muhteşem!

Significados de "muhteşem!" en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Colloquial
1	Colloquial	muhteşem!	bonus! exclam.

Significados de "muhteşem!" con otros términos en diccionario inglés turco: 238 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	muhteşem	gorgeous adj.
Well, first of all because she was a gorgeous woman. Her şeyden önce muhteşem bir kadın olduğu için. More Sentences
2	Common Usage	muhteşem	magnificent adj.
I should first like to congratulate the rapporteurs, who have done a magnificent job. Öncelikle muhteşem bir iş çıkaran raportörleri tebrik etmek isterim. More Sentences
3	Common Usage	muhteşem	splendid adj.
This is a splendid report, which lists all the critical points without offending Turkey. Bu rapor, Türkiye'yi rencide etmeden tüm kritik noktaları sıralayan muhteşem bir rapordur. More Sentences
4	Common Usage	muhteşem	spectacular adj.
It brings the Fifteen face-to-face with their responsibilities in a spectacular fashion. On Beşler'i sorumluluklarıyla muhteşem bir şekilde yüz yüze getirir. More Sentences
5	Common Usage	muhteşem	brilliant adj.
Because it was scary and brilliant all at the same time. Çünkü aynı anda hem korkutucu hem de muhteşemdi. More Sentences
General
6	General	muhteşem	wow n.
The new product launch was an absolute wow. Yeni ürün lansmanı muhteşem geçti. More Sentences
7	General	muhteşem	grand adj.
Look at this grand view of the ocean. Okyanusun şu muhteşem manzarasına bakın. More Sentences
8	General	muhteşem	stupendous adj.
It is a stupendous project. Bu, muhteşem bir proje. More Sentences
9	General	muhteşem	superb adj.
You have superb English. Muhteşem İngilizcen var. More Sentences
10	General	muhteşem	glorious adj.
Look, there's a whole enormous, glorious, gigantic supermarket up here. Bakın, burada koskoca, muhteşem, devasa bir süpermarket var. More Sentences
11	General	muhteşem	great adj.
So let us moderate our great speeches on dictatorships, and murders, and dying children. O halde, diktatörlükler, cinayetler ve ölen çocuklar hakkındaki muhteşem konuşmalarımızı ölçülü hale getirelim. More Sentences
12	General	muhteşem	amazing adj.
Amazing device, even gets video. Muhteşem araç, video kaydı bile alıyor. More Sentences
13	General	muhteşem	excellent adj.
This is an excellent picture. Bu muhteşem bir resim. More Sentences
14	General	muhteşem	brilliant adj.
Because it was scary and brilliant all at the same time. Çünkü aynı anda hem korkutucu hem de muhteşemdi. More Sentences
15	General	muhteşem	bodacious adj.
The chef prepared a bodacious feast for the guests. Şef, konuklar için muhteşem bir ziyafet hazırladı. More Sentences
16	General	muhteşem	luxuriant adj.
The orchestra played a luxuriant piece of music. Orkestra, muhteşem bir müzik parçası çaldı. More Sentences
17	General	muhteşem	mega adj.
The concert was a mega event. Konser, muhteşem bir organizasyondu. More Sentences
18	General	muhteşem	superbly adv.
Tom explained the situation superbly. Tom durumu muhteşem şekilde açıkladı. More Sentences
Phrases
19	Phrases	kesinlikle muhteşem	absolutely amazing expr.
His technique was unique and absolutely amazing. Tekniği eşsiz ve kesinlikle muhteşemdi. More Sentences
