parliamentary - Turco Inglés Diccionario

parliamentary

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "parliamentary" en diccionario turco inglés : 27 resultado(s)

Inglés Turco
General
parliamentary adj. meclis
At one level these problems manifest themselves as debates in this and other parliamentary assemblies.
Bu sorunlar bir düzeyde bu ve diğer parlamento meclislerinde tartışmalar olarak kendini göstermektedir.

More Sentences
parliamentary adj. parlamentoya ait
As for UCITS-1, the Council wholly or partially approved 20 of Parliament's 24 amendments.
UCITS-1 hususunda ise Konsey, Parlamentoya ait 24 tadilin 20'sini tamamen veya kısmen onaylamıştır.

More Sentences
Politics
parliamentary adj. parlamenter
The success of enlargement is also dependent on Europe becoming more parliamentary.
Genişlemenin başarısı da Avrupa'nın daha fazla parlamenter olmasına bağlıdır.

More Sentences
parliamentary adj. parlamentolu
The Commission presented its first communication in December 2001 and this parliamentary report is in response to it.
Komisyon ilk bildirimini Aralık 2001'de sunmuştur ve bu parlamento raporu da buna yanıt niteliğindedir.

More Sentences
General
parliamentary n. ingiliz parlamentosu üyesi
parliamentary n. (britanya'da) 19. yüzyılda çıkarılan bir yasayla yolculara uygun ücrete hizmet veren bir tren
parliamentary n. ateşkes döneminde düşmanla görüşmesi için gönderilen kimse
parliamentary adj. kibar
parliamentary adj. nazik
Politics
parliamentary n. parlamentoyla ilgili
parliamentary adj. parlamentoya ait
parliamentary adj. meclis tarafından yürürlüğe konmuş
parliamentary adj. meclis tarafından onaylanmış
parliamentary adj. ingiliz parlamentosu tarafından yürürlüğe konmuş
parliamentary adj. ingiliz parlamentosu tarafından onaylanmış
parliamentary adj. meclisin usul ve geleneklerine göre
parliamentary adj. ingiliz parlamentosunun usul ve geleneklerine göre
parliamentary adj. ingiliz iç savaşı'nda krala karşı olan meclise ait
parliamentary adj. ingiliz iç savaşı'nda krala karşı olan meclise mensup
parliamentary adj. ingiliz iç savaşı'nda krala karşı olan meclisi destekleyen
parliamentary adj. meclis üyelerine ait veya ilişkili
parliamentary adj. meclis üyelerinden oluşan
parliamentary adj. parlamentonun çıkardığı kanunlara ait
parliamentary adj. parlamentonun çıkardığı kanunlara göre
parliamentary adj. parlamentonun çıkardığı kanunları temel alan
Railway
parliamentary adj. (britanya'da) 19. yüzyılda çıkarılan bir yasayla yolculara uygun ücrete hizmet veren trene ait veya ilişkili
parliamentary adj. (britanya'da) 19. yüzyılda çıkarılan bir yasayla yolculara uygun ücrete hizmet veren trende kullanılan

Significados de "parliamentary" con otros términos en diccionario inglés turco: 127 resultado(s)

Inglés Turco
Law
parliamentary immunity n. dokunulmazlık
Parliamentary immunity is a controvertial issue.
Parlamenter dokunulmazlık tartışmalı bir konudur.

More Sentences
Politics
euro-mediterranean parliamentary assembly (empa) n. avrupa-akdeniz parlamenter asamblesi
Of course it is important that we should have a Euro-Mediterranean parliamentary assembly.
Avrupa-Akdeniz parlamenter asamblesine sahip olmamız elbette önemlidir.

More Sentences
joint parliamentary commission n. karma parlamento komisyonu
The EC-Turkey Joint Parliamentary Committee met in June and adopted a joint resolution for the first time.
AT-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Haziran ayında toplanmış ve ilk defa ortak bir karar kabul etmiştir.

More Sentences
parliamentary committee n. meclis komitesi
Another bill amending certain articles of the penal code is currently at the Parliamentary Committee stage.
Ceza yasasının bazı maddelerini değiştiren bir başka tasarı, halen meclis komisyonu aşamasındadır.

More Sentences
parliamentary immunity n. milletvekili dokunulmazlığı
There were three requests to waive the parliamentary immunity of Spanish MEPs.
İspanyol milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması için üç talep vardı.

More Sentences
parliamentary election n. parlamento seçimi
Early parliamentary elections are likely to take place in spring 1999.
1999 baharında erken parlamento seçimleri yapılması muhtemeldir.

More Sentences
parliamentary assembly n. parlamenterler meclisi
He has managed to enshrine our desire for a WTO parliamentary assembly in the budget.
DTÖ parlamenter meclisine yönelik arzumuzu bütçeye dahil ettirmeyi başardı.

