| Turco | Inglés | |||
|---|---|---|---|---|
| Trade/Economic | ||||
| Trade/Economic | piyasa ekonomisi | market economies n. | ||
|
Today, Asia and Europe are pursuing the common goals of promoting democracy and market economies. Bugün Asya ve Avrupa, demokrasiyi ve piyasa ekonomilerini teşvik etmek gibi ortak hedefler peşinde koşuyor. More Sentences |
||||
| Trade/Economic | piyasa ekonomisi | market economy n. | ||
|
Our objective is best, and most safely, reached by way of the model of the environmentally responsible market economy. Hedefimize en iyi ve en güvenli şekilde, çevreye duyarlı piyasa ekonomisi modeliyle ulaşabiliriz. More Sentences |
||||
| Trade/Economic | piyasa ekonomisi | market economy n. | ||
|
This analysis has shown that Turkey is a market economy with a developed institutional and legislative framework. Bu analiz, Türkiye'nin, gelişkin bir kurumsal ve yasal çerçeveye sahip bir piyasa ekonomisi olduğunu göstermiştir. More Sentences |
||||
| Turco | Inglés | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | serbest piyasa ekonomisi | free market economy n. | ||
|
It will contribute to the development of greater free market economies. Daha büyük serbest piyasa ekonomilerinin gelişmesine katkıda bulunacaktır. More Sentences |
||||
| General | sosyal piyasa ekonomisi | social market economy n. | ||
|
There is no precise description of what a social market economy in good working order is. İyi işleyen bir sosyal piyasa ekonomisinin ne olduğuna dair kesin bir tanım yoktur. More Sentences |
||||
| General | serbest piyasa-pazar ekonomisi | free market economy n. | ||
| Trade/Economic | ||||
| Trade/Economic | serbest piyasa ekonomisi | laissez faire economy n. | ||
| Trade/Economic | serbest piyasa ekonomisi | free market economy n. | ||
| Trade/Economic | serbest piyasa ekonomisi | free market economy n. | ||
| Politics | ||||
| Politics | küresel piyasa ekonomisi | global market economy n. | ||
| Politics | yükselen piyasa ekonomisi | emerging market economy n. | ||
