poultry - Turco Inglés Diccionario

poultry

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "poultry" en diccionario turco inglés : 7 resultado(s)

Inglés Turco
General
poultry n. kümes hayvanları
My information is that something like 2000 tonnes of Brazilian poultry have entered the EU in this way.
Benim edindiğim bilgiye göre 2000 ton civarında Brezilya kümes hayvanı bu yolla AB'ye girmiştir.

More Sentences
poultry v. kümes hayvanlarının eti
What happens to the shrimps, poultry meat and turkey that is imported into the Union and does not meet our requirements?
Birliğe ithal edilen ve gereksinimlerimizi karşılamayan karides, kümes hayvanı eti ve hindiye ne olacak?

More Sentences
Agriculture
poultry n. kümes hayvanları
We must also concentrate on where the problem is, and that is poultry, and in particular eggs which are eaten raw.
Ayrıca sorunun nerede olduğuna, yani kümes hayvanlarına ve özellikle de çiğ yenen yumurtalara odaklanmalıyız.

More Sentences
Breeding
poultry n. kümes hayvanları
We need to be sure of how we are going to deal with these additives, especially in poultry.
Özellikle kümes hayvanlarında bu katkı maddeleri ile nasıl başa çıkacağımızdan emin olmalıyız.

More Sentences
General
poultry n. topluluk
poultry n. cheapside ve cornhill arasında yer alan bir cadde
Breeding
poultry n. kanatlı kümes hayvanları

Significados de "poultry" con otros términos en diccionario inglés turco: 51 resultado(s)

Inglés Turco
General
poultry industry n. kümes hayvanları endüstrisi
Large sections of the pig and poultry industry in Belgium were affected at that time.
O dönemde Belçika'daki domuz ve kümes hayvanı endüstrisinin büyük bir bölümü etkilenmiştir.

More Sentences
poultry house n. kümes
poultry farm n. tavuk çiftliği
poultry husbandry n. tavukçuluk
poultry rearing n. tavukçuluk
poultry raising n. kümes hayvancılığı
poultry products n. kümes hayvanları ürünleri
poultry sector n. tavukçuluk sektörü
cage for poultry n. hayvan kafesi
poultry-house n. kümes
backyard poultry n. kümes tavukçuluğu
backyard poultry n. bahçe tavukçuluğu
poultry and hunting animals n. kümes ve av hayvanları
poultry netting n. kümes teli
Idioms
couldn't organise a chook raffle at a poultry farm v. kendine hayrı dokunmamak
couldn't organise a chook raffle at a poultry farm v. kendine bile hayrı olmamak
couldn't organise a chook raffle at a poultry farm v. en kolay işi bile becerememek
couldn't organise a chook raffle at a poultry farm v. beceriksiz olmak
Institutes
department of poultry, lagomorphs and apiculture n. kanatlılar ve küçükevciller daire başkanlığı
department of poultry and small domestic animals n. kanatlılar ve küçükevciller daire başkanlığı
Technical
poultry defeathering machine n. tavuk yolma makinesi
Parasitology
poultry tick n. kümes kenesi
poultry tick n. insanlara ve hayvanlara saldıran zehirli bir kene
Gastronomy
coid poultry n. piliç söğüş
poultry shear n. tavuk makası
Zoology
poultry louse n. tavukbiti
Agriculture
poultry house n. kümes
poultry raising n. kümes hayvancılığı
poultry yard n. tavuk avlusu
poultry farm n. tavuk çiftliği
poultry husbandry n. tavukçuluk
intensive poultry keeping n. yoğun tavuk barmdırma
intensive poultry keeping n. yoğun tavuk barındırma
Breeding
domesticated poultry n. evcil kanatlılar
domesticated poultry n. evcil kümes hayvanları
poultry cull n. kanatlı hayvan itlafı
poultry farming n. kanatlı hayvan yetiştiriciliği
poultry slaughter n. kanatlı hayvan itlafı
mass poultry slaughter n. kanatlı hayvan itlafı
perch for poultry n. kümes hayvanları tünek çubuğu
poultry products n. kümes hayvanları ürünleri
poultry keeping n. kümes hayvancılığı
poultry keeper n. kümes hayvancılığı ile uğraşan kimse
poultry farming n. kümes hayvancılığı
poultry keeper n. kümes hayvancılığı yapan kimse
poultry farmer n. kümes hayvancılığı ile uğraşan kimse
poultry farmer n. kümes hayvancılığı yapan kimse
poultry manure n. tavuk gübresi
poultry meal n. tavuk unu
poultry feeder n. yemlik (kümes hayvanları için)
egg poultry n. yumurta tavukçuluğu