|
Categoría |
Turco |
Inglés |
|
General |
|
1 |
General |
mahrum etmek |
detain v.
|
|
Tom is being detained.
Tom mahrum ediliyor.
More Sentences
|
2 |
General |
haklarından mahrum etmek |
disenfranchise v.
|
|
The new law threatened to disenfranchise certain minority groups.
Yeni yasa, bazı azınlık gruplarını haklarından mahrum edilme tehlikesiyle karşı karşıya bıraktı.
More Sentences
|
3 |
General |
mahrum etmek |
deprive v.
|
|
Half truths are being used to make millions of women insecure and deprive them of their rights.
Yarı doğrular milyonlarca kadını güvensiz kılmak ve haklarından mahrum etmek için kullanılıyor.
More Sentences
|
|
4 |
General |
mahrum etmek |
deprive of v.
|
|
No one can deprive of your human rights.
Kimse seni insan haklarından mahrum edemez.
More Sentences
|
5 |
General |
mahrum etmek |
deny v.
|
|
It is, of course, extremely difficult to deny hungry people food.
Elbette aç insanları yiyecekten mahrum etmek son derece zordur.
More Sentences
|
6 |
General |
mirastan mahrum etmek |
disinherit v.
|
|
The wealthy businessman threatened to disinherit his son.
Zengin işadamı, oğlunu mirastan mahrum etmekle tehdit etti.
More Sentences
|
7 |
General |
mahrum bırakmak |
deprive of v.
|
|
Can the seven Italian radicals be deprived of their equal political status with other groupings?
Yedi İtalyan radikal, diğer gruplarla eşit siyasi statüden mahrum bırakılabilir mi?
More Sentences
|
8 |
General |
mahrum edilmek |
be deprived v.
|
|
Criminals are deprived of social rights.
Suçlular sosyal haklardan mahrum edilirler.
More Sentences
|
9 |
General |
mahrum edilmiş |
deprived adj.
|
|
The new law has deprived the citizens of their liberty.
Yeni yasa vatandaşları özgürlüklerinden mahrum etti.
More Sentences
|
Law |
|
10 |
Law |
mahrum etmek |
deprive v.
|
|
Don't deprive yourselves of the pleasures of life.
Hayatın zevklerinden kendinizi mahrum etmeyin.
More Sentences
|
Sport |
|
11 |
Sport |
(rakibi bir hakkından) mahrum etmek |
rob v.
|
|
This law will rob us of our basic rights.
Bu yasa bizi temel haklarımızdan mahrum edecek.
More Sentences
|
General |
|
12 |
General |
mahrum eden şey ya da kişi |
depriver n.
|
|
13 |
General |
mahrum etme |
deprivation n.
|
|
14 |
General |
mahrum kalınan kar |
lost profits damages n.
|
|
15 |
General |
mirastan mahrum etme |
disinheritance n.
|
|
16 |
General |
haklarından mahrum etme |
disenfranchisement n.
|
|
17 |
General |
mahrum eden |
excommunicator n.
|
|
18 |
General |
yasal haklardan mahrum etme |
proscription n.
|
|
19 |
General |
mirastan mahrum etme |
disinherison n.
|
|
20 |
General |
haklardan mahrum bırakılan kimse |
alien n.
|
|
21 |
General |
hayattan mahrum kalma |
disanimation n.
|
|
22 |
General |
haklarından mahrum etme |
disenfranchising n.
|
|
23 |
General |
haklarından mahrum etme |
disenfranchizing n.
|
|
|
24 |
General |
mahrum etme |
exclusion n.
|
|
25 |
General |
kentsel niteliklerinden mahrum etme |
deurbanization n.
|
|
26 |
General |
kentsel niteliklerinden mahrum etme |
de-urbanization n.
|
|
27 |
General |
kentsel niteliklerinden mahrum etme |
deurbanisation n.
|
|
28 |
General |
kentsel niteliklerinden mahrum etme |
de-urbanisation n.
|
|
29 |
General |
mahrum etme |
depriving n.
|
|
30 |
General |
insanları bilgiden mahrum eden kimse |
benighter n.
|
|
31 |
General |
mahrum kalma |
miss n.
|
|
32 |
General |
mahrum bırakılma |
debarment n.
