Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Sinónimo
Sobre nosotros
Herramientas
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Sobre nosotros
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Alemán - Inglés
Historia
leg
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Significados de
"leg"
en diccionario turco inglés : 53 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
Common Usage
1
Common Usage
leg
n.
ayak (mobilya/pergel)
2
Common Usage
leg
n.
bacak
General
3
General
leg
n.
ayak
4
General
leg
n.
bacak (pantolonda)
5
General
leg
n.
basamak
6
General
leg
n.
kadem
7
General
leg
n.
legato
8
General
leg
n.
ayak (masa vb)
9
General
leg
n.
üçgenin taban olmayan kenarı
10
General
leg
n.
etap
11
General
leg
n.
raund
12
General
leg
n.
30,5 cm uzunluğundaki ölçü birimi
13
General
leg
n.
bacak
14
General
leg
n.
but
15
General
leg
n.
kol
16
General
leg
n.
fasıla
17
General
leg
n.
ara
18
General
leg
n.
aşama
19
General
leg
n.
kademe
20
General
leg
n.
bölüm
21
General
leg
n.
kısım
22
General
leg
n.
saygı gösterme amacıyla diz bükme
23
General
leg
n.
reverans
24
General
leg
n.
rota değiştirmeden uçma
25
General
leg
n.
ışın
26
General
leg
n.
çok fazlı sistemdeki bir faz
27
General
leg
n.
kol devre
28
General
leg
n.
tahıl taşıma sisteminde kovaları taşıyan kayışın dikey kısmını içeren kasa
29
General
leg
n.
antiklinal birikintinin iki eğimli kenarından her biri
30
General
leg
n.
bahiste yarım veya tam açılış
31
General
leg
n.
L biçimli metal barın çıkıntılı uzantıları
32
General
leg
n.
iletişim aygıtını ana hatta bağlayan yanal devre kolu
33
General
leg
n.
sahne dışı bölümleri maskelemede kullanılan şerit perde
34
General
leg
n.
iletişim ağında birkaç istasyonu bağlayan nokta
35
General
leg
v.
koşmak
36
General
leg
v.
hızlı yürümek
37
General
leg
v.
yürürken bacakları kullanmak
38
General
leg
v.
(birisi veya bir şey için) harekete geçmek
39
General
leg
v.
ayakları hareket ettirerek tekneyi kanalda ilerletmek
Colloquial
40
Colloquial
leg
n.
destek
41
Colloquial
leg
n.
yardım
Technical
42
Technical
leg
n.
bacak
Automotive
43
Automotive
leg
n.
ayak
Aeronautic
44
Aeronautic
leg
n.
bir uçuşun programlı iki ardışık durak noktası arasındaki yolculuğu için kullanılan resmi iata terim
Marine
45
Marine
leg
n.
geminin bir rota üzerinden seyrettiği yol
46
Marine
leg
n.
geminin rotası
Anatomy
47
Anatomy
leg
n.
bacak
Gastronomy
48
Gastronomy
leg
n.
but
Math
49
Math
leg
n.
dikkenar
50
Math
leg
n.
dik kenar
Geography
51
Geography
leg
n.
büyük bir ırmağa karışan ikinci derecedeki akarsuların her biri
Sport
52
Sport
leg
n.
(kriket) sahanın vurucunun arkasında kalan tarafı
53
Sport
leg
n.
(kriket) vurucunun arkasındaki oyuncu
Significados de
"leg"
con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
General
1
General
leg of a boot
n.
konç
2
General
lower part of the trouser leg
n.
paça
3
General
gate leg table
n.
açılır kapanır masa
4
General
leg of mutton
n.
koyun budu
5
General
hind leg
n.
arka ayak
6
General
turkey leg
n.
hindi bacağı
7
General
wooden leg
n.
tahta bacak
8
General
leg covering
n.
pantolon
9
General
a wide trouser leg
n.
bol paça
10
General
leg feather
n.
çakşır
11
General
trouser leg
n.
pantolon bacağı
12
General
the lower part of a trouser leg
n.
baldırak
13
General
frog leg
n.
kurbağa bacağı
14
General
chicken leg
n.
tavuk bacağı
15
General
hind leg
n.
arka bacak
16
General
leg bone
n.
bacak kemiği
17
General
animal leg
n.
hayvan bacağı
18
General
buckling of leg
n.
ayak burkulması
19
General
buckling of leg
n.
ayağın burkulması
20
General
spraining of leg
n.
ayak burkulması
21
General
twisting of leg
n.
ayağın burkulması
22
General
twisting of leg
n.
ayak burkulması
23
General
trouser leg
n.
pantolon paçası
24
General
spraining of leg
n.
ayağın burkulması
25
General
artificial leg
n.
takma bacak
26
General
table leg
n.
masa ayağı
27
General
dead leg
n.
