Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | scarf n. | atkı | ||
I bought a scarf for my grandfather for his 88th birthday. Büyükbabama 88. yaş günü için bir atkı aldım. More Sentences |
||||
Common Usage | scarf n. | eşarp | ||
That girl who's wearing a scarf is a virgin. Bir eşarp takan o kız bakire. More Sentences |
||||
Common Usage | scarf n. | fular | ||
Tom liked the scarf. Tom fuları beğendi. More Sentences |
||||
General | ||||
General | scarf n. | boyun atkısı | ||
Tom adjusted the scarf around his neck. Tom boynundaki atkıyı düzeltti. More Sentences |
||||
General | scarf n. | şal | ||
Sally admitted that she borrowed the scarf but said she was not guilty. Sally, şalı ödünç aldığını kabul etti, ama suçlu olmadığını söyledi. More Sentences |
||||
General | scarf n. | başörtüsü | ||
Tom bought Mary a scarf. Tom, Mary'ye bir başörtüsü satın aldı. More Sentences |
||||
General | scarf n. | eşarp | ||
That girl who's wearing a scarf is a virgin. Bir eşarp takan o kız bakire. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Technical | scarf n. | eşarp | ||
That girl who's wearing a scarf is a virgin. Bir eşarp takan o kız bakire. More Sentences |
||||
Textile | ||||
Textile | scarf n. | atkı | ||
I bought a scarf for my grandfather for his 88th birthday. Büyükbabama 88. yaş günü için bir atkı aldım. More Sentences |
||||
Common Usage | ||||
Common Usage | scarf n. | kaşkol | ||
General | ||||
General | scarf n. | ek yeri | ||
General | scarf n. | yuva | ||
General | scarf n. | geçme yeri | ||
General | scarf n. | boyunbağı | ||
General | scarf n. | aşoz | ||
General | scarf n. | geçme | ||
General | scarf n. | göğüslü bindirme | ||
General | scarf n. | fular (izcilik) | ||
General | scarf n. | kadın kürkü | ||
General | scarf n. | kadın giyiminde kullanılan kürkler | ||
General | scarf n. | cenazede omuzları örten krepon kuşak | ||
General | scarf n. | masa veya büfenin üzerine örtülen uzun süslü kumaş | ||
General | scarf v. | geçirmek | ||
General | scarf v. | atkı, eşarp veya fularla sarmak | ||
General | scarf v. | atkı, eşarp veya fularla süslemek | ||
General | scarf v. | gevşek şekilde sarmak | ||
General | scarf v. | hızla veya aç gözlülükle yemek | ||
General | scarf v. | aniden el koymak | ||
General | scarf v. | istekle ele geçirmek | ||
Technical | ||||
Technical | scarf n. | aşoz | ||
Technical | scarf n. | çentik | ||
Technical | scarf n. | geçmeli ekyeri | ||
Technical | scarf n. | göğüslü bindirme | ||
Technical | scarf n. | kaşkol | ||
Technical | scarf v. | ucunda geçme yapmak | ||
Technical | scarf v. | oksi asetilin alevi veya aşındırıcı toz ile işlenmemiş çeliğin yüzeyindeki kusurları gidermek | ||
Technical | scarf v. | oksi asetilin alevi veya aşındırıcı toz ile pürüzlerini giderip düzleştirmek | ||
Forestry | ||||
Forestry | scarf v. | (kütük parçasına) çentik atmak | ||
Fishery | ||||
Fishery | scarf n. | balinaların yağını çıkarmak gövdelerine yapılan oyuk şeklindeki kesi | ||
Fishery | scarf v. | balinaların yağını çıkarmak gövdelerine oyuk şeklinde kesi yapmak | ||
Religious | ||||
Religious | scarf n. | özellikle anglikan veya episkopal rahiplerin taktığı bir şerit | ||
Military | ||||
Military | scarf n. | askeri veya resmi rütbe belirten kuşak |