|
|
33 |
General |
bağışlardan mahrum bırakma |
disendowment n.
|
|
34 |
General |
vatandaşlık haklarından mahrum bırakma |
disenfranchisement n.
|
|
35 |
General |
topluluk veya kuruluşun tam katılım haklarından mahrum bırakma |
disenfranchisement n.
|
|
36 |
General |
katılım haklarından mahrum bırakılma |
disenfranchisement n.
|
|
37 |
General |
sesini duyurma fırsatından mahrum bırakılma |
disenfranchisement n.
|
|
38 |
General |
imtiyazdan mahrum bırakma |
disenfranchisement n.
|
|
39 |
General |
imtiyazdan mahrum kalma |
disenfranchisement n.
|
|
40 |
General |
vatandaşlık haklarından mahrum bırakma |
disenfranchisement n.
|
|
41 |
General |
topluluk veya kuruluşun tam katılım haklarından mahrum bırakma |
disenfranchisement n.
|
|
42 |
General |
katılım haklarından mahrum bırakılma |
disenfranchisement n.
|
|
43 |
General |
sesini duyurma fırsatından mahrum bırakılma |
disenfranchisement n.
|
|
44 |
General |
imtiyazdan mahrum bırakma |
disenfranchisement n.
|
|
45 |
General |
imtiyazdan mahrum kalma |
disenfranchisement n.
|
|
46 |
General |
(birini) servetinden mahrum etme |
disfurniture n.
|
|
47 |
General |
mirastan mahrum edilme |
disherison n.
|
|
48 |
General |
mahrum etme |
divesture n.
|
|
49 |
General |
mahrum etmek |
dispossess v.
|
|
50 |
General |
taçtan mahrum etmek |
uncrown v.
|
|
51 |
General |
tamamen mahrum etmek |
denudate v.
|
|
52 |
General |
mahrum etmek |
shear v.
|
|
53 |
General |
mahrum kalmak |
be destitute of v.
|
|
54 |
General |
mahrum etmek |
debar from v.
|
|
55 |
General |
mahrum etmek |
devest v.
|
|
56 |
General |
mahrum kalmak |
lack v.
|
|
57 |
General |
mahrum olmak |
be deprived of v.
|
|
58 |
General |
mahrum bırakmak |
debar from v.
|
|
59 |
General |
mahrum bırakmak |
debar v.
|
|
60 |
General |
mahrum kalmak (bir fırsattan vb) |
miss out v.
|
|
61 |
General |
haklarından mahrum etmek |
disfranchise v.
|
|
62 |
General |
mahrum etmek |
lose v.
|
|
63 |
General |
yasal haklardan mahrum etmek |
outlaw v.
|
|
|
64 |
General |
masraftan kaçınmak için kendini mahrum bırakmak |
stint oneself v.
|
|
65 |
General |
birini bir şeyden mahrum etmek |
strip someone of v.
|
|
66 |
General |
mahrum etmek |
disenfranchise v.
|
|
67 |
General |
mahrum etmek |
debar v.
|
|
68 |
General |
mahrum etmek |
divest v.
|
|
69 |
General |
mahrum etmek |
oust v.
|
|
70 |
General |
mirastan mahrum etmek |
cut somebody off v.
|
|
71 |
General |
mahrum etmek |
spoil v.
|
|
72 |
General |
mahrum etmek |
mulct v.
|
|
73 |
General |
yasal haklardan mahrum etmek |
proscribe v.
|
|
74 |
General |
mahrum etmek |
starve v.
|
|
75 |
General |
mahrum bırakmak |
shortchange v.
|
|
76 |
General |
mahrum etmek |
con somebody out of v.
|
|
77 |
General |
mahrum etmek |
divest somebody of v.
|
|
78 |
General |
mahrum etmemek |
supply v.
|
|
79 |
General |
mahrum etmemek |
indulge v.
|
|
80 |
General |
mahrum etmemek |
not to deprive v.
|
|
81 |
General |
mahrum etmek |
debar (from) v.
|
|
82 |
General |
-den mahrum olmak |
be destitute of v.
|
|
83 |
General |
-den mahrum kalmak |
go without v.
|
|
84 |
General |
-den mahrum etmek |
deprive of v.
