lay down - Turco Inglés Diccionario

lay down

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "lay down" en diccionario turco inglés : 14 resultado(s)

Inglés Turco
General
lay down v. bırakmak
We call on the rebels to lay down their arms and return to the negotiating table.
İsyancılara silahlarını bırakmaları ve müzakere masasına dönmeleri çağrısında bulunuyoruz.

More Sentences
lay down v. koymak
That is why we need to lay down some ground rules for these renewable sources of energy.
İşte bu nedenle bu yenilenebilir enerji kaynakları için bazı temel kurallar koymamız gerekiyor.

More Sentences
lay down v. kural koymak
The Commission is ready to lay down specific rules for such exceptions.
Komisyon, bu tür istisnalar için belirli kurallar koymaya hazırdır.

More Sentences
lay down v. belirlemek
The limit values laid down now will only have to be complied with by boats newly brought onto the market from 2005.
Şu anda belirlenen sınır değerlere yalnızca 2005 yılından itibaren piyasaya yeni sürülen teknelerin uyması gerekecektir.

More Sentences
Phrasals
lay down v. bırakmak
This needs African leaders to lay down their guns, however.
Ancak bunun için Afrikalı liderlerin silahlarını bırakması gerekiyor.

More Sentences
General
lay down v. başlamak
lay down v. şart koşmak
lay down v. yatırmak
lay down v. döşemek
lay down v. saklamak
lay down v. bir şeyi bir yere koymak
Phrasals
lay down v. vazgeçmek
Marine
lay down v. gemi omurgasını kızağa koymak
Veterinary
lay down v. hasta bir hayvanı uyutmak

Significados de "lay down" con otros términos en diccionario inglés turco: 84 resultado(s)

Inglés Turco
General
lay-down n. şekerleme
lay-down n. kestirme
lay-down n. uyuklama
lay down area n. stok/depolama alanı
lay oneself down v. yatmak
lay down arms v. silahları bırakmak
lay down the law v. zart zurt etmek
lay down arms v. teslim olmak
lay down the law v. direktif vermek
lay something down v. yatırmak
lay down one's arms v. silahlarını bırakmak
lay down one's arms v. savaşmaktan vazgeçmek
lay down one's arms v. teslim olmak
lay down as a condition v. şart koşmak
lay down as a condition v. şart koymak
lay down one's life v. canını feda etmek
lay down a condition v. koşul öne sürmek
lay down conditions v. şart koşmak
lay down conditions v. şart getirmek
lay down criterion v. kıstas koymak
lay (something) down as a condition v. şart getirmek
lay (something) down as a condition v. şart koymak
lay (something) down as a condition v. şart koşmak
lay down the law v. ahkam kesmek
lay down the law v. ukalalık etmek
lay down to work v. işe gömülmek
lay down under a tree v. bir ağacın altına/altında uzanmak
without wishing to lay down the law adv. haddim olmayarak
Phrasals
lay down something v. açık ve net söylemek
lay something down v. açık ve net söylemek
lay down something v. kesin olarak ifade etmek
lay something down v. kesin olarak ifade etmek
lay someone down v. (hastayı/bebeği) yatırmak
Idioms
lay a beat down on somebody v. birini yere sermek
lay down one's life for v. biri için hayatını ortaya koymak
lay down the law v. dediği dedik olmak
lay down one's office v. görevi bırakmak
lay down on the job v. işi sermek
lay down on the job v. işi boşlamak
lay down on the job v. işini kötü yapmak
lay down on the job v. işi savsaklamak
lay down one's life v. kendi hayatını feda etmek
lay down one's life v. kendi canını feda etmek
lay down the law v. patronluk taslamak
lay down arms v. silah bırakmak
lay down one's arms v. silah bırakmak
lay down one's arms v. silahlarını bırakmak
lay down one's arms v. teslim olmak
lay down one's existence v. varlığını ortaya koymak
lay down one's life v. (başkaları için) kendi hayatını feda etmek
lay down the law to someone about something v. (bir konuda) birini terslemek/azarlamak/haşlamak
lay down one's life v. (başkaları için) kendi hayatını vermek
lay down tools v. iş bırakmak
lay down tools v. grev yapmak
lay down tools v. greve gitmek
lay down tools v. iş bırakma eylemi yapmak
lay down the marker v. örnek teşkil etmek
lay down the marker v. öncülük etmek
lay down the marker v. yolunu açmak
lay down the marker v. habercisi olmak
lay down and die v. pes etmek
lay down and die v. çekilmek
lay down and die v. bırakıp gitmek
lay down and die v. yenilgiyi kabul etmek
lay down and die v. vazgeçmek
lay down and die v. umudunu kesmek/kaybetmek
lay down and die v. hırsını/azmini yitirmek
lay down life v. canını feda etmek
lay down life v. hayatını ortaya koymak
lay down life v. hayatını feda etmek
lay down your arms v. savaşmaktan vazgeçmek
lay down your arms v. teslim olmak
lay down your arms v. silahları bırakmak
lay down your life v. canını feda etmek
lay down your life v. hayatını ortaya koymak
lay down your life v. hayatını feda etmek
lay down your life (for somebody/something) v. (biri/bir şey için/uğruna) canını feda etmek
lay down your life (for somebody/something) v. (biri/bir şey için/uğruna) hayatını ortaya koymak
lay down your life (for somebody/something) v. (biri/bir şey için/uğruna) hayatını feda etmek
lay down mesire expr. kaybedilmesi/yitirilmesi imkansız
Law
lay down a law v. yasa koymak
Telecom
solar cell lay down n. güneş hücresi döşeme
Military
lay down the arms v. silahları bırakmak
lay down arms! expr. silahını at ve teslim ol!