rounded - Turco Inglés Diccionario

rounded

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "rounded" en diccionario turco inglés : 29 resultado(s)

Inglés Turco
General
rounded adj. yuvarlatılmış
rounded adj. tamamlanmış
rounded adj. (vücut) biçimli
rounded adj. (vücut) düzgün
rounded adj. (vücut) ideal
rounded adj. gelişmiş
rounded adj. düzeltilmiş
rounded adj. marifetli
rounded adj. becerikli
rounded adj. yetkin
rounded adj. olgun
rounded adj. kapsamlı
rounded adj. çok yönlü
rounded adj. detaylı
rounded adj. zekice sunulan
rounded adj. anlayışlı bir şekilde gösterilen
rounded adj. son şekli verilmiş
rounded adj. cilalanmış
rounded adj. revize edilmiş
rounded adj. tumturaklı
rounded adj. olgun
rounded adj. gür
rounded adj. tok
Technical
rounded adj. yuvarlatılmış
rounded adj. yuvarlak yapılmış
Computer
rounded adj. yuvarlanmış
Botanic
rounded adj. geniş kemerli
rounded adj. ucunda geniş kemer bulunan
Linguistics
rounded adj. yuvarlak

Significados de "rounded" con otros términos en diccionario inglés turco: 30 resultado(s)

Inglés Turco
General
well-rounded adj. çok yönlü
I believe it is a well-rounded package with good provisions.
İyi hükümler içeren çok yönlü bir paket olduğuna inanıyorum.

More Sentences
well-rounded adj. dolgun
She is known for her well-rounded figure and hourglass shape.
Dolgun fiziği ve kum saati şeklindeki vücuduyla ün salmıştı.

More Sentences
well-rounded adj. geniş kapsamlı
She received a well-rounded education that prepared her for various challenges.
Kadın, onu çeşitli zorluklara hazırlayan geniş kapsamlı bir eğitim aldı.

More Sentences
well-rounded adj. donanımlı
He is a well-rounded individual with diverse interests and skills.
Farklı ilgi alanları ve becerileri olan donanımlı bir bireydir.

More Sentences
Colloquial
well-rounded adj. çok yönlü
I believe it is a well-rounded package with good provisions.
İyi hükümler içeren çok yönlü bir paket olduğuna inanıyorum.

More Sentences
well-rounded adj. geniş kapsamlı
She received a well-rounded education that prepared her for various challenges.
Kadın, onu çeşitli zorluklara hazırlayan geniş kapsamlı bir eğitim aldı.

More Sentences
General
well rounded n. güzel vücutlu
well rounded adj. boylu poslu
well rounded adj. endamlı
well rounded adj. iyi fizikli
well-rounded adj. balık etinde
well-rounded adj. kapsamlı
Technical
rounded pebble n. çakıl
more rounded value n. daha yuvarlatılmış değer
half rounded file n. yarım yuvarlak eğe
rounded kerb n. yuvarlatılmış bordür
rounded end n. yuvarlatılmış uç
rounded corner n. yuvarlatılmış köşe
rounded kerb n. yuvarlatılmış kaldırım taşı
rounded edge n. yuvarlatılmış kenar
rounded curb n. yuvarlatılmış kaldırım taşı
rounded value n. yuvarlatılmış değer
ceramic inserts with rounded corners n. yuvarlatılmış köşeli seramik uçlar
rounded curb n. yuvarlatılmış bordür
rounded particle n. yuvarlatılmış tanecik
Computer
rounded-corner box n. köşeleri-yuvarlanmış kutu
rounded rectangle n. yuvarlatılmış dikdörtgen
Construction
rounded edge n. yuvarlatımış kenar
Geometry
rounded rectangle n. yuvarlak köşeli dikdörtgen
Linguistics
rounded vowel n. yuvarlak ünlü