çalışmayan bacak
28
General
leg-pul
n.
latife
29
General
leg-of-mutton
n.
koyun budu
30
General
dog-leg
n.
keskin açı
31
General
leg-pull
n.
işletme
32
General
leg-pull
n.
alay
33
General
leg warmer
n.
tozluk
34
General
the first leg of the journey
n.
gezinin ilk ayağı
35
General
peg-leg
n.
tahta bacak
36
General
leg iron
n.
pranga
37
General
leg iron
n.
bacak zinciri
38
General
broken leg
n.
kırık bacak
39
General
mechanical leg
n.
mekanik ayak
40
General
multi leg sling
n.
çok bacaklı sapan
41
General
steel leg
n.
çelik ayak
42
General
spider leg
n.
örümcek ayağı
43
General
making a leg
n.
sağ bacak geri çekilerek yapılan abartılı bir reverans
44
General
leg size
n.
bacak boyu
45
General
leg size
n.
bacak boyutu
46
General
leg vein
n.
bacak damarı
47
General
thick leg
n.
kalın bacak
48
General
thin leg
n.
zayıf bacak
49
General
leg exercise
n.
bacak egzersizi
50
General
leg [uk]
n.
profesyonel kumarbaz
51
General
leg rope
n.
hayvanı zapt etmek için arka ayağına takılan ip
52
General
leg-puller
n.
alaycı kimse
53
General
leg-puller
n.
dalga geçen kimse
54
General
leg-pulling
n.
eşek şakası yapma
55
General
peg leg
n.
takma bacaklı kimse
56
General
pull someone's leg
v.
biriyle dalga geçmek
57
General
leg it
v.
hızlı yürümek
58
General
shake a leg
v.
acele etmek
59
General
pull someone's leg
v.
birini işletmek
60
General
cost an arm and a leg
v.
çok paraya mal olmak
61
General
leg it
v.
kaçmak
62
General
pull someone's leg
v.
kandırmak
63
General
pull one's leg
v.
kafa bulmak
64
General
shake a leg
v.
oynamak
65
General
give no leg to stand on
v.
tutunacak bir dal bırakmamak
66
General
pay an arm and a leg for
v.
çok pahalıya patlamak
67
General
leg it
v.
koşmak
68
General
pull someone's leg
v.
birine takılmak
69
General
pull one's leg
v.
aleyhine hareket etmek
70
General
extend one's leg
v.
ayak uzatmak
71
General
leg it
v.
sıvışmak
72
General
pull one's leg
v.
birisinin arkasından iş çevirmek
73
General
pull one's leg
v.
birini işletmek
74
General
give a leg up
v.
yardım etmek
75
General
give a leg up
v.
desteklemek
76
General
shake a leg
v.
pergelleri açmak
77
General
pull one's leg
v.
biriyle dalga geçmek
78
General
be shot in the leg
v.
bacağından yaralanmak
79
General
injure one's leg
v.
bacağını sakatlamak
80
General
break one's leg
v.
bacağını kırmak
81
General
buckle the leg
v.
ayak burkmak
82
General
be shot in the leg
v.
bacağından vurulmak
83
General
sprain the leg
v.
ayak burkmak
84
General
shoot somebody in the leg
v.
bacağına sıkmak
85
General
twist one's leg
v.
ayağını burkmak
86
General
shoot somebody in the leg
v.
bacağından vurmak
87
General
twist the leg
v.
ayak burkmak
88
General
shoot somebody in the leg
v.
ayağına sıkmak
89
General
shoot somebody in the leg
v.
bacağından yaralamak
90
General
sprain one's leg
v.
ayağını burkmak
91
General
caress someone's leg
v.
bacağını okşamak
92
General
break one's leg
v.
ayağı kırılmak
93
General
pay an arm and a leg for
v.
pahalıya patlamak
94
General
cost an arm and a leg
v.
(bir) servete mal olmak
95
General
break one's leg/foot
v.
ayağını kırmak
96
General
leg/foot be broken
v.
ayağı kırılmak
97
General
break one's leg/foot
v.
bacağını kırmak
98
General
be taken to hospital with suspected broken leg/arm
v.
kırık şüphesiyle hastaneye kaldırılmak
99
General
be taken to hospital suffering a suspected broken leg/arm
v.
kırık şüphesiyle hastaneye kaldırılmak
100
General
leg/foot be broken
v.
bacağı kırılmak
101
General
dress one’s leg
v.
bacağına pansuman yapmak
102
General
have a leg cramp
v.
ayağına kramp girmek
103
General
have a cramp in one's leg
v.
ayağına kramp girmek
104
General
get a cramp in the leg
v.
kramp girmek (bacağa)
105
General
sprain his/her leg
v.
ayağını burkmak
106
General
tight-leg
v.
ata sıkıca tutunmak
107
General
tight-leg
v.
ata bacakları kısıp sıkıca binmek
108
General
leg bail
v.
uçarak kaçmak
109
General
leg-rope
v.
(hayvanı) ayak bağıyla zapt etmek
110
General
peg leg
v.
