Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Sinónimo
Frases
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Turco - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Alemán - Inglés
Ocultar la historia
Historia detallada
Eliminar
Historia :
kimyasal mayın
dusky eagle-owl
without losing hope
abandonment of the prosecution
musculus triceps brachii
(soldados)escuadrón
zone de navigation à risque
satış yapan
Historia
Frases
Significados de
"satış yapan"
en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
satış yapan
selling
adj.
Significados de
"satış yapan"
con otros términos en diccionario inglés turco: 62 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
ev ev dolaşarak satış yapan satıcı
door salesman
n.
2
General
kapı kapı dolaşarak satış yapan pazarlamacı
doorstep salesman
n.
3
General
kapı kapı dolaşarak satış yapan kimse
doorstep salesman
n.
4
General
internetten satış yapan mağaza
online store
n.
5
General
devamlı olarak seyahat ederek satış yapan kimse
tranter [dialect]
n.
6
General
devamlı olarak seyahat ederek satış yapan kimse
traunter [obsolete]
n.
7
General
tatillerde de açık olup geç saatlere kadar kapanmayan, acil ihtiyaç maddeleri bulunduran ve görece yüksek fiyattan satış yapan bir tür perakendeci
mini-mart
n.
8
General
tezgah açarak satış yapan kimse
stallkeeper
n.
9
General
tezgah açarak satış yapan kimse
stallman
n.
10
General
internetten satış yapan (firma)
dot com
adj.
11
General
satış işi yapan
selling
adj.
Colloquial
12
Colloquial
kapı kapı dolaşarak satış yapan kişi
fuller brush man
n.
13
Colloquial
ev ev dolaşarak satış yapan kişi
fuller brush man
n.
14
Colloquial
telefonla arayarak satış yapan şirket
boiler room
n.
15
Colloquial
yardım amacıyla genellikle bir hayır kurumunun yönetiminde satış yapan mağaza
op-shop [australia/new zealand]
n.
16
Colloquial
pazarda ruhsatsız satış yapan işportacı
flypitcher
n.
Trade/Economic
17
Trade/Economic
taksitle satış yapan dükkan
tallyshop
n.
18
Trade/Economic
posta yoluyla satış yapan yerden alışveriş yapma
catalog buying
n.
19
Trade/Economic
açığa satış yapan
shortseller
n.
20
Trade/Economic
açıktan satış yapan
short seller
n.
21
Trade/Economic
alivre satış yapan
short seller
n.
22
Trade/Economic
bir komisyon karşılığında başkasının adına satış yapan
representative
n.
23
Trade/Economic
hem toptancıya hem de perakendeciye satış yapan distribütör
semi jobber
n.
24
Trade/Economic
indirimli satış yapan firmanın uyguladığı fiyat
sale price
n.
25
Trade/Economic
imalatçı namına satış yapan temsilci
manufacturer's representative
n.
26
Trade/Economic
imalatçı namına satış yapan temsilci
manufacturer's agent
n.
27
Trade/Economic
kapıdan kapıya satış yapan satıcı
door to door salesman
n.
28
Trade/Economic
kapıdan kapıya satış yapan kimse
door to door salesman
n.
29
Trade/Economic
kataloglarla satış yapan toptancılar
catalogue wholesalers
n.
30
Trade/Economic
posta yolu ile satış yapan perakendeci
mail order retailer
n.
31
Trade/Economic
posta ile satış yapan toptancı
mail order wholesaler
n.
32
Trade/Economic
perakendeci satış yapan işletmelerin kullandıkları muhasebe
retail accounting
n.
33
Trade/Economic
rehberden rastgele telefon numaralarını arayarak satış yapan kimse
cold caller
n.
34
Trade/Economic
sergilediği ürünler kendisine ait olmasına rağmen başka bir perakendecinin mağazasından yer kiralayarak o perakendeci adına satış yapan perakendeci
leased department
n.
35
Trade/Economic
taksitle satış yapan kimse
tallyman
n.
36
Trade/Economic
toptan satış yapan bakkal
wholesale grocer
n.
37
Trade/Economic
tatillerde de açık olan ve geç saatlere kadar açık bulunan, acil ihtiyaç maddeleri bulunduran, göreceli olarak yüksek fiyattan satış yapan bir tür perakendeci
convenience store
n.
38
Trade/Economic
taksitle satış yapan dükkan
tally shop
n.
39
Trade/Economic
uluslararası satış yapan ulusal şirket
domestic international sales corporation
n.
40
Trade/Economic
yardım amacıyla genellikle bir hayır kurumunun yönetiminde satış yapan mağaza
charity shop
n.
41
Trade/Economic
yardım amacıyla genellikle bir hayır kurumunun yönetiminde satış yapan mağaza
resale shop
n.
42
Trade/Economic
yardım amacıyla genellikle bir hayır kurumunun yönetiminde satış yapan mağaza
thrift store
n.
43
Trade/Economic
yardım amacıyla genellikle bir hayır kurumunun yönetiminde satış yapan mağaza
op shop
n.
44
Trade/Economic
yardım amacıyla genellikle bir hayır kurumunun yönetiminde satış yapan mağaza
thrift shop
n.
45
Trade/Economic
yardım amacıyla genellikle bir hayır kurumunun yönetiminde satış yapan mağaza
hospice shop
n.
46
Trade/Economic
yardım amacıyla genellikle bir hayır kurumunun yönetiminde satış yapan mağaza
second-hand store
n.
47
Trade/Economic
otc markets group adlı bir şirket tarafından hazırlanıp ihale ve satış fiyatlarını ve tezgah üstü şirket tahvilleri üzerinden piyasada işlem yapan firmaları detaylandıran listeler
yellow sheet
n.
48
Trade/Economic
internet üzerinden satış yapan firma
dot-com
n.
49
Trade/Economic
perakende satış için açık ürün alımı yapan yabancı satın alımcı
customer agent
n.
50
Trade/Economic
açığa satış yapan kimse
short
n.
51
Trade/Economic
açığa satış yapan kişinin hesabı
short account
n.
52
Trade/Economic
korsan satış yapan
bootlegging
adj.
53
Trade/Economic
internetten satış yapan (firma)
dot-com
adj.
Industry
54
Industry
hem ürünlerin imalatını yapan hem de satış sonrası hizmetler veren (işletme)
manu-service
adj.
Computer
55
Computer
internet üzerinden satış yapan firma
dot com
n.
56
Computer
internet üzerinden satış yapan firma
dot com company
n.
57
Computer
ebay sitesini kullanarak satış ya da alışveriş yapan kimse
ebayer
n.
58
Computer
ebay sitesini kullanarak satış ya da alışveriş yapan kimse
ebayer
n.
Telecom
59
Telecom
katma değerli yeniden satış yapan
value added resaler
n.
Abbreviation
60
Abbreviation
deniz veya hava üssünde çalışan hükümet yetkililerine satış yapan mağaza zinciri
bx (base exchange)
n.
Slang
61
Slang
posta yoluyla ve mağaza zinciri üzerinden satış yapan "montgomery ward & company" isimli şirket için kullanılan bir takma/kısaltma isim
monkey wards
n.
62
Slang
açık alanda direkt müşteriye satış yapan düşük seviye uyuşturucu satıcısı
street pusher
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of satış yapan
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy