mahrum - Turco Inglés Diccionario

mahrum

Significados de "mahrum" en diccionario inglés turco : 17 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
mahrum deprived adj.
Small consumers will not therefore be deprived of this right and of these internal market advantages.
Böylece küçük tüketiciler bu haktan ve bu iç pazar avantajlarından mahrum kalmayacaktır.

More Sentences
General
mahrum destitute adj.
The worst solitude is to be destitute of sincere friendship.
En kötü yalnızlık, samimi bir dosttan mahrum olmaktır.

More Sentences
Law
mahrum deprived adj.
Member States will in practice be deprived of one of their sovereign powers.
Üye Devletler uygulamada egemenlik yetkilerinden birinden mahrum kalacaklardır.

More Sentences
General
mahrum devoid adj.
mahrum shorn adj.
mahrum empty adj.
mahrum bankrupt in adj.
mahrum unblessed adj.
mahrum unblest adj.
mahrum unblestful adj.
mahrum bankrupt adj.
mahrum vacant adj.
mahrum innocent adj.
mahrum privative adj.
Law
mahrum naked adj.
mahrum devoid adj.
Archaic
mahrum sincere adj.

Significados de "mahrum" con otros términos en diccionario inglés turco: 303 resultado(s)

Turco Inglés
General
mahrum etmek detain v.
Tom is being detained.
Tom mahrum ediliyor.

More Sentences
haklarından mahrum etmek disenfranchise v.
The new law threatened to disenfranchise certain minority groups.
Yeni yasa, bazı azınlık gruplarını haklarından mahrum edilme tehlikesiyle karşı karşıya bıraktı.

More Sentences
mahrum etmek deprive v.
Half truths are being used to make millions of women insecure and deprive them of their rights.
Yarı doğrular milyonlarca kadını güvensiz kılmak ve haklarından mahrum etmek için kullanılıyor.

More Sentences
mahrum etmek deprive of v.
No one can deprive of your human rights.
Kimse seni insan haklarından mahrum edemez.

More Sentences
mahrum etmek deny v.
It is, of course, extremely difficult to deny hungry people food.
Elbette aç insanları yiyecekten mahrum etmek son derece zordur.

More Sentences
mirastan mahrum etmek disinherit v.
The wealthy businessman threatened to disinherit his son.
Zengin işadamı, oğlunu mirastan mahrum etmekle tehdit etti.

More Sentences
mahrum bırakmak deprive of v.
Can the seven Italian radicals be deprived of their equal political status with other groupings?
Yedi İtalyan radikal, diğer gruplarla eşit siyasi statüden mahrum bırakılabilir mi?

More Sentences
mahrum edilmek be deprived v.
Criminals are deprived of social rights.
Suçlular sosyal haklardan mahrum edilirler.

More Sentences
mahrum edilmiş deprived adj.
The new law has deprived the citizens of their liberty.
Yeni yasa vatandaşları özgürlüklerinden mahrum etti.

More Sentences
Law
mahrum etmek deprive v.
Don't deprive yourselves of the pleasures of life.
Hayatın zevklerinden kendinizi mahrum etmeyin.

More Sentences
Sport
(rakibi bir hakkından) mahrum etmek rob v.
This law will rob us of our basic rights.
Bu yasa bizi temel haklarımızdan mahrum edecek.

More Sentences
General
mahrum eden şey ya da kişi depriver n.
mahrum etme deprivation n.
mahrum kalınan kar lost profits damages n.
mirastan mahrum etme disinheritance n.
haklarından mahrum etme disenfranchisement n.
mahrum eden excommunicator n.
yasal haklardan mahrum etme proscription n.
mirastan mahrum etme disinherison n.
haklardan mahrum bırakılan kimse alien n.
hayattan mahrum kalma disanimation n.
haklarından mahrum etme disenfranchising n.
haklarından mahrum etme disenfranchizing n.
mahrum etme exclusion n.
kentsel niteliklerinden mahrum etme deurbanization n.
kentsel niteliklerinden mahrum etme de-urbanization n.
kentsel niteliklerinden mahrum etme deurbanisation n.
kentsel niteliklerinden mahrum etme de-urbanisation n.
mahrum etme depriving n.
insanları bilgiden mahrum eden kimse benighter n.
mahrum kalma miss n.
mahrum bırakılma debarment n.
bağışlardan mahrum bırakma disendowment n.
vatandaşlık haklarından mahrum bırakma disenfranchisement n.
topluluk veya kuruluşun tam katılım haklarından mahrum bırakma disenfranchisement n.
katılım haklarından mahrum bırakılma disenfranchisement n.
sesini duyurma fırsatından mahrum bırakılma disenfranchisement n.
imtiyazdan mahrum bırakma disenfranchisement n.
imtiyazdan mahrum kalma disenfranchisement n.
vatandaşlık haklarından mahrum bırakma disenfranchisement n.
topluluk veya kuruluşun tam katılım haklarından mahrum bırakma disenfranchisement n.
katılım haklarından mahrum bırakılma disenfranchisement n.
sesini duyurma fırsatından mahrum bırakılma disenfranchisement n.
imtiyazdan mahrum bırakma disenfranchisement n.
imtiyazdan mahrum kalma disenfranchisement n.
(birini) servetinden mahrum etme disfurniture n.
mirastan mahrum edilme disherison n.
mahrum etme divesture n.
mahrum etmek dispossess v.
taçtan mahrum etmek uncrown v.
tamamen mahrum etmek denudate v.
mahrum etmek shear v.
mahrum kalmak be destitute of v.
mahrum etmek debar from v.
mahrum etmek devest v.
mahrum kalmak lack v.
mahrum olmak be deprived of v.
mahrum bırakmak debar from v.
mahrum bırakmak debar v.
mahrum kalmak (bir fırsattan vb) miss out v.
haklarından mahrum etmek disfranchise v.
mahrum etmek lose v.
yasal haklardan mahrum etmek outlaw v.
masraftan kaçınmak için kendini mahrum bırakmak stint oneself v.
birini bir şeyden mahrum etmek strip someone of v.
mahrum etmek disenfranchise v.
mahrum etmek debar v.
mahrum etmek divest v.
mahrum etmek oust v.
mirastan mahrum etmek cut somebody off v.
mahrum etmek spoil v.
mahrum etmek mulct v.
yasal haklardan mahrum etmek proscribe v.
mahrum etmek starve v.
mahrum bırakmak shortchange v.
mahrum etmek con somebody out of v.
mahrum etmek divest somebody of v.
mahrum etmemek supply v.
mahrum etmemek indulge v.
mahrum etmemek not to deprive v.
mahrum etmek debar (from) v.
-den mahrum olmak be destitute of v.
-den mahrum kalmak go without v.
-den mahrum etmek deprive of v.
-den mahrum etmek shear of v.
mahrum kalmak devoid of v.
mirasından mahrum etmek disinherit v.
mirasından mahrum bırakmak disinherit v.
-den mahrum etmek debar from v.
mahrum olmak be deprived without v.
mahrum edilmek be bereft v.
mahrum etmek deny something to someone v.
haklarından mahrum etmek disfranchize v.
haklarından mahrum etmek disenfranchize v.
mahrum etmek disenfranchize v.
oy kullanma hakkından mahrum bırakmak disenfranchise v.
bir hak veya ayrıcalıktan mahrum etmek disenfranchise v.