More Sentences
parliamentary committees n. parlamento komiteleri
The rapporteur is supposed to be the spokesperson for the parliamentary committee.
Raportörün parlamento komitesinin sözcüsü olması gerekiyor.

More Sentences
parliamentary democracy n. parlamenter demokrasi
There is no hunger in countries with a parliamentary democracy, even if they are poor countries.
Parlamenter demokrasiye sahip ülkelerde, yoksul ülkeler olsalar bile açlık yoktur.

More Sentences
parliamentary majority n. parlamento çoğunluğu
I belong to the parliamentary majority that viewed the Berlin financial perspectives of 1999 as sufficient and correct.
Ben, 1999 Berlin mali perspektiflerini yeterli ve doğru olarak gören parlamento çoğunluğuna mensubum.

More Sentences
parliamentary committee n. parlamento komisyonu
That is the opinion of the Parliamentary committee.
Parlamento komisyonunun görüşü de bu yöndedir.

More Sentences
parliamentary question n. soru önergesi
In the past, a great many parliamentary questions have been simply ignored.
Geçmişte pek çok soru önergesi görmezden gelinmiştir.

More Sentences
General
parliamentary oath n. milletvekillerinin yemini
inter-parliamentary union n. parlementolar arası birlik
abolish the parliamentary immunity v. dokunulmazlıkları kaldırmak
lift the parliamentary immunity v. dokunulmazlıkları kaldırmak
Trade/Economic
parliamentary agent n. özel bir şahıs tarafından kanun tasarılarının hazırlanması için görevlendirilen hukukçu
Law
parliamentary inquiry n. meclis soruşturması
parliamentary inquiry n. meclis araştırması
parliamentary investigation n. meclis soruşturması
parliamentary practice n. parlamento usulü
parliamentary law n. parlamentonun çıkardığı kanunlar
abolition of parliamentary immunity n. parlamenter dokunulmazlığın kaldırılması
parliamentary secretary n. siyasi müsteşar
parliamentary secretary n. siyasal danışman
parliamentary justice commission n. meclis adalet komisyonu
Politics
euro-latin american parliamentary assembly (eurolat) n. avrupa-latin amerika parlamenter asamblesi
parliamentary assembly of the council of europe's ad hoc committee n. avrupa konseyi parlamenter asamblesi özel komitesi
inter-parliamentary delegations of the european parliament n. avrupa parlamentosunun parlamentolar arası delegasyonları
the council of europes parliamentary assembly n. avrupa konseyi parlamenter asamblesi
president of the parliamentary assembly of the council of europe n. avrupa konseyi parlamenterler meclisi başkanı
parliamentary assembly of the mediterranean n. akdeniz parlamenter asamblesi
asian parliamentary assembly n. asya parlamenter asamblesi
parliamentary assembly of the organization for security and co-operation in europe n. avrupa güvenlik ve işbirliği teşkilatı parlamenterler asamblesi
eu-turkey joint parliamentary commission n. ab-türkiye karma parlamento komisyonu
ec-turkey joint parliamentary commission n. at-türk ye karma parlamento komisyonu
ec-turkey joint parliamentary commission n. at-türkiye karma parlamento komisyonu
ec-turkey joint parliamentary committee n. at-türkiye karma parlamento komisyonu
parliamentary assembly of the council of europe n. avrupa konseyi parlamenterler meclisi
council of europe parliamentary assembly n. avrupa konseyi parlamenterler meclisi
baltic sea parliamentary conference n. baltık denizi parlamento konferansı
parliamentary mandate n. bakanlar kurulu genelgesi
parliamentary commission investigating coups n. darbeleri araştırma komisyonu
parliamentary commission investigating military coups n. darbeleri araştırma komisyonu
federal parliamentary republic n. federal parlamenter cumhuriyet
parliamentary commission to investigate murders by unknown assailants n. faili meçhul cinayetleri araştırma komisyonu
parliamentary assembly of the organization of the black sea economic cooperation n. karadeniz ekonomik işbirliği parlamenter asamblesi
parliamentary bill n. kanun tasarısı
parliamentary bill n. kanun layihası
parliamentary constitution committee n. meclis anayasa komisyonu
parliamentary investigation n. meclis soruşturması
parliamentary decree n. meclis kararnamesi
parliamentary counsel n. meclis genel kurulu
parliamentary majority n. meclis çoğunluğu
parliamentary inquiry n. meclis soruşturması
parliamentary investigation committee n. meclis araştırma komisyonu
parliamentary commission investigating coups n. meclis darbeleri araştırma komisyonu
parliamentary commission investigating past coups n. meclis darbeleri araştırma komisyonu
turkish parliamentary speaker n. meclis başkanı
parliamentary investigation commission n. meclis araştırma komisyonu
parliamentary minutes n. meclis tutanakları
