Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | saç çizgisi | hairline n. | ||
His receding hairline made him self-conscious about his appearance. Saç çizgisindeki saçların azalması, adama dış görünüşü konusunda bir fikir verdi. More Sentences |
||||
General | saç çizgisi | hair line n. |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | alın ortasındaki saç çizgisi üzerinde bulunan v şeklindeki nokta | widow's peak n. |
General | alın ortasındaki saç çizgisi üzerinde bulunan bir nokta | widows peak n. |
General | v şeklinde ön saç çizgisi | peak n. |
General | (saç çizgisi) gerilemek | recede v. |
General | saç çizgisi gerileyip alnı kelleşen | receding adj. |