|
|
85 |
General |
-den mahrum etmek |
shear of v.
|
|
86 |
General |
mahrum kalmak |
devoid of v.
|
|
87 |
General |
mirasından mahrum etmek |
disinherit v.
|
|
88 |
General |
mirasından mahrum bırakmak |
disinherit v.
|
|
89 |
General |
-den mahrum etmek |
debar from v.
|
|
90 |
General |
mahrum olmak |
be deprived without v.
|
|
91 |
General |
mahrum edilmek |
be bereft v.
|
|
92 |
General |
mahrum etmek |
deny something to someone v.
|
|
93 |
General |
haklarından mahrum etmek |
disfranchize v.
|
|
94 |
General |
haklarından mahrum etmek |
disenfranchize v.
|
|
95 |
General |
mahrum etmek |
disenfranchize v.
|
|
96 |
General |
oy kullanma hakkından mahrum bırakmak |
disenfranchise v.
|
|
97 |
General |
bir hak veya ayrıcalıktan mahrum etmek |
disenfranchise v.
|
|
98 |
General |
ilgi veya heyecandan mahrum etmek |
tame v.
|
|
99 |
General |
mahrum olmak |
lakke [obsolete] v.
|
|
100 |
General |
umulan bir şeyden mahrum etmek |
cheat v.
|
|
101 |
General |
mahrum etmek |
twine [scottish] v.
|
|
102 |
General |
belli özelliklerden mahrum bırakmak |
undo v.
|
|
103 |
General |
bilgiden mahrum kalmak |
unknow v.
|
|
104 |
General |
topraktan mahrum bırakmak |
unland [obsolete] v.
|
|
105 |
General |
vatandaşlık haklarından mahrum bırakmak |
unnaturalise v.
|
|
106 |
General |
vatandaşlık haklarından mahrum bırakmak |
unnaturalize v.
|
|
107 |
General |
övgüden mahrum bırakmak |
unpraise v.
|
|
108 |
General |
ruha dair özelliklerden mahrum etmek |
unsoul v.
|
|
109 |
General |
hazineden mahrum bırakmak |
untreasure v.
|
|
110 |
General |
mahrum bırakmak |
beneme v.
|
|
111 |
General |
acımasızca veya zorla bir şeyden mahrum bırakmak |
bereave v.
|
|
112 |
General |
mahrum etmek |
widow v.
|
|
113 |
General |
mahrum bırakmak |
reve v.
|
|
114 |
General |
mahrum bırakmak |
denude v.
|
|
115 |
General |
niteliklerinden mahrum bırakmak |
deplume v.
|
|
116 |
General |
mahrum etmek |
deprave [obsolete] v.
|
|
117 |
General |
zihinsel veya duygusal heyecan uyandırma kapasitesinden, zindelikten, şevkten veya tutkudan mahrum bırakmak |
desiccate v.
|
|
118 |
General |
doğaçlamadan, hareketli ve ilginç özelliklerden veya teşvik etme kapasitesinden mahrum bırakmak |
desiccate v.
|
|
119 |
General |
estetik duyarlılık ve insani anlayıştan mahrum bırakıp zihinsel yavanlığa terk etmek |
desiccate v.
|
|
120 |
General |
mahrum etmek |
dispatch [obsolete] [us] v.
|
|
121 |
General |
mahrum etmek |
despatch [obsolete] [uk] v.
|
|
122 |
General |
mahrum etmek |
destitute v.
|
|
123 |
General |
ilahtan mahrum bırakmak |
disdeify v.
|
|
124 |
General |
tanrısallıktan mahrum bırakmak |
disdeify v.
|
|
125 |
General |
resmen tanınmaktan mahrum bırakmak |
disestablish v.
|
|
126 |
General |
(birini) servetinden mahrum etmek |
disfurnish v.
|
|
127 |
General |
mahrum etmek |
disfurnish [dialect] v.
|
|
128 |
General |
(birini) servetinden mahrum etmek |
disfurniture v.
|
|
129 |
General |
mirastan mahrum etmek |
disheir v.
|
|
130 |
General |
mirastan mahrum etmek |
disherison v.
|
|
131 |
General |
yuvadan mahrum etmek |
dishome v.
|
|
132 |
General |
yuvadan mahrum etmek |
dishouse v.