ilgi veya heyecandan mahrum etmek tame v.
mahrum olmak lakke [obsolete] v.
umulan bir şeyden mahrum etmek cheat v.
mahrum etmek twine [scottish] v.
belli özelliklerden mahrum bırakmak undo v.
bilgiden mahrum kalmak unknow v.
topraktan mahrum bırakmak unland [obsolete] v.
vatandaşlık haklarından mahrum bırakmak unnaturalise v.
vatandaşlık haklarından mahrum bırakmak unnaturalize v.
övgüden mahrum bırakmak unpraise v.
ruha dair özelliklerden mahrum etmek unsoul v.
hazineden mahrum bırakmak untreasure v.
mahrum bırakmak beneme v.
acımasızca veya zorla bir şeyden mahrum bırakmak bereave v.
mahrum etmek widow v.
mahrum bırakmak reve v.
mahrum bırakmak denude v.
niteliklerinden mahrum bırakmak deplume v.
mahrum etmek deprave [obsolete] v.
zihinsel veya duygusal heyecan uyandırma kapasitesinden, zindelikten, şevkten veya tutkudan mahrum bırakmak desiccate v.
doğaçlamadan, hareketli ve ilginç özelliklerden veya teşvik etme kapasitesinden mahrum bırakmak desiccate v.
estetik duyarlılık ve insani anlayıştan mahrum bırakıp zihinsel yavanlığa terk etmek desiccate v.
mahrum etmek dispatch [obsolete] [us] v.
mahrum etmek despatch [obsolete] [uk] v.
mahrum etmek destitute v.
ilahtan mahrum bırakmak disdeify v.
tanrısallıktan mahrum bırakmak disdeify v.
resmen tanınmaktan mahrum bırakmak disestablish v.
(birini) servetinden mahrum etmek disfurnish v.
mahrum etmek disfurnish [dialect] v.
(birini) servetinden mahrum etmek disfurniture v.
mirastan mahrum etmek disheir v.
mirastan mahrum etmek disherison v.
yuvadan mahrum etmek dishome v.
yuvadan mahrum etmek dishouse v.
neşeden mahrum bırakmak dishumor [us] v.
neşeden mahrum bırakmak dishumour [obsolete] [uk] v.
tüzel haklarından mahrum bırakmak disincorporate v.
imtiyazdan mahrum bırakmak disprivilege v.
ayrıcalıktan mahrum bırakmak disprivilege v.
imtiyazlarından mahrum bırakmak disprivilege v.
ayrıcalıklarından mahrum bırakmak disprivilege v.
haktan mahrum etmek distitle v.
haklarından mahrum etmek diffranchise v.
(bir haktan) mahrum kalmak forfeit v.
…den mahrum etmek curtail (of) v.
unvandan mahrum etmek disannul [obsolete] v.
saldırı veya savunma araçlarından mahrum etmek disarm v.
mahrum bırakmak disbar v.
ortak kullanım hakkından mahrum etmek discommon v.
mahrum etmek geld v.
korumadan mahrum etmek orphan v.
ayrıcalıktan mahrum etmek seclude [obsolete] v.
mahrum bırakmak beat v.
yaşamsal gereksinimlerden mahrum etmek strangle v.
mahrum bırakmak despoil v.
temel sosyal haklardan mahrum underprivileged adj.
bir şeyden mahrum destitute of something adj.
mahrum bırakılmış incapacitated adj.
mahrum eden privative adj.
zevkten mahrum pleasureless adj.
mahrum etmeyle ilgili excommunicatory adj.
mahrum kalmış eviscerated adj.
haklarından mahrum edilmiş disenfranchised adj.
mahrum edilmiş debarred adj.
-den mahrum devoid of adj.
-den mahrum void of adj.
haklarından mahrum edilmiş disenfranchized adj.
hayal gücünden mahrum terre à terre adj.
uyukudan mahrum kalmış sleep-deprived adj.
hayır duadan mahrum unblessed adj.
hayır duadan mahrum unblest adj.
mahrum bırakılmamış unbereaven adj.
mahrum bırakılmamış unbereft adj.
hayır duasından mahrum unblestful adj.
mahrum olmayan undeprived adj.
mahrum bırakılmamış undeprived adj.
mahrum edilmemiş undivested adj.
mahrum kalınmayan unforfeitable adj.
(bir şeyden) mahrum edilmiş ungraced adj.
kraliyet asasından mahrum bırakılmış unsceptered adj.
