Inglés | Turco | |
---|---|---|
General | ||
General | old-money adj. | birkaç nesilden miras kalmış serveti olan (kimse) |
Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | old money n. | eski para | ||
They say that he has a lot of old money. Çok fazla eski parası olduğunu söylüyorlar. More Sentences |
||||
General | old money n. | ailesinden (para) miras kalan kimse | ||
General | old money n. | ailesinden (para) miras kalan aile | ||
General | old money n. | ailesinden (para) miras kalan soy | ||
General | old money n. | ailesinden (para) miras kalan sülale | ||
Colloquial | ||||
Colloquial | old money n. | eski bir imparatorluk ölçü birimi | ||
Colloquial | in old money expr. | eski parayla | ||
Idioms | ||||
Idioms | old money expr. | aileden (miras) kalan/gelen para/servet | ||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | old money [uk] n. | ondalık sisteme geçilmeden önce birleşik krallık'ta kullanılıp pound, şilin, peniden oluşan para sistemi |