General
20	General	büyük ve muhteşem yapı	pile n.
21	General	muhteşem yıldız	giant star n.
22	General	muhteşem şey	imperial n.
23	General	muhteşem ikili	the great duo n.
24	General	muhteşem zafer	splendid victory n.
25	General	muhteşem resimler	fantastic pictures n.
26	General	muhteşem/göz alıcı estetik	spectacular aesthetic n.
27	General	muhteşem fiyasko	epic fail n.
28	General	muhteşem yer	wonderful place n.
29	General	muhteşem yüzyıl	the magnificent century n.
30	General	muhteşem güzellik	magnificent beauty n.
31	General	(turistik bir yere giden) muhteşem manzaralı yol	scenic route n.
32	General	(turistik bir yere giden) muhteşem manzaralı yol	tourist road n.
33	General	(turistik bir yere giden) muhteşem manzaralı yol	tourist route n.
34	General	(turistik bir yere giden) muhteşem manzaralı yol	tourist drive n.
35	General	(turistik bir yere giden) muhteşem manzaralı yol	holiday route n.
36	General	(turistik bir yere giden) muhteşem manzaralı yol	theme route n.
37	General	(turistik bir yere giden) muhteşem manzaralı yol	scenic byway n.
38	General	(turistik bir yere giden) muhteşem manzaralı yol	scenic drive n.
39	General	dünya harikaları arasına girebilecek kadar muhteşem olduğu düşünülen şey	the eighth wonder of the world n.
40	General	muhteşem özellik	excellency n.
41	General	muhteşem olma	majesticalness n.
42	General	muhteşem olma	majesticness n.
43	General	muhteşem veya olağandışı bir güzelliğin bulunduğu yer	wonderland n.
44	General	muhteşem veya olağandışı manzara	wonderland n.
45	General	muhteşem başarı	wow n.
46	General	muhteşem çocuk	boy wonder n.
47	General	muhteşem şey	ferly n.
48	General	muhteşem dizilim	panoply n.
49	General	muhteşem dedektif	supersleuth n.
50	General	muhteşem şey	superspectacle n.
51	General	muhteşem olay	wow n.
52	General	muhteşem gösteri	spectacular n.
53	General	hayatının en iyi/güzel/muhteşem vs. gösterisini yapmak	put on a performance of a lifetime v.
54	General	muhteşem	spellbinding adj.
55	General	muhteşem	majestic adj.
56	General	muhteşem	corking adj.
57	General	muhteşem	slashing adj.
58	General	muhteşem	bright adj.
59	General	muhteşem	magnifical adj.
60	General	muhteşem	powerful adj.
61	General	muhteşem	lordly adj.
62	General	muhteşem	imposing adj.
63	General	muhteşem	regal adj.
64	General	muhteşem	refulgent adj.
65	General	muhteşem	kingly adj.
66	General	muhteşem	noble adj.
67	General	muhteşem	palmy adj.
68	General	muhteşem	sumptuous adj.
69	General	muhteşem	magnific adj.
70	General	muhteşem	royal adj.
71	General	muhteşem	resplendent adj.
72	General	muhteşem	high adj.
73	General	muhteşem	imperial adj.
74	General	muhteşem	palatial adj.
75	General	muhteşem	august adj.
76	General	muhteşem	solemn adj.
77	General	muhteşem	stately adj.
78	General	muhteşem	proud adj.
79	General	muhteşem	grandiose adj.
80	General	muhteşem	olympian adj.
81	General	muhteşem	terrifical adj.
82	General	muhteşem	regious adj.
83	General	muhteşem	pompous adj.
84	General	muhteşem	smashing adj.
85	General	muhteşem	exquisite adj.
86	General	muhteşem	glamorous adj.
87	General	muhteşem olmayan	nonspectacular adj.
88	General	muhteşem	triumphant [obsolete] adj.
89	General	aşırı muhteşem	ultraglamorous adj.
90	General	muhteşem olmayan	unbrilliant adj.
91	General	muhteşem	awing adj.
92	General	muhteşem	awsome adj.
93	General	muhteşem	bakgat adj.
94	General	muhteşem	larger-than-life adj.