mahrum edilen deprivable adj.
mahrum edilebilir deprivable adj.
vatandaşlık haklarından mahrum bırakılmış disenfranchized adj.
tam katılım haklarından mahrum bırakılmış disenfranchized adj.
imtiyazdan mahrum bırakılmış disenfranchized adj.
vatandaşlık haklarından mahrum bırakılmış disenfranchised adj.
tam katılım haklarından mahrum bırakılmış disenfranchised adj.
imtiyazdan mahrum bırakılmış disenfranchised adj.
mahrum kalınmayan inalienable adj.
(belirtilen şeyden) mahrum barren adj.
içkiden mahrum olan drinkless adj.
mahrum bırakılamayan indeprivable adj.
mahrum edilebilir divestible adj.
mahrum bırakan stricken adj.
mahrum bir şekilde emptily adv.
mahrum bırakılmış bir halde alienly adv.
mahrum etmeden undivestedly adv.
mahrum olarak privatively adv.
Phrasals
mirastan mahrum etmek cut off v.
mahrum etmek deny something to someone v.
(birini bir şeyden) mahrum/yoksun etmek/bırakmak rob someone of something v.
mahrum bırakmak relieve of v.
birini bir şeyden mahrum etmek cheat somebody out of something v.
(birini/bir şeyi bir şeyden) mahrum etmek rob (someone or something) of (something) v.
-den mahrum etmek rob of v.
-den mahrum bırakmak strip of v.
-den mahrum bırakmak strip away v.
-den mahrum etmek cheat out of v.
mahrum etmek con out of v.
birini birinden/bir şeyden mahrum etmek deny someone or something to someone v.
(birini/bir şeyi bir şeyden) mahrum etmek deny (something) to (someone or something) v.
-den mahrum etmek deny to v.
birini bir şeyden mahrum etmek deprive someone of something v.
(birini bir şeyden) mahrum etmek deprive (one) of (something) v.
(birini/bir şeyi bir şeyden) mahrum bırakmak starve (someone or something) of (something) v.
Colloquial
mirastan mahrum etmek cut out v.
Idioms
mahrum etmek wipe one's nose of v.
mirastan mahrum bırakılmak cut off with a cent [us/south africa] v.
(kendini) bir şeyden mahrum bırakmak deny oneself v.
(birini) mirastan mahrum etmek cut (one) off without a penny v.
(birini) mirastan yoksun/mahrum etmek cut (one) off with a cent v.
mirastan mahrum edilmiş/edilen cut off without a shilling/cent adj.
mirastan mahrum edilmiş/edilen cut off with a shilling/cent adj.
mirastan mahrum edilmiş/edilen cut off without a penny [dated] adj.
Trade/Economic
mahrum edilme divestiture n.
(sikke, pul gibi bir ödeme aracını) ödeme değerinden kanunen mahrum etmek demonetize [us] v.
(sikke, pul gibi bir ödeme aracını) ödeme değerinden kanunen mahrum etmek demonetise [uk] v.
(işletmeyi) bazı ayrıcalık veya haklardan mahrum etmek disenfranchize v.
(işletmeyi) bazı ayrıcalık veya haklardan mahrum etmek disenfranchise v.
Law
hiçbir eyaletin kişiyi cinsiyetine bağlı olarak oy kullanma hakkından mahrum bırakamayacağını garanti eden yasa nineteenth amendment n.
işledikleri ağır cürümler nedeniyle mahkum olmuş kişilerin seçme hakkından mahrum bırakılması felony disenfranchisement n.
mahrum etme deprivation n.
mahrum etme deprival n.
mahrum bırakma deprivation n.
mirastan mahrum etme disheriting n.
mirastan mahrum etme disherison n.
mirastan mahrum etme disinheritance n.
mirastan mahrum bırakılma disinheritance n.
mirastan mahrum etme exheredation n.
mirastan mahrum etme debarring from inheritance n.
mirastan mahrum etme disinherison n.
tasarruf hakkından mahrum etme expropriation n.
yasal haklarından mahrum edilmiş kimse civiliter mortuus n.
zilyetlikten mahrum etme amotion n.
