı hafif sığınak
limited mobile shelter n. kısıtlı seyyar sığınak
protected shelter n. korunmuş sığınak
shelter belt n. koruma şeridi
shelter belt n. koruyucu kuşak
high-mobility shelter n. kolay taşınabilen toplu sığınak
forest shelter belt n. orman koruma kuşağı
fixed shelter n. sabit sığınak
collective protection shelter n. toplu korunma sığınağı
fallout shelter n. radyoaktif serpinti sığınağı
fallout shelter n. nükleer atık sığınağı
Geography
avalanche shelter n. çığ sığınağı
shelter island n. new york eyaletinde yerleşim yeri
Meteorology
instrument shelter n. alet siperi
instrument shelter n. alet korunağı
thermometer shelter n. termometre siperi
storm shelter n. fırtına mahzeni
Military
shelter area n. barınak bölgesi
concrete shelter n. beton sığınak
heavy shellproof shelter n. bomba emniyetli sığınak
elephant steel shelter n. büyük çelik sığınak
prone shelter n. boy çukuru
steel-arch shelter n. çelik kemerli sığınak
ammunition shelter n. cephane sığınağı
cave shelter n. dehliz sığınak
double shelter tent n. dört kişilik portatif çadır
double-shelter tent n. dört kişilik çadır
missile shelter n. füze sığınağı
gas proof shelter n. gaz geçirmez sığınak
cut-and-cover shelter n. gömme sığınak
air raid shelter n. hava saldırısı sığınağı
air raid shelter n. hava baskınına karşı sığınak
unventilated shelter n. havalandırmasız sığınak
air raid shelter n. hava hücum sığınağı
ventilated shelter n. havalandırma tertibatlı sığınak
shelter tent n. iki kişilik çadır
shelter tent n. iki kişilik portatif çadır
two-man shelter n. iki kişilik sığınak
hardened aircraft shelter n. korumalı uçak sığınağı
arctic type shelter n. kutup tipi çadır
shelter carrier n. korunak taşıyıcı
gun shelter n. mazgal kapağı
light shelter n. mermi emniyetli sığınak
light shellproof shelter n. mermi emniyetli sığınak
light elephant steel shelter n. orta boy çelik sığınak
personnel shelter n. personel sığınağı
shelter half n. portatif çadır
splinterproof shelter n. parça emniyetli sığınak
shelter carrier n. sığınak taşıyıcı
trench shelter n. siper sığınağı
aircraft shelter n. uçak sığınağı
shelter half n. yarım portatif çadır
prone shelter n. yatma çukuru
dugout shelter n. yer altı sığınağı
surface shelter n. yer üstü sığınağı
anderson shelter [brit] n. ikinci dünya savaşı'nda kullanılan küçük ve prefabrik bir sığınak tipi
take shelter v. siper almak
take shelter v. saklanmak
Star Wars
shelter base n. barınak üssü