95	General	muhteşem	larger than life adj.
96	General	muhteşem	estatlich adj.
97	General	muhteşem	excelsior adj.
98	General	muhteşem	majestatic [obsolete] adj.
99	General	muhteşem	valiant adj.
100	General	muhteşem	quare adj.
101	General	tasarım, işlev veya uygulama açısından şaşırtıcı derecede muhteşem olan	wizardly adj.
102	General	muhteşem	lustrous adj.
103	General	muhteşem	highborn adj.
104	General	muhteşem	gangbuster adj.
105	General	muhteşem	dad adj.
106	General	muhteşem	illustrate [obsolete] adj.
107	General	muhteşem	crashing adj.
108	General	muhteşem	dreadful adj.
109	General	muhteşem	dazzling adj.
110	General	muhteşem	fine adj.
111	General	(şiirde) muhteşem	gay [obsolete] adj.
112	General	muhteşem	phantastic adj.
113	General	muhteşem	phantastical adj.
114	General	muhteşem	solempne adj.
115	General	muhteşem bir şekilde	spellbindingly adv.
116	General	muhteşem bir fiyata	at a fabulous price adv.
117	General	muhteşem bir şekilde	resplendently adv.
118	General	muhteşem bir şekilde	splendidly adv.
119	General	muhteşem bir şekilde	magnificently adv.
120	General	muhteşem bir şekilde	gorgeously adv.
121	General	muhteşem bir şekilde	nobly adv.
122	General	muhteşem bir şekilde	royally adv.
123	General	muhteşem bir şekilde	fine adv.
Phrases
124	Phrases	muhteşem	the berries expr.
125	Phrases	muhteşem	it's the berries expr.
Colloquial
126	Colloquial	muhteşem	living end n.
127	Colloquial	muhteşem şov	kick-ass show n.
128	Colloquial	muhteşem	crack n.
129	Colloquial	muhteşem ikili	dynamic duo n.
130	Colloquial	muhteşem biri/şey	killer-diller n.
131	Colloquial	harika/muhteşem bir biçimde sonlandırmak	go out with a bang v.
132	Colloquial	kendini muhteşem hissetmek	feel high v.
133	Colloquial	muhteşem olmak	be the bomb v.
134	Colloquial	muhteşem	slamming adj.
135	Colloquial	muhteşem ötesi	spectacular adj.
136	Colloquial	muhteşem ötesi	awesome adj.
137	Colloquial	muhteşem	bonny adj.
138	Colloquial	muhteşem	cracking adj.
139	Colloquial	muhteşem	bonnie adj.
140	Colloquial	muhteşem	cosmic adj.
141	Colloquial	muhteşem/çok iyi	ducky adj.
142	Colloquial	muhteşem	killer-diller adj.
143	Colloquial	muhteşem	whale on adj.
144	Colloquial	muhteşem	narly adj.
145	Colloquial	muhteşem	kickin’ adj.
146	Colloquial	muhteşem	kicken adj.
147	Colloquial	muhteşem	brutal adj.
148	Colloquial	muhteşem	chillin' adj.
149	Colloquial	muhteşem	hard-core adj.
150	Colloquial	muhteşem	kickin adj.
151	Colloquial	muhteşem	stokin' adj.
152	Colloquial	muhteşem	wicky adj.
153	Colloquial	muhteşem	pearler [australia] adj.
154	Colloquial	muhteşem	perfecto adj.
155	Colloquial	muhteşem	superterrific adj.
156	Colloquial	muhteşem ötesi/süper ötesi (bir şey veya kişi)	a hell of a someone or something adv.
157	Colloquial	muhteşem ötesi/süper ötesi (bir şey veya kişi)	a helluva someone or something adv.
158	Colloquial	muhteşem	cool beans interj.
159	Colloquial	muhteşem	cool beans! interj.
160	Colloquial	muhteşem	cool bananas! interj.
161	Colloquial	muhteşem	god tier expr.
162	Colloquial	muhteşem	deathly expr.
163	Colloquial	muhteşem görünüyorsun	you look like a million expr.
164	Colloquial	muhteşem ötesi/süper ötesi (bir kişi/bir şey)	hell of a (person or thing) expr.
165	Colloquial	muhteşem	the glassy [australia] expr.
Idioms
166	Idioms	muhteşem olmak	be larger than life v.
167	Idioms	muhteşem olmak	be the bee's knees v.
168	Idioms	muhteşem olmak	be the cat's whiskers v.
