Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
Sport | ||||
Sport | luge n. | kızak | ||
The German athletes won four gold medals at the luge world championship in Canada. Alman sporcular Kanada'daki kızak dünya şampiyonluğunda dört altın madalya kazandılar. More Sentences |
||||
General | ||||
General | luge n. | tek kişilik kızak | ||
General | luge n. | kızak yarışcısı | ||
Sport | ||||
Sport | luge n. | kızak sporu | ||
Sport | luge n. | bir veya iki kişinin açık kızak üzerinde sırt üstü şekilde ilerlediği bir spor | ||
Sport | luge n. | üstü açık kızak | ||
Sport | luge n. | kızak oyununda kullanılan kızak | ||
Sport | luge n. | sokak kızağı sporu | ||
Sport | luge n. | sokak kızağı | ||
Sport | luge n. | sokak kızağı sporunda kullanılan kızak | ||
Sport | luge v. | kızak ile kaymak | ||
Sport | luge v. | kızak sürmek | ||
Sport | luge v. | kızak ile gitmek | ||
Sport | luge v. | kızak ile gezmek | ||
Sport | luge v. | kızak ile seyahat etmek |
Inglés | Turco | |
---|---|---|
General | ||
General | street luge racing n. | sokak kızağı yarışı |
Sport | ||
Sport | street luge n. | sokak kızağı |
Sport | street luge n. | kızak üstünde sırt üstü yatılarak gerçekleştirilen bir tür kayak sporu |