mirastan mahrum etme disheritance n.
(eskiden) vatandaşlık hakkını kaybetmiş kimseyi belirli haklardan mahrum eden yasa corruption of blood n.
mahrum bırakma seclusion n.
fakiri bir devlet hizmetinden mahrum bırakmak dispauper v.
mahrum etmek disseize v.
mahrum olmak be deprived of v.
mahrum etmek forejudge v.
ormandan mahrum etmek disafforest v.
mülkten mahrum etmek disappropriate v.
mirastan mahrum bırakmak disinherit v.
mahrum etmek dispossess v.
ormandan mahrum etmek disforest v.
ormandan mahrum etmek deforest v.
mahrum etmek debar v.
mahrum etmek disseise v.
mirastan mahrum bırakmak exheredate v.
mirastan mahrum etmek disherit [obsolete] v.
(vatandaşlıktan çıkarılmış kişiyi) belirli haklardan mahrum etmek corrupt v.
yasal olarak haktan mahrum etmek forejudge v.
belirli vatandaşlık haklarından mahrum infamous adj.
medeni haklarından mahrum edilen infamous adj.
yasal haktan mahrum eden disabling adj.
Politics
milli haklarından mahrum etme denaturalization n.
milli haklarından mahrum etme denationalisation n.
milli haklarından mahrum etme denaturalisation n.
milli haklarından mahrum etme denationalization n.
oy verme gibi vatandaşlık haklarından mahrum bırakılmış insanlar the disenfranchized n.
oy verme gibi vatandaşlık haklarından mahrum bırakılmış insanlar the disenfranchised n.
haklarından mahrum etmek disfranchize v.
haklarından mahrum etmek disfranchise v.
mahrum etmek devest v.
ulusal haklardan mahrum etmek denationalise v.
vatandaşlık hakkından mahrum etmek disfranchise v.
ulusal haklardan mahrum etmek denationalize v.
vatandaşlık hakkından mahrum etmek disfranchize v.
vakfa haklarından mahrum etmek disendow v.
(bir yeri) seçilmiş zümreye temsilci gönderme hakkından mahrum etmek disenfranchize v.
(bir yeri) seçilmiş zümreye temsilci gönderme hakkından mahrum etmek disenfranchise v.
vatandaşlık haklarından mahrum bırakılmış disfranchised adj.
Technical
mahrum etmek strip v.
Chemistry
filojistondan mahrum bırakmak dephlogisticcate v.
Botanic
den mahrum naked (of) adj.
Social Sciences
asli haklardan mahrum etmek disinherit v.
insan haklarından mahrum etmek disinherit v.
Literature
(şiirsel) gölgelikten mahrum edilmiş disembowered adj.
Linguistics
anlamdaş yapıdan mahrum bırakmak despecificate v.
History
istikbalde dahi, seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici, bedhahların olacaktır in the future, too, there may be malevolent people at home and abroad who will wish to deprive you of this treasure expr.
Religious
guise dükünün etkisiyle protestanların fransa tahtından mahrum bırakılmaları amacıyla 1576'da kurulan roma katolik ittifakı the holy league n.
mensuplarının mülk edinme hakkından mahrum olduğu ve yaşamak için çalışması veya dilenmesi gerektiği tarikatlara ait mendicant adj.
mensuplarının mülk edinme hakkından mahrum olduğu ve yaşamak için çalışması veya dilenmesi gerektiği tarikatlar ile ilişkili mendicant adj.
incil'den mahrum eden disgospel [obsolete] adj.
Military
maaştan mahrum olma nonpay status n.
ücretten mahrum olma nonpay status n.
Archaic
mahrum etmek abridge v.
mahrum bırakmak bate v.
hileli şekilde mahrum etmek gudgeon v.
saygı gören geçim kaynaklarından mahrum masterless adj.
haktan mahrum bırakılmış sequestered adj.
Slang
siyahlara yapılana benzer önyargılardan ötürü haklarından mahrum kalan kimse nigger n.
şartlı tahliyeden mahrum kalma knock-back n.
mahrum etmek screw v.