169	Idioms	muhteşem	a mean (something) adj.
170	Idioms	muhteşem bir	a peach of a (something) adj.
171	Idioms	muhteşem	mean adj.
172	Idioms	muhteşem	right royal adj.
173	Idioms	muhteşem	a mean something adv.
174	Idioms	en muhteşem düzeyde	to a fare-thee-well expr.
175	Idioms	muhteşem	it's to die expr.
176	Idioms	muhteşem bir …	a peach of a … expr.
177	Idioms	muhteşem	bowl of cherries expr.
178	Idioms	muhteşem	it's to die for expr.
179	Idioms	muhteşem	it's boss expr.
180	Idioms	muhteşem	that's boss expr.
181	Idioms	muhteşem bir gün olacak	that'll be the day! expr.
Speaking
182	Speaking	muhteşem bir örnek önümüzde duruyor	a great example stands in front of us expr.
183	Speaking	muhteşem olacak	it will be great expr.
184	Speaking	muhteşem görünüyorsun	you look stunning expr.
Computer
185	Computer	ne muhteşem bir gece	oh, holy night expr.
Social Sciences
186	Social Sciences	muhteşem	gangbusting adj.
Literature
187	Literature	muhteşem	cymophanous adj.
History
188	History	muhteşem devrim sonrasında william ile mary’ye ve haleflerine sadakat yemini etmeyi reddeden anglikan din adamı	nonjuror n.
189	History	muhteşem devrim sonrasında william ile mary’ye ve haleflerine sadakat yemini etmeyi reddeden anglikan din adamları	nonjurors n.
190	History	muhteşem süleyman	suleyman the magnificent n.
191	History	muhteşem süleyman	suleiman the magnificent n.
192	History	muhteşem devrim	english revolution n.
Religious
193	Religious	muhteşem devrim sonrasında sadakat yeminini reddeden anglikan din adamlarının bir kısmı	usager n.
Art
194	Art	latin edebiyatında muhteşem klasik dönem	golden age n.
Music
195	Music	handel'in muhteşem orkestra süiti	water music n.
196	Music	(popüler müzik) muhteşem	solid adj.
Mythology
197	Mythology	muhteşem	junoesque adj.
Archaic
198	Archaic	muhteşem	rial [scotland] adj.
Slang
199	Slang	muhteşem	a lulu n.
200	Slang	muhteşem şey	butt-kicker n.
201	Slang	muhteşem, müthiş şey	butt-kicker n.
202	Slang	muhteşem, müthiş şey	ass-kicker n.
203	Slang	muhteşem olacak	it will be a blast n.
204	Slang	muhteşem gösteri	a kick-ass show n.
205	Slang	muhteşem	the bomb n.
206	Slang	muhteşem olmak	rock v.
207	Slang	yıkılmak (muhteşem olmak anlamında)	kick v.
208	Slang	muhteşem	radical adj.
209	Slang	muhteşem	rad adj.
210	Slang	muhteşem	slick adj.
211	Slang	muhteşem	killer adj.
212	Slang	muhteşem	hoot adj.
213	Slang	muhteşem	fire adj.
214	Slang	muhteşem	froody adj.
215	Slang	muhteşem	bangin' adj.
216	Slang	muhteşem	gnarly [us] adj.
217	Slang	muhteşem	hotsy-totsy adj.
218	Slang	muhteşem	jammed adj.
219	Slang	muhteşem	lit adj.
220	Slang	muhteşem	pure fucking magic adj.
221	Slang	muhteşem	pfm (pure fucking magic) adj.
222	Slang	muhteşem	ripping adj.
223	Slang	muhteşem	heavy adj.
224	Slang	muhteşem	gorge [uk] adj.
225	Slang	muhteşem	smokin' adj.
226	Slang	muhteşem	swellegant adj.
227	Slang	muhteşem	swellelegant [dated] adj.
228	Slang	muhteşem	dope adj.
229	Slang	muhteşem	a lulu expr.
230	Slang	muhteşem	off the hizzy expr.
231	Slang	muhteşem	to die for expr.
232	Slang	muhteşem	far out expr.
233	Slang	(bir şey) harika/muhteşem	(something) is wicked expr.
234	Slang	(gerçekten) muhteşem	(totally) tubular [cliché] expr.
Modern Slang
235	Modern Slang	muhteşem	acellent adj.
236	Modern Slang	muhteşem ötesi	acemazing adj.
237	Modern Slang	muhteşem ötesi	amazingly gorgeous adj.
238	Modern Slang	muhteşem ötesi	amazingly great adj.