(kablolu matkap aleti) tabana aralıklı vuruş yapmak
111
General
peg leg
v.
topallamak
112
General
peg leg
v.
aksamak
113
General
with leg feathers
adj.
çakşırlı
114
General
leg-of-mutton
adj.
koyun budu şeklinde olan
115
General
leg-of-mutton
adj.
üçgensel
116
General
leg-o'-mutton
adj.
koyun budu şeklinde olan
117
General
leg-o'-mutton
adj.
üçgensel
118
General
peg leg
adj.
tahta bacaklı
119
General
peg leg
adj.
takma bacaklı
120
General
on one's last leg
adv.
yıkılmak üzere
Phrases
121
Phrases
don't come running to me if you break your leg
expr.
bir yerini kırarsan bana gelme
122
Phrases
don't come running to me if you break your leg
expr.
başına bir şey gelirse/bir yerin kırılırsa ben karışmam (bak ona göre)
123
Phrases
the boot is on the other leg
expr.
eski çamlar bardak oldu
Proverb
124
Proverb
he puts his pants on one leg at a time
etten kemikten insan
125
Proverb
he puts his pants on one leg at a time
senin benim gibi biri
126
Proverb
he puts his pants on one leg at a time
sıradan insan
Colloquial
127
Colloquial
bone in (one's) leg [obsolete]
n.
uydurma gerekçe
128
Colloquial
bone in (one's) leg [obsolete]
n.
bahane
129
Colloquial
bone in (one's) leg [obsolete]
n.
uydurma mazeret
130
Colloquial
a bone in your leg (or head)
n.
uydurma gerekçe
131
Colloquial
a bone in your leg (or head)
n.
bahane
132
Colloquial
a bone in your leg (or head)
n.
uydurma mazeret
133
Colloquial
a leg up
n.
destek
134
Colloquial
first leg of a journey
n.
gezinin ilk ayağı
135
Colloquial
a leg up
n.
koltuk çıkma
136
Colloquial
leg up
n.
destek
137
Colloquial
leg up
n.
ittirme
138
Colloquial
leg up
n.
kaldırma
139
Colloquial
leg up
n.
yukarı itme
140
Colloquial
leg up
n.
alttan destek
141
Colloquial
leg up
n.
avantaj
142
Colloquial
leg up
n.
üstünlük
143
Colloquial
leg up on
n.
-e karşı avantaj
144
Colloquial
leg up on
n.
'-e karşı üstünlük
145
Colloquial
leg up on (one)
n.
(birine) karşı avantaj
146
Colloquial
leg up on (one)
n.
(birine) karşı üstünlük
147
Colloquial
leg work
n.
ayak işi
148
Colloquial
leg work
n.
hamaliye
149
Colloquial
bum leg
n.
sakat bacak
150
Colloquial
give a leg up
v.
destek çıkmak
151
Colloquial
pull someone's leg
v.
eğleşmek
152
Colloquial
give a leg up
v.
el vermek
153
Colloquial
pull someone's leg
v.
makaraya sarmak
154
Colloquial
pull someone's leg
v.
kafa bulmak
155
Colloquial
pull someone's leg
v.
makara yapmak
156
Colloquial
give a leg up
v.
koltuk çıkmak
157
Colloquial
give a leg up
v.
omuz vermek
158
Colloquial
pull someone's leg
v.
matrağa almak
159
Colloquial
pull someone's leg
v.
kafaya almak
160
Colloquial
pull someone’s leg
v.
maytap geçmek
161
Colloquial
break a leg
v.
bacağını kırmak
162
Colloquial
scrape a leg
v.
eğilerek selam vermek
163
Colloquial
no leg-pulling here
expr.
burada dalga geçmeyin
Idioms
164
Idioms
bone in (one's) leg [obsolete]
n.
üşengeçlik yüzünden uydurulan anlamsız bahane
165
Idioms
a bone in your leg (or head)
n.
üşengeçlik yüzünden uydurulan anlamsız bahane
166
Idioms
bone in (one's) leg [obsolete]
n.
uydurma mazeret
167
Idioms
a bone in your leg (or head)
n.
uydurma mazeret
168
Idioms
a leg in the door
n.
(ilerideki fırsatlar için) aralanan kapı
169
Idioms
a leg in the door
n.
(ilerideki fırsatlar için) atılan adım
170
Idioms
a leg in the door
n.
(bir yere/işe) kapağı atma
171
Idioms
a leg in the door
n.
(bir yerin) kapısından içeri atılan adım
172
Idioms
a leg in the door
n.
(bir işe/yere) girme şansı
173
Idioms
a leg to stand on
n.
dayanak
174
Idioms
a leg to stand on
n.
kanıt
175
Idioms
a leg to stand on
n.
destek
176
Idioms
a leg to stand on
n.
tutunacak bir dal
177
Idioms
a leg to stand on
n.
