Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | sabun gibi | soapy adj. |
General | sabun gibi | smegmatic adj. |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | tuvalet malzemeleri (sabun/diş macunu/kolonya gibi) | toiletries n. |
General | (sabun ve diş macunu gibi eşyaların konduğu) seyahat çantası | toilet bag n. |
General | (sabun ve diş macunu gibi eşyaların konduğu) seyahat çantası | sponge bag n. |
General | sabun köpüğü gibi geçici durum | soap bubble n. |
Colloquial | ||
Colloquial | sabun otu, sabun ağacı meyvesi gibi köpüren ve temizlikte kullanılan bitki | soap plant n. |
Idioms | ||
Idioms | sabun köpüğü gibi sönmek | burst like a bubble v. |
Pharmaceutics | ||
Pharmaceutics | ilaç ve gazete, şeker, sabun gibi ürünlerin satıldığı dükkan | chemist's [brit] n. |
Pharmaceutics | ilaç ve gazete, şeker, sabun gibi ürünlerin satıldığı dükkan | chemist's shop [brit] n. |
Food Engineering | ||
Food Engineering | besi hayvanlarının ete, et ürünlerine ve sabun gibi hayvan türevli ürünlere dönüştürüldüğü bir tesis | packing plant n. |