|
|
133 |
General |
neşeden mahrum bırakmak |
dishumor [us] v.
|
|
134 |
General |
neşeden mahrum bırakmak |
dishumour [obsolete] [uk] v.
|
|
135 |
General |
tüzel haklarından mahrum bırakmak |
disincorporate v.
|
|
136 |
General |
imtiyazdan mahrum bırakmak |
disprivilege v.
|
|
137 |
General |
ayrıcalıktan mahrum bırakmak |
disprivilege v.
|
|
138 |
General |
imtiyazlarından mahrum bırakmak |
disprivilege v.
|
|
139 |
General |
ayrıcalıklarından mahrum bırakmak |
disprivilege v.
|
|
140 |
General |
haktan mahrum etmek |
distitle v.
|
|
141 |
General |
haklarından mahrum etmek |
diffranchise v.
|
|
142 |
General |
(bir haktan) mahrum kalmak |
forfeit v.
|
|
143 |
General |
…den mahrum etmek |
curtail (of) v.
|
|
144 |
General |
unvandan mahrum etmek |
disannul [obsolete] v.
|
|
145 |
General |
saldırı veya savunma araçlarından mahrum etmek |
disarm v.
|
|
146 |
General |
mahrum bırakmak |
disbar v.
|
|
147 |
General |
ortak kullanım hakkından mahrum etmek |
discommon v.
|
|
148 |
General |
mahrum etmek |
geld v.
|
|
149 |
General |
korumadan mahrum etmek |
orphan v.
|
|
150 |
General |
ayrıcalıktan mahrum etmek |
seclude [obsolete] v.
|
|
151 |
General |
mahrum bırakmak |
beat v.
|
|
152 |
General |
yaşamsal gereksinimlerden mahrum etmek |
strangle v.
|
|
153 |
General |
mahrum bırakmak |
despoil v.
|
|
154 |
General |
temel sosyal haklardan mahrum |
underprivileged adj.
|
|
155 |
General |
bir şeyden mahrum |
destitute of something adj.
|
|
156 |
General |
mahrum bırakılmış |
incapacitated adj.
|
|
157 |
General |
mahrum eden |
privative adj.
|
|
158 |
General |
zevkten mahrum |
pleasureless adj.
|
|
159 |
General |
mahrum etmeyle ilgili |
excommunicatory adj.
|
|
160 |
General |
mahrum kalmış |
eviscerated adj.
|
|
161 |
General |
haklarından mahrum edilmiş |
disenfranchised adj.
|
|
162 |
General |
mahrum edilmiş |
debarred adj.
|
|
163 |
General |
-den mahrum |
devoid of adj.
|
|
164 |
General |
-den mahrum |
void of adj.
|
|
165 |
General |
haklarından mahrum edilmiş |
disenfranchized adj.
|
|
166 |
General |
hayal gücünden mahrum |
terre à terre adj.
|
|
167 |
General |
uyukudan mahrum kalmış |
sleep-deprived adj.
|
|
168 |
General |
hayır duadan mahrum |
unblessed adj.
|
|
169 |
General |
hayır duadan mahrum |
unblest adj.
|
|
170 |
General |
mahrum bırakılmamış |
unbereaven adj.
|
|
171 |
General |
mahrum bırakılmamış |
unbereft adj.
|
|
172 |
General |
hayır duasından mahrum |
unblestful adj.
|
|
173 |
General |
mahrum olmayan |
undeprived adj.
|
|
174 |
General |
mahrum bırakılmamış |
undeprived adj.
|
|
175 |
General |
mahrum edilmemiş |
undivested adj.
|
|
176 |
General |
mahrum kalınmayan |
unforfeitable adj.
|
|
177 |
General |
(bir şeyden) mahrum edilmiş |
ungraced adj.
|
|
178 |
General |
kraliyet asasından mahrum bırakılmış |
unsceptered adj.
|
|
179 |
General |
mahrum edilen |
deprivable adj.
|
|
180 |
General |
mahrum edilebilir |
deprivable adj.
|
|
181 |
General |
vatandaşlık haklarından mahrum bırakılmış |
disenfranchized adj.
|
|
182 |
General |
tam katılım haklarından mahrum bırakılmış |
disenfranchized adj.
