Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | reciprocity n. | karşılıklılık | ||
We cannot do without it, but those relations should be on the basis of reciprocity and mutual recognition. Onsuz yapamayız, ancak bu ilişkiler karşılıklılık ve karşılıklı tanıma temelinde olmalıdır. More Sentences |
||||
General | reciprocity n. | mütekabiliyet | ||
Whether you call it reciprocity or you call it something else, it is the basis of our policy. Buna ister mütekabiliyet deyin ister başka bir şey, politikamızın temeli budur. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | reciprocity n. | mütekabiliyet | ||
With regard to the issue of reciprocity, this is not something we want to see. Mütekabiliyet konusuna gelince, bu bizim görmek istediğimiz bir şey değil. More Sentences |
||||
Politics | ||||
Politics | reciprocity n. | mütekabiliyet | ||
FTAs should be based on the rule of reciprocity. FTA'lar mütekabiliyet kuralına dayanmalıdır. More Sentences |
||||
General | ||||
General | reciprocity n. | karşılık | ||
General | reciprocity n. | karşılıklı olma | ||
General | reciprocity n. | karşılıklı durum | ||
General | reciprocity n. | tekabül | ||
General | reciprocity n. | karşılıklı davranış | ||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | reciprocity n. | karşılıklı ödün ilkesi | ||
Law | ||||
Law | reciprocity n. | karşılıklı münasebet | ||
Law | reciprocity n. | karşılıklılık | ||
Politics | ||||
Politics | reciprocity n. | karşılıklılık | ||
Insurance | ||||
Insurance | reciprocity n. | mukabil iş sedan'ın devrettiği işlere karşılık reasürörden iş alması | ||
Computer | ||||
Computer | reciprocity n. | karşılıklılık | ||
Informatics | ||||
Informatics | reciprocity n. | karşılıklılık | ||
Math | ||||
Math | reciprocity n. | karşıtlık | ||
Biochemistry | ||||
Biochemistry | reciprocity n. | terslik | ||
Philosophy | ||||
Philosophy | reciprocity n. | karşılıklı oluş |