meddle

Significados de "meddle" en diccionario turco inglés : 6 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
Common Usage
1	Common Usage	meddle v.	karışmak
Of course we cannot meddle with the content of the Hague Convention in this report by Mrs Hermange. Elbette Sayın Hermange'nin bu raporunda Lahey Sözleşmesi'nin içeriğine karışamayız. More Sentences
General
2	General	meddle v.	karışmak (birisinin işine)
3	General	meddle v.	burnunu sokmak
4	General	meddle v.	dikkatsizce veya cahilce idare etmek
5	General	meddle v.	kurcalamak
6	General	meddle v.	oynamak

Significados de "meddle" con otros términos en diccionario inglés turco: 31 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	meddle in (something) v.	burnunu sokmak
Tom always meddles in affairs that do not concern him. Tom her zaman kendisini ilgilendirmeyen işlere burnunu sokar. More Sentences
2	General	meddle with v.	kurcalamak
3	General	meddle in politics v.	siyasete karışmak
4	General	meddle in police business v.	polisin işine karışmak
5	General	meddle [obsolete] v.	çatışmaya girmek
6	General	meddle [us] v.	sevişmek
7	General	meddle [us] v.	cinsel ilişkiye girmek
8	General	co-meddle [obsolete] v.	karıştırmak
9	General	co-meddle [obsolete] v.	karmak
10	General	co-meddle [obsolete] v.	birleştirmek
11	General	co-meddle [obsolete] v.	menevişlemek
Phrasals
12	Phrasals	meddle with v.	bulaşmak
13	Phrasals	meddle with v.	burnunu sokup berbat etmek
14	Phrasals	meddle with v.	maydanoz olmak
15	Phrasals	meddle with v.	salça olmak
16	Phrasals	meddle with (someone or something) v.	(birinin işine/bir şeye) burnunu sokmak
17	Phrasals	meddle with (someone or something) v.	(birine/bir şeye) bulaşmak
18	Phrasals	meddle with (someone or something) v.	(birine/bir şeye) maydanoz olmak
19	Phrasals	meddle with (someone or something) v.	(birine/bir şeye) salça olmak
Colloquial
20	Colloquial	meddle with v.	maydanoz olmak
Idioms
21	Idioms	meddle and make v.	başkalarının sorunlarına salça olmak
22	Idioms	meddle with v.	burnunu sokmak
23	Idioms	meddle with v.	lafa karışmak
24	Idioms	meddle with v.	salça olmak
Speaking
25	Speaking	don't meddle/interfere in this expr.	bu işe sen karışma
26	Speaking	don't meddle expr.	otur oturduğun yerde
Politics
27	Politics	meddle in domestic affair n.	bir devletin içişlerine karışma
28	Politics	meddle in politics v.	siyasete karışmak
Informatics
29	Informatics	meddle in v.	burnunu sokmak
Archaic
30	Archaic	meddle (with) v.	uğraşmak
31	Archaic	meddle (with) v.	meşgul olmak