üzerinde duracak bir ayak
178
Idioms
a leg to stand on
n.
savunma
179
Idioms
a leg to stand on
n.
elle tutulur bir kanıt/dayanak/savunma
180
Idioms
a leg to stand on
n.
geçerli/mantıklı bir dayanak
181
Idioms
a leg to stand on
n.
geçerli/mantıklı bir savunma
182
Idioms
first leg
n.
ilk ayak
183
Idioms
first leg
n.
(bir şeyin) ilk ayağı
184
Idioms
the first leg of (something)
n.
(bir şeyin) ilk ayağı
185
Idioms
the first leg of (something)
n.
(bir şeyin) birinci/ilk kısmı
186
Idioms
the first leg of the journey
n.
gezinin ilk ayağı
187
Idioms
the first leg of the journey
n.
gezinin ilk/birinci kısmı
188
Idioms
the first leg of one's journey
n.
gezisinin ilk ayağı
189
Idioms
the first leg of one's journey
n.
gezisinin ilk/birinci kısmı
190
Idioms
give an arm and a leg (for something)
v.
ne kadar gerekiyorsa vermek
191
Idioms
give an arm and a leg (for something)
v.
(birine) pahalıya patlamak
192
Idioms
give an arm and a leg (for something)
v.
ne gerekiyorsa yapmak
193
Idioms
give an arm and a leg (for something)
v.
sağ kolunu bile vermek
194
Idioms
give an arm and a leg (for something)
v.
canını bile vermek
195
Idioms
charge someone an arm and a leg
v.
anasının nikahını istemek
196
Idioms
give someone a leg up
v.
arka çıkmak
197
Idioms
cost somebody an arm and a leg
v.
bir servete mal olmak
198
Idioms
pay an arm and a leg for something
v.
bir servet ödemek
199
Idioms
pull one's leg
v.
birisine takılmak
200
Idioms
pulling somebody's leg
v.
biriyle dalga geçmek
201
Idioms
stretch one's leg
v.
bacakları açmak
202
Idioms
stretch one's leg
v.
bacakları çalıştırmak
203
Idioms
give someone a leg up
v.
birine yardım etmek
204
Idioms
get a leg in the door
v.
bir şirkette en alt kademeden çalışmaya başlamak
205
Idioms
cost an arm and a leg
v.
bir servete mal olmak
206
Idioms
get one's leg over
v.
bacaklarını ayırmak
207
Idioms
have a leg to stand on
v.
dayanağı olmak
208
Idioms
shake a leg
v.
dans etmek
209
Idioms
talk the hind leg off a donkey
v.
çok konuşmak
210
Idioms
pull one's leg
v.
dalga geçmek
211
Idioms
can talk the hind leg off a donkey
v.
çok konuşmak
212
Idioms
can talk the hind leg off a donkey
v.
çenesi düşmek
213
Idioms
not have a leg to stand on
v.
desteği olmamak
214
Idioms
not have a leg to stand on
v.
desteksiz olmak
215
Idioms
cost somebody an arm and a leg
v.
çok pahalıya mal olmak
216
Idioms
can talk the hind leg off a donkey
v.
çok geveze olmak
217
Idioms
cost an arm and a leg
v.
çok paraya mal olmak
218
Idioms
cost an arm and a leg
v.
çok pahalıya mal olmak
219
Idioms
can talk the hind leg off a donkey
v.
çenesi düşük olmak
220
Idioms
not have a leg to stand on
v.
dayanağı olmamak
221
Idioms
have a hollow leg
v.
görünüşünden beklenmeyecek kadar çok yiyip içebilmek
222
Idioms
pull someone's leg
v.
gırgır geçmek
223
Idioms
pull someone's leg
v.
makaraya almak
224
Idioms
pay an arm and a leg for something
v.
kazık yemek
225
Idioms
get a leg in the door
v.
kapıdan içeri adımı atmak
226
Idioms
pay an arm and a leg
v.
kazık yemek
227
Idioms
pull someone’s leg
v.
kafalamak
228
Idioms
cost an arm and a leg
v.
pahalı olmak
229
Idioms
cost an arm and a leg
v.
pahalıya mal olmak
230
Idioms
cost an arm and a leg
v.
pahalıya almak
231
Idioms
pay an arm and a leg
v.
pahalıya mal olmak
232
Idioms
arm and a leg
v.
pahalıya almak
233
Idioms
break a leg
v.
şeytanın bacağını kırmak
234
Idioms
pay an arm and a leg
v.
pahalıya almak
235
Idioms
pull one's leg
v.
rahat vermemek
236
Idioms
cost an arm and a leg
v.
pahalıya patlamak
237
Idioms
shake a leg
v.
tepinmek
238
Idioms
not have a leg to stand on
v.
tutunacak dalı olmamak
239
Idioms
stretch one's leg
v.
yürüyüş yapmak
240
Idioms
get a leg in the door
v.
(bir işe) kapağı atmak
241
Idioms
not have a leg to stand on
v.
üzerinde duracak ayağı olmamak
242
Idioms
have a leg up on somebody
v.