|
|
183 |
General |
imtiyazdan mahrum bırakılmış |
disenfranchized adj.
|
|
184 |
General |
vatandaşlık haklarından mahrum bırakılmış |
disenfranchised adj.
|
|
185 |
General |
tam katılım haklarından mahrum bırakılmış |
disenfranchised adj.
|
|
186 |
General |
imtiyazdan mahrum bırakılmış |
disenfranchised adj.
|
|
187 |
General |
mahrum kalınmayan |
inalienable adj.
|
|
188 |
General |
(belirtilen şeyden) mahrum |
barren adj.
|
|
189 |
General |
içkiden mahrum olan |
drinkless adj.
|
|
190 |
General |
mahrum bırakılamayan |
indeprivable adj.
|
|
191 |
General |
mahrum edilebilir |
divestible adj.
|
|
192 |
General |
mahrum bırakan |
stricken adj.
|
|
193 |
General |
mahrum bir şekilde |
emptily adv.
|
|
194 |
General |
mahrum bırakılmış bir halde |
alienly adv.
|
|
195 |
General |
mahrum etmeden |
undivestedly adv.
|
|
196 |
General |
mahrum olarak |
privatively adv.
|
|
Phrasals |
|
197 |
Phrasals |
mirastan mahrum etmek |
cut off v.
|
|
198 |
Phrasals |
mahrum etmek |
deny something to someone v.
|
|
199 |
Phrasals |
(birini bir şeyden) mahrum/yoksun etmek/bırakmak |
rob someone of something v.
|
|
200 |
Phrasals |
mahrum bırakmak |
relieve of v.
|
|
201 |
Phrasals |
birini bir şeyden mahrum etmek |
cheat somebody out of something v.
|
|
202 |
Phrasals |
(birini/bir şeyi bir şeyden) mahrum etmek |
rob (someone or something) of (something) v.
|
|
203 |
Phrasals |
-den mahrum etmek |
rob of v.
|
|
204 |
Phrasals |
-den mahrum bırakmak |
strip of v.
|
|
205 |
Phrasals |
-den mahrum bırakmak |
strip away v.
|
|
206 |
Phrasals |
-den mahrum etmek |
cheat out of v.
|
|
207 |
Phrasals |
mahrum etmek |
con out of v.
|
|
208 |
Phrasals |
birini birinden/bir şeyden mahrum etmek |
deny someone or something to someone v.
|
|
209 |
Phrasals |
(birini/bir şeyi bir şeyden) mahrum etmek |
deny (something) to (someone or something) v.
|
|
210 |
Phrasals |
-den mahrum etmek |
deny to v.
|
|
211 |
Phrasals |
birini bir şeyden mahrum etmek |
deprive someone of something v.
|
|
212 |
Phrasals |
(birini bir şeyden) mahrum etmek |
deprive (one) of (something) v.
|
|
213 |
Phrasals |
(birini/bir şeyi bir şeyden) mahrum bırakmak |
starve (someone or something) of (something) v.
|
|
Colloquial |
|
214 |
Colloquial |
mirastan mahrum etmek |
cut out v.
|
|
Idioms |
|
215 |
Idioms |
mahrum etmek |
wipe one's nose of v.
|
|
216 |
Idioms |
mirastan mahrum bırakılmak |
cut off with a cent [us/south africa] v.
|
|
217 |
Idioms |
(kendini) bir şeyden mahrum bırakmak |
deny oneself v.
|
|
218 |
Idioms |
(birini) mirastan mahrum etmek |
cut (one) off without a penny v.
|
|
219 |
Idioms |
(birini) mirastan yoksun/mahrum etmek |
cut (one) off with a cent v.
|
|
220 |
Idioms |
mirastan mahrum edilmiş/edilen |
cut off without a shilling/cent adj.
|
|
221 |
Idioms |
mirastan mahrum edilmiş/edilen |
cut off with a shilling/cent adj.
|
|
222 |
Idioms |
mirastan mahrum edilmiş/edilen |
cut off without a penny [dated] adj.
|
|
Trade/Economic |
|
223 |
Trade/Economic |
mahrum edilme |
divestiture n.