parliamentary commission for inquiry into murders by unknown assailants n. meclis faili meçhul cinayetleri araştırma komisyonu
parliamentary arithmetic n. meclis aritmetiği
parliamentary control n. meclis denetimi
parliamentary group n. meclis grubu
parliamentary deputy speaker n. meclis başkan vekili
parliamentary deputy speaker n. meclis başkanı vekili
parliamentary control n. meclis kontrolü
parliamentary recess (scotland) n. meclis tatili
parliamentary election n. milletvekili seçimi
general parliamentary election n. milletvekili genel seçimi
parliamentary election n. milletvekili genel seçimi
parliamentary privilege n. milletvekilliği dokunulmazlığı
nato parliamentary assembly n. nato parlamenterler asamblesi
parliamentary committee n. parlamento komitesi
parliamentary procedure n. parlamento usulleri
inter-parliamentary union n. parlamentolararası birlik
parliamentary committee n. parlamento komiteleri
parliamentary inquiry n. parlamento araştırması
parliamentary immunity n. parlamento dokunulmazlığı
parliamentary government n. parlamenter hükümet
parliamentary diplomacy n. parlamenter diplomasi
parliamentary panel n. parlamento grubu
parliamentary practice n. parlamento usulü
parliamentary monarchy n. parlamenter monarşi
parliamentary procedure n. parlamenter usuller
parliamentary sovereignty n. parlamento egemenliği
parliamentary election n. parlamenter seçim
inter parliamentary union n. parlamentolararası birlik
parliamentary regime n. parlamenter rejim
parliamentary system n. parlamenter sistem
parliamentary privilege n. parlamenter ayrıcalığı
parliamentary obstruction n. parlementoyu engelleme
parliamentary immunity n. siyasi dokunulmazlık
parliamentary constituency n. seçim bölgesi
turkish parliamentary speaker n. türkiye büyük millet meclisi başkanı
eu-turkey joint parliamentary committee n. türkiye-ab karma parlamento komisyonu
turkish parliamentary speaker n. tbmm meclis başkanı
turkish parliamentary speaker's office n. tbmm meclis başkanlığı
pace (parliamentary assembly of the council of europe.) n. avrupa konseyi parlamenter meclisi
parl. proc. (parliamentary procedure.) n. parlamenter usuller
parliamentary commissioner n. (britanya'da) halkın yönetimle ilgili şikayetlerini soruşturan yetkili
parliamentary commissioner for administration n. (britanya'da) halkın yönetimle ilgili şikayetlerini soruşturan yetkili
parliamentary private secretary n. (britanya'da) bakan yardımcılığı yapan parlamento üyesi
lift the parliamentary immunity v. dokunulmazlığı kaldırmak
lift the parliamentary immunity v. dokunulmazlıkları kaldırmak
lift the parliamentary immunity v. siyasi dokunulmazlığı kaldırmak
extra-parliamentary adj. parlamento dışı
parl (parliamentary) adj. parlamenter
parl (parliamentary) adj. parlamento
plp (parliamentary labour party) abrev. (britanya'da) işçi partisi'nin meclisteki grubu
Institutes
parliamentary assembly of the union for the mediterranean n. akdeniz için birlik parlamenter asamblesi
parliamentary assembly of the mediterranean n. akdeniz parlamenter asamblesi
asian parliamentary assembly n. asya parlamenter asamblesi
turkish delegation to the parliamentary assembly of the organization for security and cooperation in europe n. avrupa güvenlik ve işbirliği teşkilatı parlamenter asamblesi türk grubu
parliamentary assembly of the council of europe n. avrupa konseyi parlamenter meclisi
turkish delegation to the asian parliamentary assembly for peace n. barış için asyalı parlamentolar birliği türk grubu
turkish delegation to the parliamentary union of the organization of islamic cooperation n. islam konferansı örgütü parlamento birliği türk grubu
turkish delegation to the parliamentary assembly of the black sea economic cooperation n. karadeniz ekonomik işbirliği parlamenter asamblesi türk grubu
turkish delegation to the parliamentary assembly of nato n. nato parlamenter asamblesi türk grubu
turkish delegation to the inter-parliamentary union n. parlamentolararası birlik türk grubu
the parliamentary assembly of turkish-speaking countries n. türk dili konuşan ülkeler parlamenter asamblesi
co-chairmanship of eu-turkey joint parliamentary committee n. türkiye-ab karma parlamento komisyonu eşbaşkanlığı
the turkey-eu joint parliamentary commission n. türkiye-ab karma parlamento komisyonu
parliamentary assembly of turkic speaking countries n. türk dili konuşan ülkeler parlamenter asamblesi (turkpa)
co-chairman of turkey-eu joint parliamentary committee n. türkiye ab karma parlamento komisyonu eşbaşkanı
Railway
parliamentary train n. (britanya'da) 19. yüzyılda çıkarılan bir yasayla yolculara uygun ücrete hizmet veren bir tren