(birine göre) daha avantajlı olmak
243
Idioms
get a leg up
v.
yukarı itilmek
244
Idioms
get a leg up
v.
alttan desteklenmek
245
Idioms
get a leg up
v.
yükseltilmek
246
Idioms
get a leg up
v.
destek almak
247
Idioms
get a leg up
v.
cesaretlendirilmek
248
Idioms
get a leg up
v.
yardım almak
249
Idioms
get a leg up on (someone)
v.
(birine) karşı avantajlı durumda olmak
250
Idioms
get a leg up on (someone)
v.
(birine) karşı avantaj kazanmak
251
Idioms
get a leg up on (someone)
v.
bir adım önde olmak
252
Idioms
get a leg up on (someone)
v.
bir adım öne geçmek
253
Idioms
give leg bail
v.
topuklamak
254
Idioms
give leg bail
v.
sıvışmak
255
Idioms
give leg bail
v.
tüymek
256
Idioms
give leg bail
v.
tabana kuvvet kaçıp kurtulmak
257
Idioms
make a leg
v.
yaltaklanmak
258
Idioms
make a leg
v.
dalkavukluk yapmak
259
Idioms
give leg bail
v.
kaçmak
260
Idioms
give leg bail
v.
tabanları yağlamak
261
Idioms
take leg bail
v.
kaçmak
262
Idioms
take leg bail
v.
tabanları yağlamak
263
Idioms
put (one's) trousers on one leg at a time (just like everybody else)
v.
herkes gibi olmak
264
Idioms
put (one's) trousers on one leg at a time (just like everybody else)
v.
normal/sıradan insan olmak
265
Idioms
put (one's) trousers on one leg at a time (just like everybody else)
v.
senin benim gibi biri olmak
266
Idioms
give an arm and a leg for something
v.
her şeyini vermek
267
Idioms
give an arm and a leg for something
v.
her şeyi yapmak
268
Idioms
give an arm and a leg for something
v.
her şeyini verecek kadar çok istemek
269
Idioms
give an arm and a leg for something
v.
her şeyi yapacak kadar çok istemek
270
Idioms
give an arm and a leg for
v.
için yüksek bir bedel ödemek
271
Idioms
give an arm and a leg for
v.
için yüksek bir fiyat ödemek
272
Idioms
pay an arm and a leg
v.
çok paraya mal olmak
273
Idioms
pay an arm and a leg
v.
(bir) servete mal olmak
274
Idioms
pay an arm and a leg
v.
(bir) servet ödemek
275
Idioms
get a leg in the door
v.
fırsatı olmak
276
Idioms
get a leg in the door
v.
fırsat bulmak
277
Idioms
get a leg in the door
v.
fırsat yakalamak
278
Idioms
get a leg in the door
v.
ilk adımı atmak
279
Idioms
get a leg in the door
v.
(bir yere) kapak atmak
280
Idioms
get a leg in the door
v.
(bir fırsatın) yolunu açmak
281
Idioms
get one's leg in the door
v.
fırsatı olmak
282
Idioms
get one's leg in the door
v.
fırsat bulmak
283
Idioms
get one's leg in the door
v.
fırsat yakalamak
284
Idioms
get one's leg in the door
v.
ilk adımı atmak
285
Idioms
get one's leg in the door
v.
(bir yere) kapak atmak
286
Idioms
get one's leg in the door
v.
(bir fırsatın) yolunu açmak
287
Idioms
give (one) a leg up
v.
(birini) yukarı kaldırmak
288
Idioms
give (one) a leg up
v.
(birini) yukarı itmek
289
Idioms
give (one) a leg up
v.
(birini) alttan desteklemek
290
Idioms
give (one) a leg up
v.
(birine) destek olmak/vermek
291
Idioms
give (one) a leg up
v.
(birine) yardımcı olmak
292
Idioms
give (one) a leg up
v.
(birine) yardım etmek
293
Idioms
give (one) a leg up
v.
(birine) arka çıkmak
294
Idioms
give somebody a leg-up [uk]
v.
(birinin) bir yere tırmanmasına/çıkmasına yardım etmek
295
Idioms
give somebody a leg-up [uk]
v.
(birini) yükseltmek
296
Idioms
give somebody a leg-up [uk]
v.
(birini) yukarı itmek
297
Idioms
give somebody a leg-up [uk]
v.
(birine) alttan destek vermek
298
Idioms
give somebody a leg-up
v.
(birine) yardım etmek
299
Idioms
give somebody a leg-up
v.
(birine) destek atmak
300
Idioms
give somebody a leg-up
v.
(birine) koltuk çıkmak
301
Idioms
have got a leg up on (someone)
v.
(birine göre) daha avantajlı olmak
302
Idioms
charge an arm and a leg
v.
dünya para istemek
303
Idioms
pull leg
v.
dalga geçmek
304
Idioms
pull leg
v.
arkasından iş çevirmek
305
Idioms
pull leg
v.