|
|
224 |
Trade/Economic |
(sikke, pul gibi bir ödeme aracını) ödeme değerinden kanunen mahrum etmek |
demonetize [us] v.
|
|
225 |
Trade/Economic |
(sikke, pul gibi bir ödeme aracını) ödeme değerinden kanunen mahrum etmek |
demonetise [uk] v.
|
|
226 |
Trade/Economic |
(işletmeyi) bazı ayrıcalık veya haklardan mahrum etmek |
disenfranchize v.
|
|
227 |
Trade/Economic |
(işletmeyi) bazı ayrıcalık veya haklardan mahrum etmek |
disenfranchise v.
|
|
Law |
|
228 |
Law |
hiçbir eyaletin kişiyi cinsiyetine bağlı olarak oy kullanma hakkından mahrum bırakamayacağını garanti eden yasa |
nineteenth amendment n.
|
|
229 |
Law |
işledikleri ağır cürümler nedeniyle mahkum olmuş kişilerin seçme hakkından mahrum bırakılması |
felony disenfranchisement n.
|
|
230 |
Law |
mahrum etme |
deprivation n.
|
|
231 |
Law |
mahrum etme |
deprival n.
|
|
232 |
Law |
mahrum bırakma |
deprivation n.
|
|
233 |
Law |
mirastan mahrum etme |
disheriting n.
|
|
234 |
Law |
mirastan mahrum etme |
disherison n.
|
|
235 |
Law |
mirastan mahrum etme |
disinheritance n.
|
|
236 |
Law |
mirastan mahrum bırakılma |
disinheritance n.
|
|
237 |
Law |
mirastan mahrum etme |
exheredation n.
|
|
238 |
Law |
mirastan mahrum etme |
debarring from inheritance n.
|
|
239 |
Law |
mirastan mahrum etme |
disinherison n.
|
|
240 |
Law |
tasarruf hakkından mahrum etme |
expropriation n.
|
|
241 |
Law |
yasal haklarından mahrum edilmiş kimse |
civiliter mortuus n.
|
|
242 |
Law |
zilyetlikten mahrum etme |
amotion n.
|
|
243 |
Law |
mirastan mahrum etme |
disheritance n.
|
|
244 |
Law |
(eskiden) vatandaşlık hakkını kaybetmiş kimseyi belirli haklardan mahrum eden yasa |
corruption of blood n.
|
|
245 |
Law |
mahrum bırakma |
seclusion n.
|
|
246 |
Law |
fakiri bir devlet hizmetinden mahrum bırakmak |
dispauper v.
|
|
247 |
Law |
mahrum etmek |
disseize v.
|
|
248 |
Law |
mahrum olmak |
be deprived of v.
|
|
249 |
Law |
mahrum etmek |
forejudge v.
|
|
250 |
Law |
ormandan mahrum etmek |
disafforest v.
|
|
251 |
Law |
mülkten mahrum etmek |
disappropriate v.
|
|
252 |
Law |
mirastan mahrum bırakmak |
disinherit v.
|
|
253 |
Law |
mahrum etmek |
dispossess v.
|
|
254 |
Law |
ormandan mahrum etmek |
disforest v.
|
|
255 |
Law |
ormandan mahrum etmek |
deforest v.
|
|
256 |
Law |
mahrum etmek |
debar v.
|
|
257 |
Law |
mahrum etmek |
disseise v.
|
|
258 |
Law |
mirastan mahrum bırakmak |
exheredate v.
|
|
259 |
Law |
mirastan mahrum etmek |
disherit [obsolete] v.
|
|
260 |
Law |
(vatandaşlıktan çıkarılmış kişiyi) belirli haklardan mahrum etmek |
corrupt v.
|
|
261 |
Law |
yasal olarak haktan mahrum etmek |
forejudge v.
|
|
262 |
Law |
belirli vatandaşlık haklarından mahrum |
infamous adj.
|
|
263 |
Law |
medeni haklarından mahrum edilen |
infamous adj.
|
|
264 |
Law |
yasal haktan mahrum eden |
disabling adj.
|
|
Politics |
|
265 |
Politics |
milli haklarından mahrum etme |
denaturalization n.
|
|
266 |
Politics |
milli haklarından mahrum etme |
denationalisation n.
|
|
267 |
Politics |
milli haklarından mahrum etme |
denaturalisation n.
