Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | kurşundan | leaden adj. |
General | kurşundan | lead adj. |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | kurşundan yapılmış | lead n. |
General | ahşap veya kurşundan yapılan ağır çekiç veya tokmak | malle n. |
General | kurşundan yapılan ağırlık | lead weight [uk] n. |
General | kurşundan yapılmış | leaden adj. |
General | kurşundan yapılmış | lead adj. |
General | kurşundan zehirlenen | saturnic adj. |
General | kurşundan oluşan | plumbean adj. |
Idioms | ||
Idioms | (kurşundan vb korunmak için) yere yatmak | hit the deck (us) v. |
Idioms | (kurşundan vb korunmak için) yere yatmak | hit the dirt (us) v. |
Technical | ||
Technical | kurşundan çinko ayırma | lead dezincing n. |
Technical | kurşundan gümüş giderme | parke's process n. |
Technical | kurşundan gümüş ayırma | lead desilverization n. |
Technical | kurşundan yapılmış | leady adj. |
Medical | ||
Medical | kurşundan kaynaklanan zehirlenme | molybdosis n. |
Chemistry | ||
Chemistry | kurşundan arındırmak | delead v. |