migrant - Turco Inglés Diccionario

migrant

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "migrant" en diccionario turco inglés : 9 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
migrant adj. göçmen
General
migrant n. muhacir
migrant n. göçmen
migrant n. iş bulmak için başka yere taşınan kimse
migrant n. mevsimlik işçi
migrant adj. göçebe
migrant adj. göçer
Trade/Economic
migrant n. göçmen
Politics
migrant n. göçmen

Significados de "migrant" con otros términos en diccionario inglés turco: 35 resultado(s)

Inglés Turco
General
migrant worker n. göçmen işçi
The opportunity for foreign citizens who are not refugees to immigrate to Europe as migrant workers should be expanded.
Mülteci olmayan yabancı ülke vatandaşlarının göçmen işçi olarak Avrupa'ya göç etme fırsatı genişletilmelidir.

More Sentences
Trade/Economic
migrant worker n. göçmen işçi
It would have been logical to do likewise for asylum-seekers and migrant workers.
Sığınmacılar ve göçmen işçiler için de aynı şeyi yapmak mantıklı olurdu.

More Sentences
migrant worker n. göçmen işçi
The opportunity for foreign citizens who are not refugees to immigrate to Europe as migrant workers should be expanded.
Mülteci olmayan yabancı ülke vatandaşlarının göçmen işçi olarak Avrupa'ya göç etme imkânları genişletilmelidir.

More Sentences
Law
migrant worker n. göçmen işçi
Moreover, it calls for the issue of migrant workers to be included in the negotiations on services.
Ayrıca, göçmen işçiler konusunun hizmetlerle ilgili müzakerelere dahil edilmesi çağrısında bulunuyor.

More Sentences
illegal migrant n. yasadışı göçmen
This is a direct consequence of the activities of illegal migrants coming out of Sangatte.
Bu durum, Sangatte'den çıkan yasadışı göçmenlerin faaliyetlerinin doğrudan bir sonucudur.

More Sentences
Politics
economic migrant n. ekonomik göçmen
In short, the bulk of immigrants seeking access to the European Union Member States are economic migrants.
Kısacası Avrupa Birliği Üye Devletlerine giriş yapmak isteyen göçmenlerin büyük bir kısmı ekonomik göçmenlerdir.

More Sentences
General
migrant smuggling n. göçmen kaçakçılığı
migrant policy n. göçmen politikası
migrant birds n. göçebe kuşlar
migrant labor n. göçmen işçi
migrant agricultural laborers n. göçmen tarım işçileri
migrant settler n. konar göçer
in-migrant n. iç göçmen
in-migrant n. aynı ülkenin farklı bölgesinden gelen kimse
migrant-receiving adj. göçmen alan
in-migrant adj. iç göç yapan
in-migrant adj. ülke içinden gelen
in-migrant adj. aynı ülkenin farklı bölgesinden gelen
Law
irregular migrant n. düzensiz göçmen
migrant smuggling and human trafficking n. göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti
irregular migrant n. kaçak göçmen
Politics
migrant family n. göçmen aile
migrant workers n. göçmen işçiler
migrant smuggling n. göçmen kaçakçılığı
committee on the protection of the rights of all migrant workers and members of their families n. göçmen işçilerin ve aile üyelerinin haklarının korunması komitesi
pro-migrant n. göçmen yanlısı
european convention on the legal status of migrant workers n. göçmen işçilerin hukuki statüsüne dair avrupa sözleşmesi
migrant solidarity network n. göçmen dayanışma ağı
economic migrant n. ekonomik muhacir
economic migrant n. yaşam kalitesini yükseltmek amacıyla başka bir ülkeye göç eden kimse
Zoology
summer migrant n. yaz göçmeni
Ornithology
migrant shrike (lanius ludovicianus migrans) n. kuzey amerika'nın orta kesimlerine özgü, kışları teksas'a ve mississippi nehri vadisi'nin güneyine göç eden bir örümcek kuşu
Star Wars
migrant merchants' guild computer lab n. göçmen tüccarlar'ın loncası bilgisayar laboratuvarı
migrant merchants' guild headquarters n. göçmen tüccarlar'ın loncası merkezi
migrant merchants' guild warehouse n. göçmen tüccarlar'ın loncası deposu