seas - Turco Inglés Diccionario

seas

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "seas" en diccionario turco inglés : 1 resultado(s)

Inglés Turco
Marine
seas n. gözlem anında rüzgar etkisiyle oluşan dalgalar

Significados de "seas" con otros términos en diccionario inglés turco: 52 resultado(s)

Inglés Turco
General
seven seas n. yedi denizler
The Seven Seas include the Arctic, North Atlantic, South Atlantic, North Pacific, South Pacific, Indian, and Southern Oceans.
Yedi Deniz Kuzey Kutbu, Kuzey Atlantik, Güney Atlantik, Kuzey Pasifik, Güney Pasifik, Hint ve Güney Okyanuslarını içerir.

More Sentences
high seas n. açık deniz
The Commission suggests that any catches of these species in the high seas off the SEAFO area would be small.
Komisyon, SEAFO bölgesi açıklarında bu türlerin açık denizlerde avlanmasının küçük olacağını öne sürmektedir.

More Sentences
Politics
high seas n. açık deniz
They are nothing more than environmental criminals who allow leaking tankers to be towed into the high seas.
Sızıntı yapan tankerlerin açık denizlere çekilmesine izin veren çevre suçlularından başka bir şey değiller.

More Sentences
Geography
high seas n. açık deniz
They are nothing more than environmental criminals who allow leaking tankers to be towed into the high seas.
Bunlar, sızıntı yapan tankerlerin açık denizlere çekilmesine izin veren çevre suçlularından başka bir şey değildir.

More Sentences
General
high seas n. enginler
high seas n. herhangi bir ülkenin egemenliğinde olmayan sular
narrow seas n. manş denizi ve irlanda denizi
seven seas n. dünyanın okyanusları
far seas n. uzak denizler
distant seas n. uzak denizler
on the open seas adv. enginlerde
on the high seas adv. açık denizlerde
on the open seas adv. açık denizlerde
on the high seas adv. enginlerde
over seas adv. yabancı yerlerde
beyond seas adv. denizlerin ötesinde
Phrases
smooth seas do not make good sailors expr. dalgasız denizde usta denizci yetişmez
smooth seas don't make good sailors expr. dalgasız denizde usta denizci yetişmez
Colloquial
half seas over [uk] adj. sarhoş
half-seas-over [uk] adj. çakırkeyif
half-seas-over [uk] adj. sarhoş
Idioms
admiral of the narrow seas [obsolete] n. sarhoş olup birinin kucağına/üstüne kusan kimse
Trade/Economic
high seas n. açık denizler
Law
high seas patrol n. açık deniz devriyesi
high seas n. açık denizler
hot pursuit at the high seas n. açık denizlerde kesintisiz takip
principle of the freedom of the seas n. denizlerin serbestliği ilkesi
freedom of the seas n. denizlerin serbestisi
high seas n. denizcilik yasalarının geçerli olduğu deniz
freedom of the seas n. seyrüsefer serbestisi
freedom of the seas n. (savaş zamanında) tarafsız gemilere verilen dokunulmazlık
freedom of the seas n. (barış zamanında) devletin açık denizde seyahat eden gemileri üzerinde sahip olduğu münhasır yargı yetkisi
freedom of the seas n. tüm ülke gemilerinin barış zamanı açık denizlerde seyahat etme hakkı
Politics
high seas n. açık denizler
committee on safe seas and prevention of pollution from ships n. güvenli denizler ve gemilerden kaynaklanan kirliliğin önlenmesi komitesi
intergovernmental coordination group for the tsunami early warning and mitigation system in the north-eastern atlantic, the mediterranean and connected seas n. kuzeydoğu atlantik, akdeniz ve bağlı denizlerde tsunami erken uyarı sistemi hükümetlerarası eşgüdüm komitesi
Technical
freedom of the seas n. gemilerinin açık denizde herhangi bir engel olmadan serbest olarak hareket edebilmesi
Marine
high seas n. açık denizler
open seas n. açık denizler
open seas n. açık sular
high seas n. açık sular
freedom of the seas n. denizlerin serbestisi
narrow seas n. dar denizler
fair winds following seas n. iyi seyirler dileği (denizcilik)
fair winds and following seas expr. rüzgarın bol pruvan neta olsun
Environment
high seas pollution n. açık deniz kirliliği
Geography
south seas n. pasifik okyanusu'nun güney kesimi
british seas n. büyük britanya'yı çevreleyen dört deniz
Slang
sail the high seas v. korsanlık yapmak
sail the high seas v. korsan içerik indirmek
half-seas over adj. çakırkeyif
half-seas over adj. sarhoş