şaka yapmak
306
Idioms
pull leg
v.
işletmek
307
Idioms
pull leg
v.
takılmak
308
Idioms
pull leg
v.
gırgıra almak
309
Idioms
pull leg
v.
alay etmek
310
Idioms
pull leg
v.
kandırmak
311
Idioms
pull leg
v.
kafa bulmak
312
Idioms
pull leg
v.
taşak geçmek
313
Idioms
pull leg
v.
makara yapmak
314
Idioms
pull leg
v.
maytap geçmek
315
Idioms
pull leg
v.
makaraya sarmak
316
Idioms
pull leg
v.
matrağa almak
317
Idioms
put (one's) pants on one leg at a time (just like everybody else) [australia]
v.
herkes gibi olmak
318
Idioms
put (one's) pants on one leg at a time (just like everybody else) [australia]
v.
sıradan insan olmak
319
Idioms
put (one's) pants on one leg at a time (just like everybody else) [australia]
v.
etten kemikten insan olmak
320
Idioms
put (one's) pants on one leg at a time (just like everybody else) [australia]
v.
senin benim gibi biri olmak
321
Idioms
pull somebody's leg
v.
şaka yapmak
322
Idioms
pull somebody's leg
v.
gırgıra almak
323
Idioms
pull somebody's leg
v.
alay etmek
324
Idioms
pull somebody's leg
v.
takılmak
325
Idioms
pull somebody's leg
v.
dalga geçmek
326
Idioms
pull somebody's leg
v.
işletmek
327
Idioms
pull the leg of
v.
keklemek
328
Idioms
pull the leg of
v.
dalgaya almak
329
Idioms
pull the leg of
v.
kandırmak
330
Idioms
pull the leg of
v.
şaka yapmak
331
Idioms
crooked as a dog's hind leg
expr.
dürüst olmayan
332
Idioms
can talk the hind leg off a donkey
expr.
çenesi düşük
333
Idioms
the boot is on the other leg
expr.
durum değişti
334
Idioms
shake a leg
expr.
çabuk ol
335
Idioms
can talk the hind leg off a donkey
expr.
geveze
336
Idioms
the boot is on the other foot/leg
expr.
her şey tepetaklak oldu
337
Idioms
crooked as a dog's hind leg
expr.
namussuz
338
Idioms
the boot is on the other foot/leg
expr.
olay tersyüz oldu
339
Idioms
as crooked as a dog's hind leg
expr.
madrabaz
340
Idioms
the boot is on the other foot/leg
expr.
olay tersine döndü
341
Idioms
shake a leg
expr.
kaldır kıçını
342
Idioms
as crooked as a dog's hind leg
expr.
namussuz
343
Idioms
crooked as a dog's hind leg
expr.
madrabaz
344
Idioms
show a leg!
expr.
kalk yataktan!
345
Idioms
on one's last leg
expr.
son demlerinde
346
Idioms
arm and a leg
expr.
pahalı
347
Idioms
on one's last leg
expr.
yıkılmak üzere
348
Idioms
crooked as a dog's hind leg
expr.
üçkağıtçı
349
Idioms
as crooked as a dog's hind leg
expr.
üçkağıtçı
350
Idioms
puts (one's) trousers on one leg at a time (just like everybody else)
expr.
senin benim gibi (biri)
351
Idioms
puts (one's) trousers on one leg at a time (just like everybody else)
expr.
etten kemikten (insan)
352
Idioms
puts (one's) trousers on one leg at a time (just like everybody else)
expr.
sıradan (insan)
353
Idioms
puts (one's) trousers on one leg at a time (just like everybody else)
expr.
herkes gibi (biri)
354
Idioms
puts (one's) trousers on one leg at a time (just like everybody else)
expr.
normal (biri)
355
Idioms
puts (one's) trousers on one leg at a time (just like everybody else)
expr.
herkesten farksız (biri)
356
Idioms
(one) puts (one's) pants on one leg at a time
expr.
(biri) senin benim gibi biri
357
Idioms
(one) puts (one's) pants on one leg at a time
expr.
(biri) etten kemikten insan
358
Idioms
(one) puts (one's) pants on one leg at a time
expr.
(biri) sıradan insan
359
Idioms
(one) puts (one's) pants on one leg at a time
expr.
(biri) herkes gibi biri
360
Idioms
arm and a leg
expr.
fahiş fiyat
361
Idioms
arm and a leg
expr.
astronomik bir para
362
Idioms
arm and a leg
expr.
çok fazla para
363
Idioms
arm and a leg
expr.
kol gibi fiyat
364
Idioms
arm and a leg
expr.
çok yüksek meblağ
365
Idioms
arm and a leg
expr.
anasının nikahı
366
Idioms
arm and a leg
expr.
tonla para
367
Idioms
arm and a leg
expr.
servet
368
Idioms
without a leg to stand on
expr.
hiçbir dayanağı olmadan
369
Idioms
without a leg to stand on
expr.
tutunacak dalı olmadan
370
Idioms
without a leg to stand on
expr.
hiçbir desteği olmadan
371
Idioms
without a leg to stand on
expr.
hiçbir kanıtı/delili olmadan
372
Idioms
without a leg to stand on
expr.
hiçbir gerekçesi olmadan
373
Idioms
you're pulling my leg
expr.
benimle kafa buluyorsun
Speaking
374
Speaking
dont pull my leg
expr.
benim ile dalga geçme
375
Speaking
are you pulling my leg?
expr.
benimle dalga mı geçiyorsun?