|
|
268 |
Politics |
milli haklarından mahrum etme |
denationalization n.
|
|
269 |
Politics |
oy verme gibi vatandaşlık haklarından mahrum bırakılmış insanlar |
the disenfranchized n.
|
|
270 |
Politics |
oy verme gibi vatandaşlık haklarından mahrum bırakılmış insanlar |
the disenfranchised n.
|
|
271 |
Politics |
haklarından mahrum etmek |
disfranchize v.
|
|
272 |
Politics |
haklarından mahrum etmek |
disfranchise v.
|
|
273 |
Politics |
mahrum etmek |
devest v.
|
|
274 |
Politics |
ulusal haklardan mahrum etmek |
denationalise v.
|
|
275 |
Politics |
vatandaşlık hakkından mahrum etmek |
disfranchise v.
|
|
276 |
Politics |
ulusal haklardan mahrum etmek |
denationalize v.
|
|
277 |
Politics |
vatandaşlık hakkından mahrum etmek |
disfranchize v.
|
|
278 |
Politics |
vakfa haklarından mahrum etmek |
disendow v.
|
|
279 |
Politics |
(bir yeri) seçilmiş zümreye temsilci gönderme hakkından mahrum etmek |
disenfranchize v.
|
|
280 |
Politics |
(bir yeri) seçilmiş zümreye temsilci gönderme hakkından mahrum etmek |
disenfranchise v.
|
|
281 |
Politics |
vatandaşlık haklarından mahrum bırakılmış |
disfranchised adj.
|
|
Technical |
|
282 |
Technical |
mahrum etmek |
strip v.
|
|
Chemistry |
|
283 |
Chemistry |
filojistondan mahrum bırakmak |
dephlogisticcate v.
|
|
Botanic |
|
284 |
Botanic |
den mahrum |
naked (of) adj.
|
|
Social Sciences |
|
285 |
Social Sciences |
asli haklardan mahrum etmek |
disinherit v.
|
|
286 |
Social Sciences |
insan haklarından mahrum etmek |
disinherit v.
|
|
Literature |
|
287 |
Literature |
(şiirsel) gölgelikten mahrum edilmiş |
disembowered adj.
|
|
Linguistics |
|
288 |
Linguistics |
anlamdaş yapıdan mahrum bırakmak |
despecificate v.
|
|
History |
|
289 |
History |
istikbalde dahi, seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici, bedhahların olacaktır |
in the future, too, there may be malevolent people at home and abroad who will wish to deprive you of this treasure expr.
|
|
Religious |
|
290 |
Religious |
guise dükünün etkisiyle protestanların fransa tahtından mahrum bırakılmaları amacıyla 1576'da kurulan roma katolik ittifakı |
the holy league n.
|
|
291 |
Religious |
mensuplarının mülk edinme hakkından mahrum olduğu ve yaşamak için çalışması veya dilenmesi gerektiği tarikatlara ait |
mendicant adj.
|
|
292 |
Religious |
mensuplarının mülk edinme hakkından mahrum olduğu ve yaşamak için çalışması veya dilenmesi gerektiği tarikatlar ile ilişkili |
mendicant adj.
|
|
293 |
Religious |
incil'den mahrum eden |
disgospel [obsolete] adj.
|
|
Military |
|
294 |
Military |
maaştan mahrum olma |
nonpay status n.
|
|
295 |
Military |
ücretten mahrum olma |
nonpay status n.
|
|
Archaic |
|
296 |
Archaic |
mahrum etmek |
abridge v.
|
|
297 |
Archaic |
mahrum bırakmak |
bate v.
|
|
298 |
Archaic |
hileli şekilde mahrum etmek |
gudgeon v.
|
|
299 |
Archaic |
saygı gören geçim kaynaklarından mahrum |
masterless adj.
|
|
300 |
Archaic |
haktan mahrum bırakılmış |
sequestered adj.
|
|
Slang |
|
301 |
Slang |
siyahlara yapılana benzer önyargılardan ötürü haklarından mahrum kalan kimse |
nigger n.
|
|
302 |
Slang |
şartlı tahliyeden mahrum kalma |
knock-back n.
|
|
303 |
Slang |
mahrum etmek |
screw v.
|
|