pragmatic - Turco Inglés Diccionario

pragmatic

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "pragmatic" en diccionario turco inglés : 25 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
pragmatic adj. pragmatik
I think we need to look for a far more pragmatic solution.
Bence çok daha pragmatik bir çözüm aramalıyız.

More Sentences
Technical
pragmatic adj. pragmatik
The Legal Affairs Committee has come up with a pragmatic solution.
Hukuk İşleri Komitesi pragmatik bir çözüm önerdi.

More Sentences
Psychology
pragmatic adj. pragmatik
Let us now reunite Europe and America using a pragmatic approach, in other words the D'66 approach.
Şimdi pragmatik bir yaklaşımla, diğer bir deyişle D'66 yaklaşımıyla, Avrupa ve Amerika'yı yeniden birleştirelim.

More Sentences
General
pragmatic n. idealistten ziyade pratik yaklaşan kimse
pragmatic adj. öğretici
pragmatic adj. işgüzar
pragmatic adj. uygulamacı
pragmatic adj. eğitici
pragmatic adj. bilgiçlik taslayan
pragmatic adj. faydacı
pragmatic adj. pragmacı
pragmatic adj. her şeye karışan
pragmatic adj. dogmacı
pragmatic adj. pratik
Social Sciences
pragmatic adj. topluluk veya devlet işleriyle ilgili
pragmatic adj. tarihsel olayları birbiriyle bağlantılı ele alan
Linguistics
pragmatic edimsel
Philosophy
pragmatic adj. felsefi pragmatizme ait veya ilişkin
Archaic
pragmatic n. pragmatik müeyyide
pragmatic n. işinde yetenekli kimse
pragmatic n. durumdan vazife çıkaran kimse
pragmatic adj. işinde aktif
pragmatic adj. meşgul
pragmatic adj. işgüzar
pragmatic adj. başkasının işine burnunu sokan

Significados de "pragmatic" con otros términos en diccionario inglés turco: 23 resultado(s)

Inglés Turco
General
pragmatic text n. kullanmalık metin
pragmatic values n. pragmatik değerler
pragmatic historiography n. yararcı tarihçilik
historico-pragmatic n. tarihsel şartlara göre (düşünme vb.)
pragmatic translation n. edimsel çeviri
pseudo-pragmatic adj. sözde pragmatik
non-pragmatic adj. pragmatik olmayan
Politics
pragmatic sanction n. bizans imparatorluğu'nun kamu işleriyle ilgili talebine yanıt verilen imparatorluk anayasası
pragmatic sanction n. devlet başkanı tarafından çıkarılan temel kanun hükmünde kararname
Psychology
semantic pragmatic disorder n. anlamsal pragmatik rahatsızlık
pragmatic activity n. pragmatik faaliyet
Literature
pragmatic signs n. pragmatik işaretler
Linguistics
pragmatic component n. edimsel bileşen
pragmatic competence n. edimbilim yetisi
pragmatic test n. edim sınavı
pragmatic competence n. edimsel edinç
pragmatic competence n. kullanım edinci
pragmatic translation n. kullanımsal çeviri
History
pragmatic sanction n. papalığın güç ve ayrıcalıklarını sınırlayan hükümdarlık kararnamesi
pragmatic sanction n. maria theresa'nın egemenliğini miras aldığı imparatorluk kararnamesi
Philosophy
pragmatic atheism n. pragmatik ateizm
pragmatic atheism n. pratik ateizm
pragmatic atheism n. tanrıumursamazlık