376
Speaking
pull the other leg it's got bells on!
expr.
ben de inandım!
377
Speaking
break a leg!
expr.
bol şanslar!
378
Speaking
don't pull my leg
expr.
benimle kafa bulma
379
Speaking
pull the other leg it's got bells on!
expr.
ben de yedim!
380
Speaking
pull the other leg!
expr.
ben de yedim!
381
Speaking
leg cut off below the knee
expr.
bacağı diz altından kesilmiş
382
Speaking
you are pulling my leg
expr.
benimle kafa buluyorsun
383
Speaking
pull the other leg!
expr.
ben de inandım!
384
Speaking
are you pulling my leg?
expr.
benimle kafa mı buluyorsun?
385
Speaking
how'd you hurt your leg?
expr.
bacağını nasıl incittin?
386
Speaking
I have a pain in my leg
expr.
bacağım ağrıyor
387
Speaking
I fell down and broke my leg
expr.
düştüm ayağımı kırdım
388
Speaking
I fell down and broke my leg
expr.
düştüm ve ayağımı kırdım
389
Speaking
take your hand off my leg
expr.
elini bacağımdan çek
390
Speaking
break a leg!
expr.
göreyim seni!
391
Speaking
break a leg!
expr.
iyi şanslar!
Technical
392
Technical
leg pipe
n.
ayak borusu
393
Technical
leg protector
n.
bacak koruyucu
394
Technical
nose leg
n.
burun iniş takımı
395
Technical
multi-leg junction
n.
çok ayaklı kavşak
396
Technical
multi-leg intersection
n.
çok ayaklı kavşak
397
Technical
frame leg
n.
çerçeve kolonu
398
Technical
support leg
n.
destek ayağı
399
Technical
four-leg and endless sewn flat woven webbing sling
n.
dört ayaklı ve sonsuz dikişli düz kalın dokuma sapanlar
400
Technical
four-leg sling
n.
dört kollu sapan
401
Technical
leg of a fillet weld
n.
dolgu kaynağı ayağı
402
Technical
four-leg intersection
n.
dörtlü kavşak
403
Technical
four-leg derrick
n.
dört bacaklı derik
404
Technical
four-leg junction
n.
dörtlü kavşak
405
Technical
equal leg angle
n.
eşitkenar köşebent
406
Technical
equal leg angle
n.
eşit kenarlı köşebent
407
Technical
landing leg
n.
iniş ayağı
408
Technical
two-leg sling
n.
iki kollu sapan
409
Technical
truss-type leg
n.
kafes tipi ayak
410
Technical
boiler water leg
n.
kazan su bölümü
411
Technical
intersection leg
n.
kavşak ayağı
412
Technical
tail wheel leg
n.
kuyruk iniş takımı
413
Technical
landing leg
n.
mekanik ayak
414
Technical
the effect of the simulated movement of a furniture leg
n.
mobilya ayağının taklit edilmiş hareketinin etkisi
415
Technical
centre leg
n.
orta ayak
416
Technical
single leg gantry crane
n.
tek ayak portal vinç
417
Technical
telescopic leg
n.
teleskopik ayak
418
Technical
three and four-leg round sling assemblies
n.
üç ve dört ayaklı yuvarlak sapan tertibatları
419
Technical
three-leg differential protection
n.
üç bacaklı diferansiyel koruma
420
Technical
single leg gantry crane
n.
yarı portal vinç
421
Technical
star leg
n.
yıldız ayak
422
Technical
odd-leg caliper
n.
ayak uçları aynı yöne dönük kumpas
423
Technical
odd-leg caliper
n.
kumpas ve pergelden oluşan çizim aleti
424
Technical
odd-leg caliper
n.
hermafrodit kumpas
425
Technical
salm (single-anchor leg mooring)
abrev.
tek çapalı bağlama
426
Technical
salm (single-anchor leg mooring)
abrev.
tek çapalı demirleme
427
Technical
salm (single-anchor leg mooring)
abrev.
açık deniz petrol çıkarma sisteminde kullanılan bir bağlama yöntemi
Informatics
428
Informatics
receive leg
n.
alış bacağı
Telecom
429
Telecom
receive leg
n.
alış ayağı
Textile
430
Textile
leg length
n.
bacak uzunluğu
431
Textile
wide leg trouser
n.
bol paça pantolon
432
Textile
skinny leg
n.
dar paça
433
Textile
regular leg
n.
düz paça
434
Textile
straight leg
n.
düz kesim
435
Textile
tuft leg length
n.
ilmek ucu hav boyu
436
Textile
inside leg
n.
