sıraya girmek

Significados de "sıraya girmek" en diccionario inglés turco : 7 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	sıraya girmek	line up v.
All the kids lined up to have their faces painted. Bütün çocuklar yüzlerini boyatmak için sıraya girdiler. More Sentences
Statistics
2	Statistics	sıraya girmek	line up v.
She told the children to line up. Çocuklara sıraya girmelerini söyledi. More Sentences
General
3	General	sıraya girmek	come into line v.
4	General	sıraya girmek	cue v.
5	General	sıraya girmek	form a line v.
6	General	sıraya girmek	fall in v.
Phrasals
7	Phrasals	sıraya girmek	cue up v.

Significados de "sıraya girmek" con otros términos en diccionario inglés turco: 30 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	kapıda sıraya girmek	line up at the door v.
2	General	tekrar sıraya (kuyruğa) girmek/geçmek	get back in line v.
3	General	yanlış yerde sıraya girmek	cut v.
Phrasals
4	Phrasals	bir şeyin üzerinde sıraya girmek/sıra yapmak	line up on something v.
5	Phrasals	bir şey için sıraya girmek/kuyruk yapmak	line up for something v.
6	Phrasals	(bir şey için) sıraya girmek	line up for something v.
7	Phrasals	ile sıraya girmek	line up with v.
8	Phrasals	diğerleriyle birlikte sıraya girmek	line up with v.
9	Phrasals	biriyle sıraya girmek	line up with someone v.
10	Phrasals	boyunca sıraya girmek	line up along v.
11	Phrasals	yanında sıraya girmek/sıra oluşturmak	line up along v.
12	Phrasals	yanında sıraya girmek	line up alongside v.
13	Phrasals	yan yana sıraya girmek	line up alongside v.
14	Phrasals	birinin/bir şeyin yanında sıraya girmek	line up alongside someone or something v.
15	Phrasals	birinin/bir şeyin yanına sıraya girmek	line up alongside someone or something v.
16	Phrasals	biriyle/bir şeyle yan yana sıraya girmek/sokmak	line up alongside someone or something v.
17	Phrasals	birinin/bir şeyin yanında sıraya girmek	line up alongside someone or something v.
18	Phrasals	birinin/bir şeyin yanına sıraya girmek	line up alongside someone or something v.
19	Phrasals	biriyle/bir şeyle yan yana sıraya girmek/sokmak	line up alongside someone or something v.
20	Phrasals	sıraya ortasından girmek	cut into v.
21	Phrasals	sıraya ortasından girmek	cut to v.
22	Phrasals	karşısında sıraya girmek	line up against v.
23	Phrasals	'-e karşı sıraya girmek	line up against v.
24	Phrasals	için sıraya girmek/kuyruk yapmak	line up for v.
25	Phrasals	için sıraya girmek	line up for v.
26	Phrasals	(bir şekilde) sıraya girmek	line up in v.
27	Phrasals	(bir şey halinde) sıraya girmek/dizilmek	line up in v.
28	Phrasals	(bir yerde/bir yerin veya bir şeyin içerisinde) sıraya girmek/dizilmek	line up in v.
29	Phrasals	'-in üzerinde sıraya girmek	line up on v.
Idioms
30	Idioms	(bir şey için) sıraya girmek	queue up (for something) (brit) v.