Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | pirate adj. | korsan | ||
They often ignore the terms of their contracts or even use pirate technology. Bu kanallar çoğu zaman sözleşmelerindeki şartları göz ardı etmekte ve hatta korsan teknoloji kullanmaktadırlar. More Sentences |
||||
Common Usage | pirate n. | korsan | ||
The campaign that must be waged against pirate fishing is a global and multifaceted one. Korsan balıkçılığa karşı yürütülmesi gereken kampanya küresel ve çok yönlü bir kampanyadır. More Sentences |
||||
General | ||||
General | pirate v. | yağmalamak | ||
Have you ever pirated something? Hiç bir şey yağmaladın mı? More Sentences |
||||
General | pirate n. | korsan gemisi | ||
General | pirate n. | korsan yayın yapan kimse | ||
General | pirate n. | korsanlık yapan kimse | ||
General | pirate n. | açık deniz haydudu | ||
General | pirate n. | piyasa bozucu eylemleri ile bilinen kimse | ||
General | pirate n. | yağmacı | ||
General | pirate n. | soyguncu | ||
General | pirate n. | sömürücü | ||
General | pirate v. | talan etmek | ||
General | pirate v. | korsanlık yapmak | ||
General | pirate v. | korsanlık etmek | ||
General | pirate v. | korsan satış yapmak | ||
General | pirate v. | izinsiz çoğaltmak | ||
General | pirate v. | (dalga boyunu) olağan yerinden saptırıp uygun şekilde kullanmak | ||
General | pirate v. | (çalışanı) uygun vaatlerle başka işverenlerden caydırmak | ||
General | pirate adj. | yasadışı | ||
Geography | ||||
Geography | pirate n. | başka bir akarsuyu kendi yatağına katmış akarsu | ||
Sport | ||||
Sport | pirate n. | pirates lakabıyla bilinen takımlarla ilişiği bulunan kimse |