iç bacak
437
Textile
inside leg seam
n.
iç paça dikişi
438
Textile
leg-of-mutton
n.
koyun ayağı şeklinde üçgen yaka ya da kol kenarı
439
Textile
trouser leg width
n.
pantolon paça genişliği
440
Textile
shortening of trouser leg
n.
paça boyu kısaltma
441
Textile
trouser leg retaining device
n.
paça boyu genişletme kısaltma makinesi
442
Textile
leg warmer
n.
dizlik
443
Textile
leg warmer
n.
dolak
444
Textile
leg-warmers
n.
tozluklar
445
Textile
pant leg
n.
pantolon bacağı
446
Textile
shorten trouser leg
v.
paça boyu kısaltmak
Construction
447
Construction
frame leg
n.
çerçeve ayağı
448
Construction
guy leg
n.
gergi ayağı
449
Construction
hinged leg
n.
menteşeli devirme istinadı
450
Construction
leg bridge
n.
ayaklı köprü
Furniture
451
Furniture
therm leg
n.
18. yüzyıla ait bir mobilya ayaklığı
452
Furniture
trumpet leg
n.
trompet şeklindeki mobilya ayağı
453
Furniture
rail to leg joints
n.
ayak-kayıt birleştirmeler
454
Furniture
cabriole leg
n.
üst taraftan dışbükey aşağı indikçe içbükey olan mobilya ayağı
455
Furniture
bandy-leg
n.
kabriyole tarzdaki mobilya bacağı
456
Furniture
gate-leg table
n.
açılır kapanır masa
457
Furniture
gate-leg table
n.
kanat ayaklı genişler masa
Automotive
458
Automotive
leg out of bed
n.
biyelin bloktan dışarı fırlaması
459
Automotive
leg length
n.
dikiş kenarı
460
Automotive
dog leg
n.
keskin dönemeç
461
Automotive
swivel leg
n.
muylu kolu
462
Automotive
chassis leg
n.
şasi bacağı
463
Automotive
spring leg
n.
yay ayağı
464
Automotive
leg it
expr.
gaza bas
Aeronautic
465
Aeronautic
empty leg
n.
boş uçuş
466
Aeronautic
base leg
n.
esas bacak
467
Aeronautic
automatic leg restraint
n.
otomatik ayak mesnedi
468
Aeronautic
down-wind leg
n.
rüzgar altı bacağı
Marine
469
Marine
leg type offshore structure
n.
ayak tipi açıkdeniz yapıları
470
Marine
tension leg-type oil drilling rig
n.
çekme kazıklı tip petrol sondaj platformu
471
Marine
tension leg-type platform
n.
çekme kazıklı tip platform
472
Marine
a good leg
n.
rotaya yakın olarak seyretme
473
Marine
leg of-mutton (sail)
n.
üç köşeli yelken
Petrol
474
Petrol
single-anchor leg mooring
n.
tek çapalı bağlama
475
Petrol
single-anchor leg mooring
n.
tek çapalı demirleme
476
Petrol
single-anchor leg mooring
n.
açık deniz petrol çıkarma sisteminde kullanılan bir bağlama yöntemi
Medical
477
Medical
bow leg
n.
çarpık (parantez) bacak
478
Medical
bandy leg
n.
çarpık (parantez) bacak
479
Medical
leg edema
n.
ayak ödemi
480
Medical
scaley-leg mite
n.
ayak uyuz böceği
481
Medical
lower leg
n.
alt bacak
482
Medical
scaley leg mite
n.
ayak uyuz böceği
483
Medical
ipsilateral iliac nodes (dog-leg field/para-aortic strip)
n.
aynı taraf iliyak lenf düğümleri
484
Medical
foot and leg protectors
n.
ayak ve bacak koruyucuları
485
Medical
lower leg pain
n.
alt bacak ağrısı
486
Medical
lower leg extremity
n.
alt bacak ekstremite
487
Medical
leg cramp
n.
ayak krampı
488
Medical
leg ulcer
n.
bacak ülseri
489
Medical
leg numbing
n.
bacak uyuşması
490
Medical
dead leg
n.
bacak kaslarındaki kramp veya spazm
491
Medical
leg length discrepancy
n.
bacak uzunluğunda eşitsizlik
492
Medical
leg injuries
n.
bacak yaralanmaları
493
Medical
malignant eccrine poroma on the leg
n.
bacak lokalizasyonlu malin ekrin poroma
494
Medical
leg pain
n.
bacak ağrısı
495
Medical
lower-leg pain
n.
baldır ağrısı
496
Medical
dead leg
n.
bir darbe sonucu uyuşan veya sertleşen ağrılı bacak
497
Medical
crooked leg
n.
çarpık bacak
498
Medical
lower leg
n.
düşük ayak
499
Medical
diagonal arm and leg movements
n.
diyagonal kol ve ayak hareketleri
500
Medical
exercise-induced lower leg pain
n.
egzersize bağlı alt bacak ağrısı
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of leg
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy